27 Eylül 2024 Cuma

Kanalla İstanbul'un ciğerleri yok olacak

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın ÇED raporunu onaylamasıyla ihale süreci başlayan Kanal İstanbul, İstanbul'un ormanlık alanlarını da tehdit ediyor. Bilim kurulları tarafından hazırlanan rapora göre proje, 595 futbol sahası büyüklüğünde ormanlık alanı yok edecek, kanal çevresinde yeni yerleşim yerlerinin oluşturulmasıyla birlikte bu 3 bin futbol sahası büyüklüğüne ulaşak.

Türkiye Ormancılar Derneği Marmara Şubesi ve Kuzey Ormanları Savunması, Kala İstanbul projesine ilişkin basın toplantısı düzenledi. 

Kanal İstanbul projesi ile İstanbul'da ormanlık alanlarına yok edileceğine dikkat çekildi ve bu konuda hazırlanan rapor kamuoyu ile paylaşıldı. 

'3 BİN FUTBOL SAHASI BÜYÜKLÜĞÜNDE ORMANLIK ALAN YOK EDİLECEK'
Bilim kurulları tarafından hazırlanan raporu sunan Türkiye Ormancılar Derneği Marmara Şubesi Başkanı Prof. Dr. Ünal Akkemik, Kanal İstanbul projesi ile 458 hektarlık yani 595 futbol sahası büyüklüğünde ormanlık alanın tamamen yok olacağını, Kanal çevresinde oluşturulacak yeni yerleşim yerleriyle birlikte kaybedilen orman alanlarının ise 3 bin hektara yani 3 bin futbol sahası büyüklüğüne ulaşacağını vurguladı.

Istrancalardan Düzce'ye tüm Kuzey Ormanlarının tehdit altında olduğuna dikkat çeken Akkemik, "Rant Kanalı projesinin durdurulmasını ve bölgedeki tüm alanın muhafaza ormanı ilan edilmesini istiyoruz" dedi. 

'3. HAVAALANI VE 3. KÖPRÜ 8 BİN 700 HEKTARLIK ORMANI YOK ETTİ'
Kuzey Ormanlarının yıllardır insan baskısı nedeniyle sürekli azaldığını kaydeden Akkemik, 1971'de 270 bin hektar olan orman varlığının, 2018 yılında 243 bin hektara kadar düştüğünü söyledi. 47 yılda, 27 bin hektarlık ormanlık alanın yok edildiğini söyleyen Akkemik, şu bilgileri verdi: "8 bin 700 hektar 3. Havaalanı ve 3. Köprü bağlantı yollarının yapımı için son 8 yılda verilmiştir. Bunlara ek olarak maden, savunma, çöplük, su, eğitim ve enerji yatırımları gibi faaliyetler için de 20 bin hektara yakın bir orman alanı vasfını yitirmiştir."

'İSTANBUL BİR ORMANSIZLAŞMA SÜRECİ DAHA YAŞAYACAK'
Akkemik, Kanal İstanbul'un yok edeceği 458 hektarlık bir ormanlık alanın, 287 hektarının Türkiye'deki koruma değeri en yüksek olan Muhafaza Ormanı statüsündeki Terkos Gölü Muhafaza Ormanı sınırları içinde olduğuna dikkat çekti. Akkemik, "Özetle İstanbul ili özelinde kitlesel bir ormansızlaşma süreci daha yaşanacaktır" dedi.

Kanal İstanbul çevresinde oluşturacak yeni yerleşim yerlerinin 3 bin 896 futbol sahası kadar ormanlık alanı yok edeceğini ifade eden Prof. Dr. Akkemik, ayrıca kanal ve yeni yerleşim yerlerinin inşası için gerekli olan taş, mıcır ve çimento için de orman alanlarından yeni izinlerin verilmesinin söz konusu olduğunu, bunun da kaybedilecek ormanlık alanın miktarını artıracağına işaret etti. Akkemik, "Yeni yerleşim alanları için yol, enerji vb. yatırımların da gerekli olabileceği, bunlar için ilk önce ormanların gözden çıkarılacağı da unutulmamalıdır. Çünkü kamulaştırma bedellerinden kaçınmak için feda edilen ilk yerler hep ormanlar olmuştur" diye belirtti.

