27 Eylül 2024 Cuma

Rojava'da depreme hazırlık çalışmaları sürüyor: Amacımız halkın güvende olması

Fırat Bölgesi Doğa ve Ekoloji Bakanlığı Eşbaşkanı Fewaz Ehmed, deprem sonrasında yürüttükleri çalışmaları anlattı.

Maraş merkezli gerçekleşen birçok Kuzey Kürdistan, Rojava ve Suriye kentinde hasarlara sebep olan depreme ilişkin çalışmalar sürüyor. Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin göndermek istediği insani yardım konvoyları Şam hükümetinin ve Türk devletine bağlı çetelerin engellemeleriyle karşılaşıyor. Öte yandan Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye'deki hasar gören binalara ve olabilecek yeni depremler için tedbir çalışmaları sürüyor. Fırat Bölgesi Doğa ve Ekoloji Bakanlığı Eşbaşkanı Fewaz Ehmed, Fırat Bölgesi'nde yaşayan halkların depremi nasıl karşıladığını ve yeni dönem için aldıkları tedbirleri ETHA'ya anlattı.

Depremin olduğu andan itibaren Bakanlık ve Belediye olarak halkın arasında olduklarını kaydeden Ehmed, "Bildiğiniz gibi deprem olduğunda saat 04:15'ti. Deprem olduğu sıra durumu anlamak için sokağa indik. Binaların durumunu ve yıkım olup olmadığını kontrol ettik" dedi.

Kimi tedbirleri alabilmek için bir toplantı yaptıklarını kaydeden Ehmed, Olağanüstü Durum Komitesi oluşturduklarını ve deprem tekrarlanırsa ne yapabileceklerini konuştuklarını söyledi. Halkın barınabilmesi için çadır açmaya ihtiyaçlarının olduklarını tespit ettiklerini kaydeden Ehmed, "Özellikle büyük binalarda oturan, yüksek katlarda oturan halkımız için bir tehlike söz konusuydu. Ertesi gün 5 çadırla başladık. Akşama doğru çadır sayısı 8'e ulaştı" dedi.

'OLAĞANÜSTÜ DURUM POZİSYONU ALDIK'
Sonraki günlerde binalarda hasar tespiti yapması için bir komite oluşturduklarını belirten Ehmed, "Binaların oturulacak durumda olup olmadığının, tehlike düzeyinin tespiti yapıldı. Belediye olarak her alanda harekete geçtik. Olağanüstü durum pozisyonu aldık. Komitelerimiz şehrin içinde dolaşıp acil durum numaraları dağıttılar" dedi.

Belediye'nin mühendislerinin ve Mühendisler Odası'nın yardımıyla komitelerin çoğaldığını ifade eden Ehmed, şu ifadeleri kullandı: "Başta bir komiteyle başladık. Sonra ihtiyacın olduğunu görünce, halk, binalarında hasar tespiti yaptırmak için belediyeye başvurunca komiteler daha kapsamlı hale geldi. Sadece şehirde değil köylerde de çalışma yürütüldü. Evlerinin bir kısmı hasar görmüş olan birçok yer vardı. Kısmi hasar almış yerleri yıkmak için ekip görevlendirdik. Bugüne kadar da çıkmaya devam ediyorlar. Ekipler günlük 15-20 noktada çalışıyorlar. Bu durum için bir sistem oluşturduk. Halkın haber verebilmesi ve şikayette bulunabilmesi için bir büro kurduk. İnsanlar geliyor, evlerindeki durumu anlatıyor. Sonrasında ekibimiz çıkıp yıkılması gereken bir yer varsa yıkıyor. Her şeyi netleştiriyoruz. Komitemizin ve yıkım ekiplerimiz amacı halkın güvende olması."

'İHTİYAÇ OLAN ŞEYLERİ KARŞILADIK'
Depremin tekrar olabilme tehlikesinin hala olduğuna dikkat çeken Ehmed, "Bu yüzden çadırlarımızı arttırdık. Toplumsal İş Güç Bakanlığı'ndan arkadaşlar çadır işiyle ilgileniyorlar. Çadırlar arttı. Her mahallede çadırlar kuruldu. Soba, battaniye, yemek vs. gibi ihtiyaç olan şeyleri karşıladık" dedi.

Halka barınma ihtiyacı için bu kriz geçene kadar bazı yerler gösterdiklerini kaydeden Ehmed, "Bu durum hala bitmedi. Bildiğiniz gibi eskisi gibi olmasa da ara sıra deprem sarsıntıları olmaya devam ediyor. Her seferinde olan şeylerden tecrübe de alıyoruz. Binalar inşa edildiği zaman bulunduğumuz bölgenin bir deprem bölgesi olduğu dikkate alınmalı. Bu yüzden mühendislik yönüyle tedbirler almalıyız. Bir ruhsat verileceği zaman depreme dayanıklılığına bakılacak. Bu da tartışılan uzun süreli bir projemiz. Bunu önümüzdeki dönem programına aldık" dedi.

'TÜRK DEVLETİ HERŞEYİ BIRAKIP BOĞAZIMIZA ÇÖKMÜŞ DURUMDA'
Faşist Türk devletinin engellemeler yaptığını vurgulayan Ehmed, şu ifadeleri kullandı: "Bir deprem oldu. Biz bununla ilgileniyoruz. Bütün dünya bununla ilgileniyor. Herkes imkanlarını seferber ediyor ama yine de yetmiyor. Türk devleti bu duruma rağmen hala bize engel çıkarıyor. Özellikle sınır köylerinde, bizim serbestçe gidip gelemediğimiz yerlerde. Örnek verecek olursak, sivil bir kurumda çalışan bir arkadaşı hedef aldılar ve şehit düştü. Belediye olarak bize bağlı olan kurumları Türk devleti hedef aldı. Bir, bir buçuk ay önce Kobanê Su Şirketi'ne ait araç çalışmasını yaparken hedef alındı. 3 arkadaşımız yaralandı. Binlerce insan enkaz altında kaldı. Bu insanların kurtarılması lazım. Onlara yardım etmek yerine her şeyi bırakıp bizim boğazımıza çökmüş durumda."

Depremden kaynaklı hasarın hala tespit sürecinde olduğunu kaydeden Ehmed, hala halkın haberdar etmediği hasarların olduğunu söyledi. Depremden en büyük zararı su işleri bölümünün gördüğünü belirten Ehmed, şöyle devam etti: "Suyu toplayan büyük depolarımız şimdi su akıtıyor. Bu büyük bir zarardır. Su Denetim Komitemizin ilk belirleme ve değerlendirmelerine göre 200 bin dolarlık bir hasar var."

'DAİŞ'İN VAHŞİLİĞİ YETMEZMİŞ GİBİ BU DOĞAL AFETİ DE YAŞADIK'
Bunun dışında üç katlı bir binanın da yıkıldığını ifade eden Ehmed, şehir gördüğü zararın çok olduğuna dikkat çekti. İleride depremde açığa çıkan hasara dair bütünsel bir rapor oluşturacaklarını söyleyen Ehmed, "Okullarımız gibi diğer kurumlarımızda da zararlar var. Zaten birçok binamız Kobanê Savaşı'nda darbeler almıştı. Bu deprem de onu tamamlayan yerde durdu. DAİŞ'in vahşiliği yetmezmiş gibi bu doğal afeti de yaşadık. Önümüzdeki zamanda bütünsel bir rapor çıktığında her şey netleşecektir" dedi.