29 Eylül 2024 Pazar

'Kaybedilenleri arayanlar da katledildi'

Gözaltında Kayıplar Haftası dolayısıyla İzmir'de yapılan açıklamada, Diyarbakır'ın Lice ilçesinde aybedilen Fahri ve Mustafa Bulut'un akibeti soruldu. Açıklamada, Mustafa ve Fahri'yi arayan yakınlarının da katledildiği hatırlatılarak, gözaltında kaybedilenlerin bulunması ve faillerin yargılanması bir kez daha dile getirildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, 17-31 Mayıs Uluslararası Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası kapsamında bu hafta Fahri ve Mustafa Bulut dosyalarını ele aldı.

Derneğin sosyal medya adreslerinden metni okuyan Caner Canlı, Bulut ailesinin yaşadığı Diyarbakır'ın Lice ilçesine bağlı Kabakaya (Entağ) köyü Esenli (Cumere) mezrasına 13 Mayıs 1994 sabaha karşı askerlerce basıldığını söyledi. Askerlerin erkekleri mezarlık bölgesinde bir araya getirdiğini ve kimliklerini topladıklarını belirten Canlı, Mustafa Bulut'un ise bu sırada eve geldiğini ifade etti.

ASKERLER KÖYÜ YAKTI
Rütbeli askerlerden birinin "evlerinizi 30 dakika içinde yakacağız, kim ne eşya kurtarırsa kurtarsın" dediğini aktaran Canlı, askerler kimlikleri dağıtırken 7 kişininkini geri vermediğine dikkat çeken Canlı, kimlikleri almak için askerlerin peşinden giden Mustafa Bulut'un bir daha geri dönmediğini belirtti.

Baba Latif Bulut'un 14 Mayıs sabahı oğlunun akıbetini öğrenmek için Lice'ye gittiğini söyleyen Canlı, "Nizamiye'de nöbet tutan asker, kendisine 'Çabuk buradan defol, sakalından tutup sana elektrik aletine vermemi istemiyorsan çabuk git' dedi. Baba köye dönüp durumu Fahri, Ekrem, Ramazan ve Ali ile paylaştı. Bir gün sonra Yolçatı Köyü'nden birkaç kişi Esenli Mezrası'na geldiler. Bu kişiler 'Yolçatı'da da operasyon yaptılar, birkaç kişi kurşuna dizildi. Mustafa'da Yolçatı'ya  getirilmişti, askerler onu Lice'ye götürdü' dediler" diye konuştu.

'ASKERİ VE İDARİ MAKAMLARDAN BİR SONUÇ ALAMADILAR'
Mustafa'nın akıbetini öğrenmek için yola çıkan kuzeni Fahri'den de o günden sonra haber alınamadığını kaydeden Canlı, Yolçatı köyüne yapılan operasyonda katledilen Kamil Menteşe ve Hasan Bayram'ın cesetlerinin 17 Mayıs günü bulunduğunu söyledi. Bu haberin üzerine Fahri Bulut'un kardeşleri Ekrem, Ramazan ve Ali Bulut yakınlarının akıbetini öğrenmek için Yolçatı köyüne gittiklerini belirten Canlı, Lice ilçe merkezi yakınında Salih Bayram ve Zeynel Harman ile gözaltına alındıklarını dile getirdi. Bayram ve Harman ifade sonrası serbest bırakılırken Bulut kardeşlerden bir daha haber alınamadı. Canlı, "Oysa bu insanların Lice Tabur Komutanlığına götürüldüğü biliniyordu. Ailesi bu beş kişiyi çevre iller dahil her yerde aradılar. İnsan haklarından sorumlu bakan dahil olmak üzere tüm askeri ve idari makamlara başvurdular. Bir sonuç alamadılar" dedi.

12 Haziran 1994 tarihinde Kulp ilçesi Bağcılar köyü Düzpelik mezrası Malase Kevirikok mevkiinde yakılmış 8 erkek cesedi bulunduğunu belirten Canlı, cesetlerin kafalarında ve vücutlarında çok sayıda kurşun giriş ve çıkış deliğinin bulunduğunu, kollarda ve ayaklarda yoğun kırılma ve deformenin olduğunu, ölümün ateşli silahlar ve yanmaya bağlı gerçekleştiğini, yanan cesetlerin yanında bulunan tütün tabakasında kurşun deliğinin olduğunu aktardı. Canlı, "Savcılık 9 Ağustos 1994 tarihli görevsizlik kararıyla dosyayı Diyarbakır DGM'ye gönderdi, gerekçe olarak da 'cesetlerin güvenlik güçleriyle çatışmaya girmiş örgüt üyelerine ait olduğu ya da örgüt içi hesaplaşmadan dolayı öldürülerek gömüldüğü, örgütün bu tür eylemlere sık sık başvurduğu' belirtildi" ifadelerini kullandı.

'KAYIPLAR BULUNSUN FAİLLER YARGILANSIN'
Canlı, şöyle devam etti: "Bulut ailesi de 25 Haziran 2008 tarihinde İHD aracılığıyla Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu. Aile, 12 Haziran 1994 tarihinde Kulp ilçesi Bağcılar köyü Düzpelit Mezrası Kevrokok mevkisi'nde bulunan kurşunlanmış ve yanmış 8 cesedin 19 Mayıs 1994 tarihinde askerler tarafından gözaltına alınan Ekrem Bulut, Ramazan Bulut, Ali Bulut, Mustafa Bulut ve Fahri Bulut'a ait olabilecekleri nedeniyle DNA testi için savcılığa kan örneği verdi. Adli Tıp'tan gelen sonuçlara göre kemiklerin Ali Bulut, Ekrem Bulut ve Ramazan Bulut'a ait olduğu ortaya çıktı. Fahri Bulut ve Mustafa Bulut'un ise ne kemikleri var ne de bir mezarı. Bine yakın kayıptan sadece ikisi. İşte bu nedenle '17-31 Mayıs Uluslararası Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası'nda bir kez daha sesleniyoruz; kayıplar bulunsun failler yargılansın."