29 Eylül 2024 Pazar

Kenan Bilgin nerede?

İzmir'de bu hafta düzenlenen kayıp eyleminde 12 Eylül 1994'te kaybedilen Kenan Bilgin için açıklama yapıldı. 

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, 2 hafta bir düzenlediği "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" eylemini Konak Eski Sümerbank önünde gerçekleştirdi. Eylemde, "Kayıplar vicdandır sahip çık" ve "Failler belli kayıplar nerede" pankartları açıldı. Bu hafta yapılan açıklamada, 12 Eylül 1994'de Ankara'da gözaltına alınan Kenan Bilgin'in akıbeti soruldu.

İHD Yönetim Kurulu Üyesi Caner Canlı, Kenan Bilgin'in hikayesini şöyle paylaştı: "Bilgin, 12 Eylül 1994 sabahı Ankara Dikmen'de bir otobüs durağından sivil polislerce gözaltına alındı. Ailesi gözaltıyla ilgili bilgilendirilmedi ancak kardeşi İrfan Bilgin kimliğini açıklamayan bir kişi tarafından üç defa arandı ve kendisine ağabeyinin üç diğer kişiyle beraber Gölbaşı'nda tutulduğu, gördüğü işkenceler sonrasında durumunun ciddi olduğu söylendi. 3 Ekim 1994'te ailenin avukatı Meclis İnsan Hakları Komisyonuyla bağlantıya geçti ve olayla ilgili basına yazılı bir metin gönderildi. Aile hem kendisi hem de avukatları aracılığıyla Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi ve Başsavcılığa dilekçe ile de başvurdu. Başsavcılıktan 10 Ekim'de gelen cevapta Kenan Bilgin adında birinin gözaltı kayıtlarında görünmediği söylendi. Aynı gün aile yine bir basın açıklamasıyla olayı kamuoyuyla paylaştı ve İHD Ankara Şubesine başvuru yaptı. İHD Ankara Şube, ertesi gün Valiliğe ilettiği dilekçe ile Kenan Bilgin'in acilen savcılık makamına çıkarılmasını istedi.

Bilgin ailesi, kendileri de 12-27 Eylül tarihleri arasında Ankara Emniyet Müdürlüğünde gözaltında tutulan, Kenan Bilgin'i gözaltında gören ve işkenceye tabi tutulduğuna şahit olan 10 tanığa ulaşarak yazılı ifadelerini topladı, bu ifadelerle birlikte savcılığa yeniden başvurdu ve Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesinde görevli polislerden şikâyetçi oldu. 21 Kasım 1994'te Ankara DGM'deki bir duruşmada müdafilerden biri Kenan Bilgin'i, gözaltında gördüğünü; bir diğeri ise gözaltındayken polislerin kendisini konuşmazsa sonunun Kenan Bilgin gibi olacağı yönünde tehdit ettiğini belirtti. 27 Eylül'de gözaltına alınan ve 13 gün tutulan bir avukat da Kenan Bilgin'i gözaltında gördüğünü belirterek, Kenan Bilgin'in kendisine 22 gündür gözaltında tutulduğunu ve polisin kendisini kaybetme niyetinde olduğunu düşündüğünü, ailesine haber vermesini istediğini söyledi. Bütün tanıklara rağmen Emniyet Müdürlüğü Kenan Bilgin'in gözaltına alındığını inkâr etti."

Canlı, Bilgin ailesinin, iç hukuk yollarında herhangi bir ilerleme sağlanmaması üzerine davayla ilgili 17 Ekim 1996'da AİHM'ye başvurduğunu söyleyerek, "Mahkeme, 30 Haziran 1997'de davayı kabul ederek Eylül 1999'da Kenan Bilgin'i gözaltında gören 11 tanığı, olayı araştıran iki savcıyı, Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde görevli bir komiser yardımcısı ile Terörle Mücadele Şubesinden bir polis memurunu dinledi. 17 Ekim 2001'de verdiği kararda Türkiye'yi tazminat ödemeye mahkum etti. Bilgin'in kaybedilmesine ilişkin soruşturma dosyası, 2014 yılında zaman aşımı ile düşürüldü" dedi. 

Açıklama yapılan 5 dakikalık oturma eyleminin ardından son buldu.