'TERKOS GÖLÜ'NÜN İÇME SUYU ÖZELLİĞİ YOK OLACAK'
Kanal güzergahında bulunan koruma değeri en yüksek olan muhafaza ormanlarına ilişkin de bilgi veren Akkemik, şöyle devam etti: "Çok sayıda araştırmanın yapıldığı aynı zamanda eğitim amaçlı olarak da kullanılan muhafaza ormanının bir bölümü kanaldan çıkacak hafriyatın dökülmesi için yapılacak yollarla ve kıyı dolgusuyla yok olacaktır. Bu ormanlar, dolgudan kaynaklanacak toz ve gemi ile araç trafiğinden kaynaklanacak hava kirliliğinden de olumsuz etkilenebilecektir. Bu kumul ağaçlandırmasının tamamen kaybedilmesi Terkos Gölü'nün de içme suyu özelliğinin yok olmasına yol açabilecektir."

Bakanlık tarafından onaylanan ÇED raporunda, flora ve fauna listelerinin eksik olduğunu kaydeden Prof. Dr. Akkemik, şunları söyledi: "İstanbul'un Kuzey Ormanları ile kumul, mera, sulak alan ve fundalık gibi doğal ekosistemleri, sayısı 2 bin 500'ü bulan bitki çeşidine, 38 memeli hayvana, 35 kurbağa ve sürüngene ev sahipliği yapmaktadır. Sulak alanlarla birlikte bu doğal karasal ekosistemler 350 kadar kuş türünü de barındırmaktadır. ÇED raporuna göre kanal güzergahında; 399 bitki türü, 37 memeli, 8 yarasa, 239 böcek, 7 iki yaşamlı, 24 sürüngen ve 249 kuş türü yaşamaktadır. Bitkilerden 13'ü endemik, 16'sı ise tehdit altındaki türlerdir. Benzer şekilde fauna elemanlarından da 153'ü Bern Sözleşmesi gereğince korunan türlerdir. Tehdit altında 5 kuş türü de bulunmaktadır. Kanal İstanbul için kesilen orman alanlarında 201 bin kadar ağaç olduğu ÇED raporunda belirtilmiştir. Ağaçlandırmaların orman ekosistemi haline gelmesi için onlarca yıl geçmesi gerektiği artık tüm kamuoyunca bilinmesine rağmen ÇED raporlarında 'kesiyoruz ama yerine dikiyoruz' açıklamalarına Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Orman Bakanlığı tarafından halen itibar edilmesini de anlamamaktayız."

'KUZEY ORMANLARI BİR KEZ DAHA BÖLÜNECEK'
"Rant Kanalı projesinin, Trakya, İstanbul ve Anadolu'nun su, nefes ve yaşam kaynağı olan ve Marmara'nın Karadeniz kıyısına paralel olarak Kırklareli'nden Düzce'ye eşsiz güzellikteki ekosistemler birliğini oluşturan Kuzey Ormanları'nı, 3. Havalimanından sonra bir kez daha bölecektir" diyen Akkemik, ağır sanayi ve yapılaşma baskısı altında olan yaban hayatın da darbeleneceğine dikkat çekti.

'ORMANLARIN YOK OLMASI, GELECEĞİN YOK OLMASIDIR'
Ormanlar ve diğer ekosistemlerin hoyratça yok edilmesiyle geleceğin riske atıldığını ifade eden Akkemik, açıklamasını şöyle noktaladı: "Çünkü bu doğal ekosistemler İstanbul içme suyu havzalarında temiz su biriktirilmesine, İstanbul'un havasının temizlenmesine ve sel gibi doğal afetlerin önlenmesine katkı sağlamaktadır. Yapılması gereken; on yıllardır ağır tahribata maruz bırakılmış olan Kuzey Ormanları'nın tümüyle 'Muhafaza Ormanı' ilan edilerek her türlü rant ve yağma projesine derhal kapatılması ve diğer doğal ekosistemlerle birlikte koruma altına alınarak her türlü baskı ve yapılaşmadan uzak tutulmasıdır."