29 Eylül 2024 Pazar

'Polis, Saray'ın talimatıyla halka yönelik zulmü büyütüyor'

Dün Beyoğlu'nda polisin 13 kişiyi duvarın önüne dizerek, ceza kestiği görüntülere tepki gösteren HDP Milletvekili Çepni, polisin Saray'ın talimatı ile halka yönelik zulmü büyüttüğünü belirtti. Çepni, salgın ve sokağa çıkma yasaklarının bu anlamda fırsata dönüştürüldüğüne dikkat çekti.

Saray, halk düşmanı politikalarını pandemi süreciyle birlikte arttırdı. Salgın nedeniyle uygulanan sokağa çıkma yasağını fırsat bilen iktidar, kazanılan hakları gasp ediyor, doğanın talanı sürüyor. Bulaş riskini azaltmak için “evde kalın” çağrısı yapılırken, diğer taraftan işçiler çalışmak zorunda bırakılıyor. 

Halk sağlığının teminat altına alınması yönünde tüm uyarıları yok sayılırken, sokaktaki uygulamalar OHAL'i aratmıyor. Bu görüntülerden biri de dün (Pazartesi), sokağa çıkma yasağının üçüncü gününde Beyoğlu'nda yaşandı. Yasağa rağmen sokağa çıkan 13 kişi, maske takmadıkları ve sosyal mesafeyi korumadıkları iddiasıyla polis tarafından durduruldu, yüzleri duvara dönük bir şekilde saatlerce bekletildi. GBT kontrolünün ardından 3 bin 150'şer lira para cezası kesildi.

12 Eylül uygulamalarını hatırlatan görüntüler anaakım medyada "yasağı çiğnediler" şeklinde verildi, iktidar yanlıları da "bakın yasak dinlemeyenlere bu olur" diyerek hukuksuzluğu savundu.

ETHA'ya konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Murat Çepni, Saray'ın pandemi koşullarında ülkeyi OHAL'uygulamaları ile yönettiğini söyledi. Saray'ın sokağa çıkma yasaklarını, toplumu kendi emirleri doğrultusunda yönetmek için kullandığını kaydeden Çepni, "İktidar, sermaye yanlısı ne varsa eksik kalan, tamamlamaya gayret ediyor. Bir taraftan yasaların çıkarılması bir taraftan da özellikle doğaya dönük saldırılar kesintisiz sürdü" diye konuştu.

'POLİS DEVLETİ UYGULAMASIDIR'
Salgın koşullarında milyonlarca işçinin çalışmak zorunda bırakıldığını anımsatan Çepni, sosyal medyada büyük tepkilere neden olan görüntüleri hatırlattı. Çepni, şunları söyledi: "İşçiler tıka basa servislerle işe giderken, bir arka sokağında, Beyoğlu'nda 13 insana yasağı ihlal ettiler diye hem ceza kesildi, hem de OHAL/darbe görüntüsüne benzer şekilde insanları duvara dayayarak teşhir ettiler. 'Yasağı ihlal ettiler cezalandırılmaları gerek' diyerek açıklamaya çalıştılar. Esasta bir polis devleti uygulaması, darbe uygulamasıdır karşımıza çıkan. Zaten iktidar sokağa çıkma yasaklarında onbinlerce insana ceza yağdırdı. Bunu bile fırsata dönüştürmeye çalıştı. Asla kabul edilemez bir uygulama ve görüntüdür."

İktidarın, salgın dönemindeki uygulamalarla kesinlikle halk sağlığını korumak için değil, halk üzerinde terör estirmek amacıyla hayata geçirdiğine dikkat çeken Çepni, "Başından bu yana 'pandemiye karşı mücadele bir yana esas olarak halka karşı bir mücadele yürütüyor' sözümüzün ne kadar doğru olduğunu bir kez daha gördük. Ne olursa olsun, insanları böyle teşhir etmek, rencide etmek, ezmek kimsenin hakkı değil. Tümüyle hukuksuz ve kanunsuzdur, bu uygulama bir çete uygulamasıdır. Dolayısıyla o insanlara yapılanlar hiçbir kanunla, hukukla açıklanamaz" dedi.

'POLİS SARAY'IN TALİMATIYLA HALKA ZULMÜ BÜYÜTÜYOR'
Sokakta anayasal hakkını kullanmaya çalışanlara polisin şiddet uyguladığını hatırlatan Çepni, "Polis bu süreci Saray'dan aldığı talimatlarla, halka karşı zulmünü büyütmek ve süreci örgütlemek için kullanıyor. Dolayısıyla biz HDP olarak o görüntüleri prostesto ediyor ve eleştiriyoruz" şeklinde konuştu.