29 Eylül 2024 Pazar

MLKP MK: Şehitlerimizin direnişini kıramazsınız

Devrimcilerin ve gerillaların mezarlarına yapılan faşist saldırıya ilişkin açıklama yapan MLKP MK, "Mezarları yıkmaya gücünüz yetebilir. Ama şehitlerimizin dik başlı direnişini asla kıramazsınız. Çünkü şehitlerin fedai direnişi kuşaktan kuşağa daima en genç umutların en ateşli adalet ve hesap sorma tutkusunda yaşar" diye belirtti.

Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) Merkez Komitesi (MK), devrimcilerin ve gerillaların mezarlarına yapılan faşist saldırıya ilişkin "Şehitlerimizin direnişini kıramazsınız" başlıklı açıklama yaptı.

2020/04 sayılı ve 23 Mayıs 2020 tarihli açıklamada "Diktatörlüğün ırkçı faşist saldırganlığı son günlerde özellikle gerilla şehitliklerini, gerillaların ve devrimcilerin mezarlarını hedefliyor. Şehitlerden de mezarlarından da korkuyorlar. Saldırganlıkları korkularını gizleyemiyor. Yüksekova'dan Amed'e, Van'dan Muş'a, Şırnak'tan Bitlis'e, Hakkari'den Kayseri'ye faşist şefin polis ve jandarması panzerlerle, zırhlı araçlar ve kepçelerle gece vakti daldıkları mezarlıklarda mezarların etrafına örülen duvarları yıkıp, mezar çiçeklerini imha ediyor, şehit isimlerinin yazıldığı mezar taşlarını parçalıyorlar. Şehit mezarlarını kimliksizleştirmek için ailelere baskı yapıyor, gerilla analarına manevi işkencenin en kahredicisini yaşatıyorlar" denildi.

MLKP MK açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:
"Roboskî'den Suruç katliamına... Asla unutulmayacak ve asla affedilmeyecek büyük suçlar işliyorlar.

Bunlar şehit gerilla bedenlerine işkence yapanlar, çıplak gerilla bedenlerini teşhir edenler, panzerlerin arkasına bağlayıp sürükleyenlerdir!

Bunlar, Taybet ananın cansız bedenini günlerce sokakta bekletenlerdir!

Bunlar, Hanım Tuğluk'un Ankara'da defnedilmesini ırkçı zorbalıkla engelleyenlerdir!

Bunlar, Kayseri'de İbrahim Gökçek'in toprağa verilmesini önlemeye çalışanlardır!

Bunlar, gerilla cenazesini iki yıl sonra ailesine kargo yoluyla gönderecek kadar aşağılık ve düşkündürler!

Bunlar, Bitlis'e bağlı Garzan Mezarlığı'ndan çıkartılan 261 cesedi İstanbul'a getirip, Kilyos Mezarlığın'a bitişik asfalt yola defnedecek denli ahlak ve vicdan yoksunlarıdır!

Bunlar, mafyacıları, gaspçıları, uyuşturucu çetelerini serbest bırakan, ama politik tutsakları zindanlarda ölümün ağzına atanlardır.

Bunlar, evde kal çağırısı yapıp, herkesi karantinaya almaya çalışırken işçileri salgının pençesinde ölüme gönderenlerdir.

Bunlar halklarımızın devrimci adaletine hesap vereceklerdir.

Gerilla mezarlarına saldırı bütün evrensel insani ve ahlaki değerleri bir kenara fırlatan ırkçı soykırım siyasettir. Osmanlı ve Cumhuriyetin Ermeni, Süryani-Keldani, Rum Pontus ve Dersim soykırım çizgisinin devamıdır.

Sömürgecilik, Kürt halkımızın ulusal varlığını inkar ediliyor, dilini, kültürünü yok sayıyor, bütün güç ve imkanlarıyla özgürlük iradesini kırmak, öncü direnişçi örgütü PKK'yi tasfiye etmek istiyor. Sömürgeciliğin faşist şeflik rejimi işte bu amaçla Kürt ulusuna karşı ahlaksız ve kuralsız, bölgesel bir savaş yürütüyor. ABD ve Rusya Federasyonu ile, Irak ve İran ile, Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile, Israil ve Suriye ile envai çeşit gizli ilişkiler, pazarlıklar yürütüyor, Kürt halkına kaşı kirli anlaşmalar yaparak ayakta kalmaya çalışıyor.

Kürt halkımızı hedef alan AKP-MHP'nin politik İslamcı ırkçı saldırganlığı aynı zamanda Türk halkımızı, işçi sınıfı ve ezilenlerini kendi suçlarına ortak etmeyi amaçlayan iğrenç bir plandır. Eğer Türk işçi ve emekçileri, ezilenleri Kürt halkının mezarlarının talanına, değerlerinin çiğnenmesine, varlığı ve haklarının inkar edilmesine, aşağılanmasına alıştırılabilir ise, işte o zaman demokratik bilinç ve onurunu, ahlak ve vicdanını kaybederek düşkünleşecek, diktatöre boyun eğip biat ederek insanlık suçlarına alet edileceği hesabını yapıyorlar.

Gerilla, işçi ve emekçileri, ezilenleri sömüren, kanını iliğini emen, yaşamını çekilmez hale getiren Türk burjuvazisinin sömürgeci egemenliğine, ırkçı faşist diktatörlüğüne, Soma maden katliamının, Ankara gar katliamının sorumlularına ve katillerine karşı savaşıyor. Gerilla Türk işçi ve emekçilerinin dostu yoldaşı, kardeşi, Türk halkının da öz evladıdır.

Gerilla mezarlarına, devrimci mezarlarına sahip çıkalım, Kürt halkının direnişiyle birleşelim, sesimizi yükseltelim. Halklarımızın birleşik mücadelesinin bozamayacağı oyun, yenemeyeceği düşman yoktur. Halklarımızın kahraman evlatları gerilla mezarlarına saldırılmasına izin vermeyelim. Görev ve sorumluluk en önce Türk işçi ve emekçilerinin, ezilenlerinindir, onların politik özgürlük için mücadele eden öncülerinindir. Kürt halkımızın değerlerine yönelik saldırılar karşısında barikat olmak direnişçi tutumun mihenk taşıdır.

Mezarları yıkmaya gücünüz yetebilir. Ama şehitlerimizin dik başlı direnişini asla kıramazsınız. Çünkü şehitlerin fedai direnişi kuşaktan kuşağa daima en genç umutların en ateşli adalet ve hesap sorma tutkusunda yaşar."