27 Eylül 2024 Cuma

Rojavalı komünistler 15 Şubat komplosuna karşı bir günlük açlık grevi yaptı

TKŞ'liler PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın komplo ile tutuklanmasının yıldönümünde tecridin son bulmasını istedi. Rojava'lı Komünistler Qamişlo'da çadır açarak bir günlük açlık grevi gerçekleştirdi.

Komünist Devrimci Hareket (TKŞ) PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik komplonun yıldönümünde Qamişlo'da çadır açtı. TKŞ'liler kurdukları çadırda bir günlük açlık grevi eylemi başlattı. TKŞ binasının önünde kurulan çadıra Cizre Bölgesi Özerk Yönetimi, Demokratik Suriye Meclisi (MSD), Suriye Gelecek Partisi, Demokratik Birlik Partisi (PYD), İnsan Hakları Kurumu, Kürdistan İşçi Partisi ve Qamişlo Halk Belediyesi temsilcilerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi ziyaret etti.

TKŞ adına konuşma yapan Abdulhalim Osman, 1999'da da Türkiye ve Şam hükümetlerinin PKK Lideri Abdullah Öcalan'a dönük komploda işbirliği yaptığını hatırlattı. Osman şunları belirtti: "Devrimimizi koruyacak, bu komployu kıracağız. Bugün yine kirli planlar yapılıyor. Son dönemde olan görüşmeler Rojava devrimini yok etmek içindir. Biz TKŞ olarak bu komployu kınıyoruz. Öcalan'ı bu komplodan kurtaracağız."

Çadırda SYPG adına konuşma yapan Mizgin Erebo, 15 Şubat komplosu ile Ortadoğu halklarının özgürlük isteğinin kırılmak istendiğini belirtti. Komploda emperyalist ve gerici bölge devletlerinin de yer aldığını hatırlatan Mizgin Erebo, "Kırılmak istenen bu fikrin, mücadelenin, özgürlük isteğinin altında kapitalist sistemin, erkek egemen sistemin yok edilmesi yatıyor. Bu düşünceyi boğmak ve yok etmek istediler" dedi.

Kuzey ve Doğu Suriye halklarının 24 yıldır komploya karşı direndiğini belirten Mizgin Erebo, "Mücadele ediyoruz, özgürlük arayışımız hala devam ediyoruz. Takip ettiğimiz üzere o mücadele, o özgürlük isteği ruhu, özgür bir kültür, düşünce ve yaşam isteği bugün daha da yükselmiştir. Çünkü bugün ezilen halkların, özgürlük isteyen halkların mücadelesi, sadece Kürdistan'da bir etkilenme yaratmıyor aynı zamanda Ortadoğu'da ve bütün dünyada etki yaratıyor" ifadelerini kullandı.

İmralı hapishanesinde tecrit uygulamalarıyla birlikte Türkiye ve Kuzey Kürdistan hapishanelerinde tüm siyasi tutsakların işkenceye uğradığını kaydeden Mizgin Erebo, "Bizde komünistler olarak bu saldırıya sessiz kalamazdık. Zindanlardaki tutsaklarla dayanışmak ve bütün tutsaklar için eylemler yapmalıyız diyerek bu eylemi başlattık" dedi.

'ÖCALAN FİZİKİ ÖZGÜRLÜĞÜNE KAVUŞURSA KOMPLO YOK EDİLEBİLİR'
PYD adına konuşma yapan Zîne Aslan, PKK Lideri Öcalan'ın tutuklanmasına kadar süren komplonun amacına ulaşamadığını belirtti. Zîne Aslan "Önder Apo şahsında özgürlük mücadelesini tasfiye etmek istiyorlar. Bütün insanlık ve halkımız Önder Apo'ya sahip çıktı" dedi.

TKŞ'lilerin 15 Şubat'ın yıldönümünde çadır kurmasının önemini vurgulayan Zîne Aslan, "Bugün TKŞ'li arkadaşlarımız bu çadır kurarak bir görev omuzladılar. Bunun manası Önder Apo sadece Kürt halkının önderi değil tüm insanlığın önderidir. Bütün insanlığı kucakladı. Fikri, felsefesi, gelecek sorunların çözümleridir. Tüm Ortadoğu halkları ve ezilen insanlar için örgütsel bir güç, çözüm gücü ve ruhu oldu" dedi.

Zîne Aslan, Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanması için mücadelenin büyütülmesinin gerekliliğine işaret etti ve şunları söyledi: "Eğer Önder Apo hapishaneden çıkıp, fiziki olarak özgürlüğüne kavuşursa o zaman komplo yok edilebilir. O bütün halkları kapsayan zihniyeti, umut veren o zihniyeti yeniden
canlandıralım."

'TÜM HALKLAR OLARAK KAPİTALİZME VE KOMPLOYA KARŞI DURACAĞIZ'
MSD adına konuşma yapan Erwa Salih Ortadoğu ve dünya halkları için barış ve kardeşlik isteyenlerin Abdullah Öcalan'ın fikirlerini sahiplendiğini belirtti. Sömürgeci Türk devletinin Öcalan'ın fikirlerinden korktuğu için tecridi ağırlaştırdığını belirten Erwa Salih "MSD olarak komployu kınıyoruz. Arap, Kürt, Asuri, Süryani tüm halklar olarak kapitalizme ve Öcalan'a yönelik komploya karşı duracağız. Öcalan'ın ve tüm kadınların özgürlüğü için çağrı yapıyoruz" dedi.

Erwa Salih, 15 Şubat öncesinde komploya karşı çadır kuran TKŞ'ye ve ziyarette bulunanlara teşekkür etti. Cizre Bölgesi Demokratik Özerk Yönetimi Kadın Komitesi Başkanı Evîn Paşo, PKK Lideri Abdullah Öcalan sayesinde devrimin ayakta kaldığını vurguladı. Evîn Paşo: "Eğer ki bir direniş tarihi yazılacaksa önce İmralı direnişinin tarihi yazılmalı. Bugün tüm düşürme çabalarına rağmen ayaklarımızın üzerinde kaldıysak bu boş bir sebepten değil, İmralı direnişi  'Hiç kimse güneşimizi karartamaz' sözünü bugün de tekrarlıyoruz. İmralı tecridi
özgürlükçü halkın elleriyle kırılacak."

Kürdistan İşçi Partisi adına yapılan konuşma da ise zindandaki tüm tutsakların özgürlüğü için mücadele edilmesinin önemi vurgulandı, "Önder Öcalan'ın fiziki özgürlüğünü istiyoruz. Halkımızın başarmasını umuyoruz" denildi.

'EŞİTLİK VE ÖZGÜRLÜK İÇİN, TUTSAKLAR MÜCADELEYE DEVAM EDİYOR'
TKŞ, açlık grevi çadırını basın açıklaması yaparak kapattı. Açıklamayı okuyan Bayram Hisên, Öcalan'ın fiziki özgürlüğü için ve tecride karşı mücadeleyi her yerde sürdüreceklerini kaydetti. Hisên: "Kürt halkını sömürgeci boyunduruk altında tutma, halkların eşit gönüllü birliğinin inşasını bozma, kadını köleleştirme ve işgal saldırılarıyla Öcalan'ın tutsaklığı ve uygulanan tecrit politikası yekpare bir politikadır. Kürt halk önderi Öcalan'ın fiziki özgürlüğü Kürt halkının özgürlük mücadelesinin yeni bir aşamaya geçmesidir" dedi.

Türkiye, İran ve Şam hükümeti bölgelerindeki hapishanelerde katliam, idam ve her türlü işkencenin olduğunu vurgulayan Hisên: "İmralı'da ve her yerde eşitlik ve özgürlük için, tutsaklar mücadeleye devam ediyor. İnsanlığın onurunu yüksekte tutmak için her şeyiyle kendisini ortaya koyuyor. Bu onur ve özgürlük mücadelesine her yerde sahip çıkmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Hisên açıklamanın sonunda şu çağrıyı yaptı: "Dünyanın bütün ezilenlerine sesleniyoruz. Türk devletiyle işbirliği içinde hareket eden tüm devletleri teşhir edin. Bu zulüm ortaklığı üzerinde baskı uygulayın. Tüm devletlere sesleniyoruz. Bu halkın sesine kulaklarınızı kapatmayın. Kendi hukukunuza uyun. Öcalan'ın ailesi ve avukatlarıyla görüşmesi için Türk devletine baskı uygulayın. Tüm değerli halkımıza sesleniyoruz. Depremin yaraları halkın birliği, dayanışması ve örgütlenmesiyle sarılır. Aramıza tecritle, beka sorunuyla, kimyasallarla, katliam ve savaşla girmeye çalışanlara karşı birlikte mücadele edelim."