27 Eylül 2024 Cuma

Kayıp yakınları: Arşivlerde gizlenen kayıplar gerçeğini açıklayın

Diyarbakır, Batman ve İzmir'de yakınlarının akıbetini soran aileler, devletin arşivlerinde gizlenen kayıplar gerçeğinin tüm boyutlarıyla açıklanmasını istedi.

Kayıp yakınları, Diyarbakır, Batman ve İzmir'de her hafta "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" şiarıyla gerçekleştirdikleri oturma eylemlerini sürdürdü. Diyarbakır'da kayıp yakınları ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Şubesi, eylemlerinin 570'inci oturumunu gerçekleştirdi. Dernek binası önünde yapılan eyleme, kayıp yakınları, insan hakları savunucuları ve CHP Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Sayın'ın katıldı. Eylemde, kayıpların fotoğrafları ve "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" yazılı pankart açıldı.

'İKTİDARDAN İKTİDARA DEVREDEN POLİTİKA'
İHD Kayıp Komisyonu üyesi Adnan Örhan, Koşuyolu Parkı'nda yaptıkları eylemin Diyarbakır Valiliği tarafından yasaklanma kararının 71 haftadır sürdüğünü hatırlatarak, "Annelerin haklı talebi hiçbir kapalı mekana sığmayacak. Haklı olarak yakınlarının akıbetini soruyorlar. Meydanları annelere yasaklamakla ülkeye demokrasi gelmez. Kayıp olgusu her iktidardan iktidara devreden bir politikadır. Yargı da bunu destekliyor. Ele geçen deliller değerlendirilmedi ve failler cezalandırılmadı. Siyasi iktidarlar ve değişen hükümetler kayıplar konusunda hiçbir adım atmadı. Gelin kayıp yakınlarına ve annelerine kulak verin" diye konuştu.

Hükümete çağrıda bulunan Örhan, geçmişe yönelik araştırma komisyonun kurulması taleplerini yineledi.

'GECE GÜNDÜZ ARADIM'
Bu haftaki eylemde 14 Ocak 1994 yılında Diyarbakır Çınar İlçesi Aktepe köyünde kaybolan Ömer Önen'in akıbeti soruldu. Eşinin kayıp hikayesini anlatan Nezire Baran, şunları söyledi: "Eşim kayıp olan hayvanlarımızı traktörle aramak için evden çıktı. Gün ortası çıktığı evden gece yarısına kadar dönmedi. Ağabeylerine haber verdim köylülerle aramaya çıktılar. Savur'a kadar aramaları sürdürdüler. Traktörün izi en son Savur'dan geri döndüğüne işaret ediyordu. Çınar emniyetine giderek eşimin kaybolduğunu söyledik. 7 ay sonra traktör bulundu. Ancak eşim bulunamadı. Devlet eşimin dağa çıktığını ileri sürüyordu. 3 çocuk babası biri neden daha çıksın? Gece gündüz eşimi aradım. Çalmadığımız kapı gitmediğimiz yol kalmadı. Tek bir haber alamadık."

Etkinlik 5 dakikalık oturma eylemiyle son buldu.

BATMAN'DA ŞEYHMUS EROĞLU'NUN AKIBETİ SORULDU
Batman'daki kayıp yakınları ve hak savunucuları, İHD Batman Şubesi'nde 476'inci hafta oturma eyleminde bir araya geldi. Bu haftaki oturumda, Batman'da 21 Eylül 1995 yılında kaybedilen Şehymus Eroğlu'nun akıbeti soruldu. İHD yöneticisi Zeki Tangüner, cezasızlık politikasına dikkat çekerek, "Sistem tarafından kayıp insanların akıbetleri ortaya çıkarılsaydı, failler yargılansaydı bugün kayıp Şeyhmus Eroğlu nerede sorusu sorulmayacaktı" diye belirtti.

1930 yılında Mardin'in Midyat ilçesine bağlı Bardakçı (Batê) köyünde doğduğunu ve evli ve yedi çocuk babası olduğunu hatırlatan Tangüner, Eroğlu'nun yaşadığı köydeki evine korucular tarafından korucu olmaya zorlandığını, ancak koruculuğu kabul etmeyen Eroğlu'nun baskılar sonucu köyden ayrılmak zorunda kaldığını anımsattı.

MARDİN'E GÖTÜRÜLDÜ
Daha sonra Eroğlu'nun Batman merkeze yerleştiğini aktaran Tangüner, Eroğlu'nun 21 Eylül 1995 yılında gece saatlerinde evine yapılan baskınla gözaltına alınarak Mardin'e götürüldüğünü söyledi. Eroğlu'nu bulmak için ailesi tarafından yapılan tüm girişimlerin sonuçsuz kaldığını vurgulayan Tangüner, "Yetkililer ne ev baskınını ne de gözaltına alındığını kabul etti. Onunla aynı zamanda gözaltında kaldığını belirten kimi görgü tanıkları ise Şeyhmus Eroğlu'nun gözaltında tutulduğunu, ağır işkenceler gördüğünü, daha sonra da serbest bırakıldığını söylediler. Yine Midyat'taki kimi görgü tanıklarının ifadelerine göre serbest bırakıldığının söylendiği tarihte, özel timlerin olduğu bir arabanın içinde görüldü. Şeyhmus Eroğlu'ndan bir daha haber alınamadı" dedi.

476 haftadır devleti yönetenlere seslendiklerini ifade eden Tangüner, "Devletin arşivlerinde gizlediğiniz kayıplar gerçeğini tüm boyutlarıyla açıklayın. Gözaltında kaybetme suçundaki devletin sorumluluğunu kabul edin. Kaybedilenlerin ailelerinden ve toplumdan özür dileyin. Bu insanlık suçunun faillerini yargılayın ve adaleti sağlayın" talebinde bulundu.

İZMİR'DE 11 KORUCUNUN FAİLLERİ SORULDU
İzmir'de ise kayıp yakınları ve İHD, eylemlerinin 508 'inci haftasında Konak'ta bulunan Başbakanlık Binası önünde bir araya geldi. Bu haftaki eyleme Ege Tutuklu ve  Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAYDER) ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi de destek verdi. "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" pankartının taşındığı eylemde, 10 Ocak 1996 yılında Şırnak'ın Güçlükonak İlçesine bağlı Gêrê (Çevrimli) ve Yatağan köylerine baskın yapan askerler tarafından gözaltına alınarak kaybettirilen Ahmet ve Halit Kaya, Abdullah İlhan, Ali ve Ramazan Nas, Neytullah İlhan, Ramazan Oruç, Hamit ve Abdulhalim Yılmaz, Mehmet Öner ve Lokman Özdemir isimli korucuların failleri soruldu.