27 Eylül 2024 Cuma

İÜ öğrencileri: Boş konutlar kullanıma açılsın, uzaktan eğitim çözüm değil

Yaşanan depremler sonrası devletin depremzedeleri KYK yurtlarına yerleştirme kararına tepki gösteren İÜ öğrencileri, iktidarın eğitimi gözden çıkarmak yerine boş konutları ve otelleri depremzedelere açması gerektiğini vurguladı.

İstanbul Üniversitesi öğrencileri, iktidarın deprem nedeniyle uzaktan eğitime geçme ve Kredi Yurtlar Kurumu'na (KYK) bağlı yurtları depremzedelere açma kararına tepki göstermek için Beyazıt Meydanı'nda bir araya geldi. İÜ öğrencilerine pek çok farklı üniversiteden öğrenciler ve öğretim görevlileri de destek verdi. "Depremzedeler için yurtlar çözüm değil, uzaktan eğitim kararından vazgeçilsin" pankartı açılan eylemde, "Yüz yüze eğitim hakkı engellenemez", "1.800.000 boş konut varken neden KYK?", "Uzaktan eğitimden vazgeçilsin" dövizleri taşındı.

Öğrenciler eylemlerine depremde yaşamını yitiren başta sıra arkadaşları olmak üzere herkes için saygı duruşuyla başladı.

Öğrenciler adına basın açıklamasını okuyan İsyan Öztürk, "9 saat arayla yaşadığımız iki büyük depremin acılarını derinden paylaşmaktayız. Yaşadığımız bu büyük felaketin yaralarını sarmak için bir haftadır durmaksızın dayanışma kampanyalarıyla büyük bir seferberlik içindeyiz" ifadelerini kullandı.

Bütün İÜ öğrencilerinin halkla dayanışmak için harekete geçtiğini kaydeden Öztürk, bu esnada alınan KYK yurtlarının depremzedelere açılması ve uzaktan eğitim kararının daha büyük sorunlara yol açacak yanlış bir karar olduğunu vurguladı. "Evlerini kaybetmiş insanların uzaktan eğitim ile derslere verimli bir şekilde katılmaları beklenemez" diyen Öztürk, depremzede öğrencilerin hem fiziksel, hem psikolojik sağlığı ve eğitim hakkının engellenmemesi için uzaktan eğitimden vazgeçilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Pandemi döneminden uzaktan eğitime ilişkin deneyimlerine işaret eden Öztürk, uzaktan eğitim nedeniyle eğitim niteliğinin düştüğünü, öğrencilerin ihtiyacı olan fiziki imkanlara erişemediğini, kampüs yaşamından ve arkadaşlarından uzaklaştığını ve psikolojik tahribat oluştuğunu kaydetti.

Evleri deprem bölgesinde bulunan çok sayıda depremzede öğrencinin uzaktan eğitim için gereken altyapıdan da yoksun olduğunu vurgulayan Öztürk, deprem nedeniyle travma geçiren öğrencilerin kampüslerine dönmesinin, sosyalleşmesinin de iyileştirici etkisi olduğuna dikkat çekti. Bu kararın öğrencilerin sosyal, fiziksel, psikolojik, ekonomik koşulları gözetilmeden alındığını belirten Öztürk, devletin kamu yararını ve maddi gerçekliği gözetmediğinin altını çizdi. 

Alınan kararın ardından öğrencilerin saatler içerisinde yurtlardan çıkarılmaya çalışıldığını hatırlatan Öztürk, şöyle devam etti: "Öğrenim gördüğü şehirde çalışmak durumunda olan, ailesinden bağımsız şekilde geçimini ve yurt ücretini karşılayarak KYK yurtlarında barınan öğrenci arkadaşlarımızın yaşayacağı mağduriyet göz ardı edilemez. Evine dönemeyecek binlerce öğrencinin ne yapacağına dair belirsizlik hala sürmekte. Bu öğrenciler, maddi yetersizliklerinden dolayı yüksek kiralarla tarikat yurtları arasında seçeneksiz bırakılmaktadır. Bölgedeki durum hala kontrol altına alınamamışken bir haftadır canla başla depremzedelere yardımcı olmaya çalışan üniversite gençliği bir de bu problemle karşı karşıya bırakılmıştır. Depremin acısı hâlâ tazeyken depremzede öğrencilerin bir de yurttaki eşyalarını düşünmesi beklenemez."

Alınan karar sonucu KYK yurtlarından çıkarılan öğrencilerin nerede kalacağının da belirsiz olduğunu dile getiren Öztürk, mağduriyet yaşayan öğrenciler için hiçbir çözüm önerisi sunulmadığının altını çizdi. Öztürk, "Sadece İstanbul Üniversitesinde eğitim görüp deprem bölgesinde ikamet eden öğrenci sayısı 3.379'dur. Buradan soruyoruz: Bu öğrenciler nerede barınacaklar? Devlet bu soruların hiçbirine cevap vermemektedir" dedi.

Bu kararın bilinçli bir tercih olduğunu, hem depremzedelerin hem de öğrencilerin mağdur edildiğini vurgulayan Öztürk, depremzedelerin oteller ve boş konutlar yerine fiziki kapasitesi yetersiz KYK yurtlarına yerleştirilmesine tepki gösterdi. "Neden özel ve kamunun konaklama olanakları yeterli şekilde seferber edilmemektedir? Neden her kriz durumunda ilk vazgeçilen eğitim olmak zorundadır" diye soran Öztürk, depremzedelerin yaşadığı sorunların kapsamlı ve planlı bir şekilde giderilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Öztürk, taleplerini şöyle sıraladı:
🔹"Başta hükümet, üniversite rektörlükleri, YÖK ve tüm yetkililer tarafından alınan bu kararın iptal edilmesini,
🔹Bütün olanakların depremin yarattığı yıkımı en aza indirmek üzere kullanılmasını ve yüz yüze eğitimin başlaması için tüm koşulların hazırlanmasını,
🔹Kamu ve özel konaklama alanlarının depremzedeler için ücretsiz açılmasını,
🔹Üniversite yönetimlerinin depremden etkilenen tüm öğrenciler için psikolojik destek hizmetlerini hızlı ulaşılabilir ve ücretsiz şekilde sağlamasını, travma vb. alanlarda uzmanlaşmış kadro alımları yapılmasını talep ediyoruz!"