29 Eylül 2024 Pazar

İranlı göçmenler: Mazlumun ahı, indirir şahı

İran'da gerçekleşen halk ayaklanmasına destek olmak için İstanbul'daki İran Konsolosluğu'nun önünde toplanan İranlı göçmenler, halkın özgürlük ve temel insan hakları için savaştığını belirterek, tüm kamuoyuna İran halkıyla dayanışma çağrısı yaptı.

Türkiye'de yaşayan İranlı göçmenler, Mahsa Amini'nin katledilmesine tepki göstermek için İstanbul Cağaloğlu'nda bulunan İran Konsolosluğu önünde toplandı. Mahsa Amini'nin ve İran'daki ayaklanmada katledilenlerin resimlerini taşıyan İranlılar, İran rejiminin halkın sesini kısmak için interneti kestiğine dikkat çekerek, bütün kamuoyuna İran halkının sesine ses olma çağrısı yaptı.

Eyleme katılan İranlı yazar ve akademisyen Sefide Derviş, İran'da molla rejimine karşı olduğu için işkence gördüğünü, tecavüzle tehdit edildiğini ve 3 yıl hapis cezasına çarptırıldığını anlattı. Bu nedenle kaçmak zorunda kaldığını dile getiren Derviş, "Bana işkence ettiler, ben İran'da yazarım, kitaplarım var ama şu an elime kalem almıyorum, alamıyorum. Neden? Çünkü kadınım, çünkü İran şeriatını kabul etmiyorum" dedi.

Türkiye'nin İran rejiminin halka dönük zulmüne sessiz kaldığını vurgulayan Derviş, "Biz İran şeriatı istemiyoruz bu kadar. Biz sizi istemiyoruz, defolun gidin" ifadelerini kullandı. İran halkının artık ölümden korkmadığını ve özgürlüğüne kavuşana kadar mücadele edeceğini kaydeden Derviş, tüm uluslararası kamuoyunu İran halkıyla dayanışmaya çağırdı.

Eyleme katılan bir başka İranlı kadın ise, "2 bin km uzakta benim milletim savaş vermekte. Biz 45 senedir insan haklarından mahrumuz, konuşamıyoruz, nefes alamıyoruz. İran'da 10 gündür millet sokaklarda savaş veriyor. Biz özgürlük için savaşıyoruz, nefes almak için savaşıyoruz. Hepimiz kaçmak zorunda kaldık, ben kendi ülkemde yaşamak, çalışmak, özgür, insani haklara sahip olmak istiyordum ama mecbur bırakıldık" ifadelerini kullandı. İran'da yaşanan internet kesintisine dikkat çeken kadın, İran'da rejim lüks içinde yaşarken halkın sesinin soluğunun kesilmeye çalışıldığını vurguladı. Kadın hakları için artık ölümden de korkmadıklarını dile getirerek, herkese İran halkının sesi olma çağrısı yaptı.

Eylem, "Diktatöre ölüm", "Mazlumun ahı, indirir şahı", "Hamaney'e ölüm" sloganlarıyla son buldu.