27 Eylül 2024 Cuma

'Kadir Karabak derhal tahliye edilsin'

Keyfi gerekçelerle tahliyesi ikinci kez ertelenen devrimci tutsak Kadir Karabak için açıklama düzenleyen Partizan, Karabak ve infazı yakılan tüm tutsakların derhal tahliye edilmesini istedi.

Partizan, cezasının infazını tamamlamış olmasına rağmen keyfi gerekçelerle sürekli tahliyesi engellenen Tekirdağ 2 No'lu F Tipi Hapishanesi'ndeki devrimci tutsak Kadir Karabak için İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesinde basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısına, Karabak'ın ailesi, yoldaşları, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Musa Piroğlu ve Devrimci Parti Genel Başkan Yardımcısı Burcugül Çubuk katıldı.

KARABAK: KEYFİ, GERÇEKLİĞE DAYANMAYAN GEREKÇELER SUNULDU
Kadir Karabak'ın eşi Eylül Karabak, eşinin yaklaşık 6.5 yıldır tutsak olduğunu ve pek çok kez sürgün edildiğini belirterek, infazının ikinci kez ertelendiğini söyledi. İlk infaz erteleme kararının keyfi gerekçelerle gerçekleştiğini söyleyen Karabak, ikinci infaz erteleme gerekçesinin ise Kadir Karabak'ın Özgür Gelecek gazetesine yazdığı ve aynı hapishanede şüpheli şekilde yaşamını yitiren Vedat Erkmen'in infaz edildiğine dair mektubu olduğunu aktardı. Bir diğer gerekçenin ise Karabak'ın 6.5 ve 9 yaşındaki kızlarının örgütle ilişkilendirilmesi olduğunu belirten Eylül Karabak, Kadir Karabak'ın tahliyesi durumunda "ailecek örgütsel faaliyet içine girilebileceği" bahanesinin sunulduğunu söyledi. Duruma tepki gösteren Karabak, eşinin derhal tahliyesini istedi.

ÖZKEN: HAPİSHANELER BASKI VE ŞİDDETİN MERKEZİNE DÖNÜŞTÜ
Basın açıklamasını Partizan'dan Metin Özken okudu. AKP-MHP faşist ittifakının politikalarıyla işçi ve emekçileri, Alevileri, Kürtleri, kadınları, LGBTİ+'ları büyük bir sömürü, zulüm ve baskı girdabına çektiğini söyleyen Özken, dışarıda yürürlüğe konulan baskı ve şiddet politikalarının ilk uygulandığı yerlerin ise hapishaneler olduğuna işaret etti.

Son dönemde hapishanelerin giderek artan hak ihlalleri, baskı ve işkencenin merkezi haline geldiğinin altını çizen Özken, "Tutsakların gazete, dergi, kitaplara erişimi engelleniyor; radyolarına el konuluyor, hücreler basılarak arama adı altında adeta yağma yapılıyor; mektuplar keyfi bir şekilde verilmiyor, tutsaklara çıplak arama ve askeri disiplin dayatılıyor; tutsaklar gardiyanların fiziki ve psikolojik işkencelerine maruz kalıyor" dedi.

Bu işkence ve hak ihlallerine ilişkin yapılan hukuki başvuruların ise sonuçsuz kaldığını kaydeden Özken, iktidarın tutsakların en temel haklarını görmezden geldiğini, tecridi derinleştirdiğini, hasta tutsakları ölüme terk ettiğini vurguladı. Son dönemde yaygınlaşan bir başka uygulamanın da infaz erteleme olduğuna işaret eden Özken, İdare ve Gözlem Kurullarıyla siyasi tutsaklara teslimiyet dayatıldığını vurguladı.

'PİŞMANLIĞI REDDEDEN TUTSAKLAR TESLİM ALINMAK İSTENİYOR'
"Siyasi duruşunu koruyan, onuruna sahip çıkan, yaşanan hak ihlallerine tepki gösteren devrimci tutsaklar sudan sebeplerle, hiçbir hukuki dayanak aranmaksızın 'iyi halli olmadığı gerekçesiyle' infazı yakılarak tahliye edilmiyor" diyen Özken, son dönemde çok sayıda hapishanede gerçekleşen infaz erteleme uygulamalarından örnekler verdi.

Son olarak Kadir Karabak'ın tahliyesinin de infazını tamamlamış olmasına rağmen 3 aylık periyodlarla sürekli ertelendiğini söyleyen Özken, şöyle devam etti: "Karabak'ın Özgür Gelecek gazetesi yazı işleri müdürüne yazdığı mektupta, hapishane arkadaşı olan Vedat Erkmen'in şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmesini haberleştirmesi suç unsuru olarak görülüp tahliyesi ertelendi. Akabinde, hapishane idaresi Kadir Karabak'ın 6 ve 9 yaşındaki çocuklarının slogan attıklarının tespit edildiğini söyleyip bunu da örgütsel bir faaliyet kapsamına alarak Kadir'in dışarı çıkması durumunda çocuklarının bu tutumunun onu örgütsel faaliyete sevk edeceği gerekçesiyle tahliyesini bir kez daha 3 ay erteledi. Hapishane yönetiminin bu değerlendirmesi keyfilikte sınır tanımazlığa eklenen yeni bir örnek olmuştur."

Özken, AKP-MHP iktidarının hapishanelere dönük baskı ve tecrit politikalarına karşı mücadeleye devam edeceklerinin altını çizdi ve Kadir Karabak'ın derhal serbest bırakılmasını istedi.

PİROĞLU: TUTSAKLARIN KADERİ HAPİSHANE YÖNETİMİNİN İKİ DUDAĞI ARASINDA
HDP Milletvekili Musa Piroğlu, iktidar eliyle yaratılan hukuksuzluğun doruk noktaya çıktığını ve iktidarın cezasızlık politikalarına sırtını yaslayan devlet yetkililerinin kendi konumlarını baskı aygıtı olarak kullandığını söyledi. Bu durumun en belirgin olduğu yerin hapishaneler olduğuna işaret eden Piroğlu, tutsakların kaderinin yönetimin iki dudağına sıkıştırıldığını vurguladı.

Artan infaz yakma ve ceza erteleme uygulamalarını işaret eden Piroğlu, "Hapishane yönetimi mahkemelerin rolüne bürünmüş durumda" dedi. Devrimci tutsakların iradesinin pişmanlık ve itirafçılık dayatmasıyla teslim alındığına işaret eden Piroğlu, hapishaneler sorununa toplumsal olarak ses çıkarmak gerektiğinin altını çizdi.