27 Eylül 2024 Cuma

Orhan: Tecrit derhal sonlandırılmalıdır

HDP'nin tecride karşı adalet nöbeti 31'inci gününde devam etti. Nöbette konuşan Muazzez Orhan, "Tecrit politikalarıyla, savaş, inkar ve imha politikasıyla bu ülkenin temel sorunu olan Kürt sorununu çözemezsiniz" ifadelerini kullandı.

Halkların Demokratik Partisi'nin İmralı'daki tecride karşı adalet nöbeti 31'inci gününde TBMM önünde devam etti. "İmralı'da hukuk uygulansın", "Tecrit insanlık suçudur", "Savaşa ve tecride son" yazılı dövizler taşıyan Fatma Kurtulan, Kemal Peköz, Muazzez Orhan, Şevin Coşkun, Abdullah Koç, Kemal Bülbül, Serpil Kemalbay, Sait Dede, Hasan Özgüneş, Ayşe Sürücü ve Nuran İmir adına Muazzez Orhan konuştu.

HDP Van milletvekili Muazzez Orhan, 2 yıla yakın süredir PKK lideri Abdullah Öcalan ve diğer tutsaklar üzerinde derinleştirilmiş bir tecrit olduğunu ve bu tecridin tüm hapishanelere ve topluma sirayet ettiğini söyledi.

Tecrit politikalarında ısrar eden iktidarın temel hedefinin kendi saltanatını korumak olduğunu vurgulayan Orhan, "Türkiye halklarını bu politika ile ses çıkaramaz hale getirmeye çalışıyorlar" dedi. Milyonlarca insanın Abdullah Öcalan için 'Siyasi irademdir' beyanında bulunduğunu hatırlatan Orhan, 2005 yılında 3 milyon 243 bin, 2012 yılında ise 10 milyon 328 bin kişinin Öcalan için siyasi irade beyanında bulunduğunu kaydetti.

Bu süreç sonrası ülkenin bir barış sürecini yaşadığını dile getiren Orhan, şöyle devam etti: "O süreçte tek bir can kaybı olmadı, annelerin gözyaşları akmadı, gençler yaşamını yitirmedi. Ama her ne hikmetse iktidarını kaybetme kaygısıyla bugünkü iktidar yine saltanatını sürdürebilmek için yüzyıllara yakındır bu ülkenin temel sorunu olan Kürt sorununu inkar, imha politikalarıyla çözebileceği algısıyla savaşı derinleştirmiş, İmralı başta olmak üzere tüm cezaevleri ve toplum üzerinde tecrit politikaları uygulamaktadır."

İktidarın ömrünü uzatmak için bu politikaları sürdüreceğini vurgulayan Orhan, savaş politikalarının bedelini Türkiye halklarının ödediğinin altını çizdi. Bugün içinde bulunulan ekonomik, siyasi ve toplumsal krizlerin temel nedeninin Kürt sorununda çözümsüzlük, tecrit ve savaş politikalarında ısrar olduğunu belirten Orhan, çözümün burada olmadığını ifade etti.

Türkiye'deki halklara, işçi ve emekçilere, kadınlara seslenen Orhan, tecridin ve iktidarın çözümsüzlük politikalarının herkesin yaşamını etkilediğine dikkat çekti. Toplumun yoksulluk, açlık ve köleliğe mahkum edilmek istendiğini söyleyen Orhan, itiraz eden herkesin ise baskıyla susturulmaya çalışıldığını kaydetti.

Hapishanelerden son 2 yılda 141 cenaze çıktığına işaret eden Orhan, 600'ü ağır hasta olmak üzere bini aşkın hasta tutsak olduğunu vurguladı. Hapishanelerde açlık grevlerinin giderek yaygınlaştığını kaydeden Orhan, şöyle devam etti: "Biz burada bu çığlıklara ses olabilmek için 31 gündür tecrit politikasının yaşamımızı nasıl etkilediğini söylüyoruz. Biz kez daha söylüyoruz. Tecrit politikalarıyla, savaş, inkar ve imha politikasıyla bu ülkenin temel sorunu olan Kürt sorununu çözemezsiniz. Sorunun çözümü diyalogdur, müzakeredir. Nihayet gelinecek yer müzakere masasıdır. Çok geç olmadan bu süreç başlatılmalı, İmralı'daki tecrit sonlandırılmalıdır. Türkiye halklarını geleceğine sahip çıkmaya çağırıyoruz. Tecrit insanlık suçudur. Bu tecrit sona erinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz."