Maksut Tepeli için adalet istendi
İHD İzmir Şubesi, 39 yıl önce gözaltında katledilen ve mezar yeri hala açıklanmayan Maksut Tepeli için adalet istedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, eski Sümerbank önünde bir araya gelerek 39 yıl önce gözaltında katledilen Maksut Tepeli için adalet istedi. "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" pankartı açılan eylemde basın açıklamasını Ali Aydın okudu.
Devrimci öğretmen Maksut Tepeli'nin 2 Şubat 1984'te İstanbul'da bir arkadaşının evine gittiğini, evde karakol kurulduğunu fark edip uzaklaşmaya çalışırken polisler tarafından vurularak gözaltına alındığını anlatan Aydın, Tepeli'nin hastaneye götürülmek yerine İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde işkenceli sorguya tabi tutulduğunu belirtti. Tepeli'nin 5 Şubat'ta gördüğü ağır işkence sonucu komaya girdiğini ve Haydarpaşa Askeri Hastanesi'ne kaldırıldığını ifade eden Aydın, "Hastanede ölen Maksut Tepeli'nin bedeni kaybedildi. Ailesinin bilgisi dışında nüfus kütüğüne ‘ölü' kaydı düşüldü" dedi.
19 yıl sonra Maksut Tepeli'nin eşinin nüfus kağıdını değiştirdiğinde "dul" ibaresini görmesiyle Tepeli'nin öldüğünün anlaşıldığını söyleyen Aydın, ailesi ve İHD'nin ısrarlı takibiyle 2003'te yeniden soruşturma başlatıldığını kaydetti.
Aydın, şöyle devam etti: "Maksut Tepeli'nin ölümü ile ilgili düzenlenen belgelere ulaşıldı. Bu belgelere göre Maksut'un 6 Şubat tarihinde Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde öldüğü belirtiliyordu. Bu belgenin altında Üsküdar Cumhuriyet savcısı Olgun Alpay ve Adli Tabip Kemalettin Artun Er'in imzası vardı. Yıllar sonra Maksut Tepeli'nin, Helvacıdede Mezarlığı'na defnedildiği açıklandı fakat mezar yeri bilinmiyordu ve hala bilinmiyor. Maksut Tepeli'yi işkenceyle öldüren polislerin kimliklerinin belirlendiği ama Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığının polisler hakkında takipsizlik kararı verdiği de açığa çıktı."
Bunlara rağmen ikinci soruşturmada da takipsizlik kararı verildiğini kaydeden Aydın, 2014'te dosyanın zaman aşımına uğratıldığını söyledi.
Aydın, "İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olmaz. Bizler unutmuyoruz, vazgeçmiyoruz. Unutmak, işlenen insanlık suçlarının yeniden işleneceği iklimi yaratır. Son yıllarda olduğu gibi yeni kayıplara neden olur. Devlet gözaltında kaybetme suçundaki sorumluluğunu kabul etmeden, gözaltında kaybedilenlerin akıbetini açıklamadan ve gözaltında kaybetme suçunun fail ve sorumlularını yargılayıp cezalandırmadan yürüdüğümüz hakikat ve adalet yolunda tek bir adım geri atmayacağız. Kaç yıl geçerse geçsin kaybedenlerin yargılanmasını sağlamak için mücadeleye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.