26 Eylül 2024 Perşembe

Maraş katliamında yaşamını yitirenler İzmir'de anıldı

Maraş katliamında yaşamını yitirenler Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Vakıflar Federasyonu, Alevi Dernekler Federasyonu ve Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı tarafından İzmir'de anıldı.

Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Vakıflar Federasyonu, Alevi Dernekler Federasyonu ve Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Konak eski Sümerbank önünde Maraş katliamında yaşamını yitirenleri andı.

Demokrakit kitle örgütleri ve siyasi parti temsilcilerinin katıldığı anmada "Maraş'ı unutma, unutturma" "Faşizme karşı omuz omuza" sloganları atıldı.

Anmada ilk olarak AKD GYK Üyesi ve Marmara Bölge Sorumlusu Hüseyin Görer konuştu. Maraş'ta yaşamını yitirenleri anarak konuşmasına başlayan Görer, insanların hala ötekileştirilerek kapılarının işaretlendiğini belirtti. Bu faşizan yaklaşımdan vazgeçilmesi gerektiğini kaydeden Görer, mücadele vurgusu yaptı.

Hüseyin Görer son olarak "Maraş katliamı özelinde Dersim'i, Sivas'ı, Gazi'yi, Roboski'yi, Suruç ve Ankara'yı anıyoruz" dedi.

'DEVLETİN KARANLIK GÜÇLERİ TARAFINDAN YAPILDI'
Daha sonra ortak basın metnini Narlıdere Cemevi Başkanı Mustafa Aslan okudu. Aslan, Maraş katliamının üzerinden 41 yıl geçtiğini belirterek, devlet eliyle yapılan bir katliam olduğunun altını çizdi.

"Devletin karanlık güç odakları tarafından tezgâhlanan, ırkçı ve dinci çevrelerin de aktör olarak kullanıldığı bu vahşetin açtığı yara aradan geçen 41 yıla rağmen hala kapanmadı" diyen Aslan, hala Alevilerin evlerinin işaretlendiğini ve Alevilere karşı ötekileştirmenin, ayrımcılığın, nefret söyleminin doruğa çıktığı günler yaşadıklarına dikkat çekerek şöyle devam etti: "Kamuda ve özel sektörde Alevi ayrımcılığına yönelik söylem ve tutumlar teşvik ediliyor, Alevilik devletin istihbarat raporlarında tehdit kategorisinde değerlendiriliyor. Okullarda Zorunlu Din Dersleri ile çocuklarımıza zorla kendi inancı olmayan bir inanç dayatılıyor. 41 yıl önce kaybettiğimiz canlarımızı anmak için Maraş'a gitmek isteyen Alevilere, demokrasi ve özgürlük mücadelesi veren demokratik kitle örgütlerine her yıl olduğu gibi bu yılda Milli birlik ve toplum düzenini bahane ederek izin verilmiyor."

Aralık ayının katliamları, yolsuzlukları, hırsızlıkları hatırlattığını söyleyen Aslan, 19 Aralık 2000 yılında 'Hayata Dönüş' adı altında devrimci tutsaklara karşı katliam yapıldığını hatırlattı. Aslan, 28 Aralık 2011 tarihinde Roboski'de yaşanan katliamda devlet eliyle yapıldığını ve 34 kişinin hayatını kaybettiğini belirtti.

1978 yılında Maraş'ta gerçekleştirilen katliamın tüm detaylarıyla sorgulanması ve bilince çıkarılması gerektiğini kaydeden Aslan, devletin toplum vicdanıyla yüzleşmesi gerektiğini söyledi.

'SEYİT RIZA'NIN HEYKELİNE BİLE TAHAMMÜL YOK'
Açıklamada ülkede yaşanan anti demokratik uygulamalara da dikkat çekildi. Özellikle Kürt coğrafyasında yaşanan kayyum politikasıyla halkın iradesine kelepçe vurulduğunu belirten Aslan, "Alevi toplumun önemli bir değeri olan Pir Seyit Rıza'nın Dersim meydanında dikili olan heykeline bile tahammül edemeyecek kadar pervasızlaşan tekçi ve faşizan dilin dinlendirilerek toplumsal ayrışmanın gittikçe derinleştiği bir ortamda, yeni Maraş'ların olabileceği noktasındaki kaygılarımız ne kadar haklı olduğumuzun bir göstergesidir" dedi.

'LAİK, DEMOKRATİK BİR CUMHURİYET İNŞA EDİLMELİ'
15 Temmuz darbe girişiminin ardından ihraç edilen kamu emekçilerinin işine iade edilmesi, tutuklu bulunan milletvekilleri, gazeteciler, belediye başkanlarının serbest bırakılması çağrısı yapan Mustafa Aslan, yapılan savaş çığırtkanlığının, inkarcı, ayrıştırıcı dilden vazgeçilmesi gerektiğinin altını çizerek laik, demokratik bir cumhuriyetin inşa edilmesi gerektiğini söyledi.