27 Eylül 2024 Cuma

Sağlık emekçileri: Yaşamak ve yaşatmak istiyoruz

Sağlık meslek örgütleri ortak basın açıklaması düzenledi, sağlıkta şiddetin sona ermesi talebiyle 15 Mart'ta Ankara'da miting gerçekleştirecek.

Sağlık alanında yaşanan şiddete karşı ortak mücadele kararı alan sağlık meslek örgütleri, 15 Mart 2020 tarihinde düzenlenecek Büyük Beyaz Miting'e çağrı yaptı. Açıklamaya, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, Türk Dişhekimleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Atilla Stephan Ataç, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Eş Başkanı Gönül Erden ve Genel Sekreteri Dr. Pınar İçel, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Başkanı Fikri Akbin, Türk Psikologlar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ercan Başal, Ankara Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Hüseyin Tanrıverdi ve Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği Ankara İl Başkanı Ali İpekli katıldı.

TTB toplantı salonunda gerçekleştirilen açıklamayı okuyan Adıyaman, "1.500 hastane, 27.000 eczane, 7.500 ASM'de ve 150'yi aşan ağız diş sağlığı merkezi ile binlerce muayenehanede 350 milyonu bulan muayeneyi, 5 milyon ameliyatı - girişimi yapan,  2 milyar kutu ilacı hastalara ulaştıran, milyonlarca hastanın bakımını, enjeksiyonunu, pansumanını gerçekleştiren bu ülkenin sağlık çalışanları olarak; güvenceli bir çalışma ortamında,  yüksek enflasyon ve pahalılığa ezdirilmeyen ücretlerle, emeğimizin karşılığını alarak çalışmak istiyoruz!" dedi.

Günde ortalama 40 sağlık personelinin şiddete maruz kaldığını, mobbingden güvencesiz çalışmaya kadar bir dizi baskıya uğradığını vurgulayan Adıyaman, "Ya emeğimizi yok sayan sağlıktaki bu şiddet duracak ya da sağlık sistemi" şeklinde konuştu.

"Dünyanın hiçbir ülkesinde sağlık çalışanlarının öncelikli talebi şiddetin engellenmesi olmadı. Sağlık çalışanlarının emeği bu kadar değersizleştirilip böylesi fiili ve sözlü şiddete maruz bırakılmadı. Çalışma hakları 'güvenlik soruşturmaları' gerekçesi ile ellerinden alınmadı" diyen Adıyaman, "Ülkemizin sağlık hizmetini sırtlanmış sağlık meslek mensupları olarak, sürekli şiddete uğrama tedirginliği ile çalışmak istemiyoruz. Hasta ve yakınlarının taleplerinin karşılanmadığı, beklentileri dışında bir tablo ortaya çıktığı, idari ya da sisteme dair bir tıkanıklıkla karşılaştıkları ya da tıbbın gerektirdiği her şey yapıldığı halde beklenebilecek olumsuz bir tıbbi durumun ortaya çıktığı ilk anda sağlık hizmetini sunanlara karşı öldürmelere varan şiddet girişimlerine başvurması  olağan bir sürecin sonucu değildir. Sağlık hizmetlerindeki aksamalar asla ve asla sağlık çalışanlarının üstüne yıkılamaz" ifadelerini kullandı.

TTB Merkez Konseyi Başkanı Adıyaman, "Emeğimizi değersizleştiren, ücretlerimizi ezdiren, çalışma koşullarımızı her geçen gün zorlaştıran yönetim anlayışı değişinceye; sağlıktaki bu ölümcül şiddeti tam olarak ortadan kaldıracak yasal düzenlemeler yapılıncaya; önerdiğimiz tedbirler alınıncaya; hasta- sağlık çalışanı  ilişkisini insani boyuta taşıyacak toplumsal - kültürel iklim oluşuncaya ve buna uygun sağlık politikaları tesis edilinceye kadar bu konuda mücadeleyi hep birlikte yükseltmekte kararlı olduğumuzu göstermek üzere" 81 ilden gelen sağlık emekçileri, öğrenciler ve dostları ile birlikte 15 Mart'ta Ankara'nın yolunu tutacaklarını söyledi.

"Sağlıkta şiddet sona ersin! Sağlık çalışanları köle değildir" diyen Adıyaman, "Aldığımız eğitimin, bize yüklenen toplumsal ve kamusal sorumluluğu yerine getirecek, emeğimizin karşılığını alacağız! Bizler yaşamak ve yaşatmak istiyoruz!" dedi.

Sağlıkta şiddetin son bulması için gerçekleştirilecek mitinge, sağlık meslek örgütlerinden Türk Tabipleri Birliği, Türk Dişhekimleri Birliği, Devrimci Sağlık İş Sendikası, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Sağlık Ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği, Türk Psikologlar Derneği, Ankara Veteriner Hekimleri Odası, Veteriner Hekimler Derneği katılıyor.