29 Eylül 2024 Pazar

İntihara sürüklenen Onur Yaser Can suçlandı

12 yıl aradan sonra görülen Onur Yaser Can davasında sanık polisler kendilerini aklamak için ifadeleriyle çelişirken, söz alan avukatları intihara sürüklenen Can'ı suçladı. Duruşma 2 Aralık tarihine ertelendi. 

Gözaltında gördüğü işkence sonucu intihara sürüklenen Onur Yaser Can'ın hayatını kaybetmesinde sorumluluğu olan dördü polis beş kişi hakkında 12 yıl aradan sonra açılan davanın ilk duruşması görülüyor. "Gerçeğe aykırı bilirkişilik yapma", "resmi belgede sahtecilik", "resmi belgeyi bozma, yok etme" suçlarından açılan dava İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşma 2 Aralık tarihine ertelendi. 

Duruşmanın 41. ACM'de başlaması beklenirken, salon küçük olduğu için duruşmayı takip etmek isteyen çok sayıda gazeteci ve izleyici salona alınmadı. Uzun süren tartışmaların ardından duruşma 14. ACM'ye taşındı. 

Onur Yaser Can'ın yakınları ile HDP Milletvekili Garo Paylan; TİP Milletvekilleri Sera Kadıgil, Ahmet Şık; CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve çok sayıda kişi duruşmayı izledi.

Sanık polisler Yunus Başay, Muhammet Ongun ile Onur Ülker bulundukları illerden SEGBİS ile duruşmaya bağlanırken, bilirkişi Zafer Kökdemir duruşma salonunda hazır bulundu. Sanık polis Hakan Aydın ise mazeretli olduğu için duruşmaya katılmadı.

'HATIRLAMIYORUM' İDDİASI
Duruşmada ilk sözü sanık polis Yunus Başay aldı. Çok uzun zaman geçtiği için olayı hatırlamadığını iddia eden Başay, yeni memur olduğu için ekip şoförü olarak çalıştığını, gözaltının nasıl yaşandığını da hatırlamadığını belirtti. 

Başay'ın daha sonra "Onur Yaser Can'ı biz yakaladık" demesinin ardından hakim, "Daha önce hatırlamıyorum dediniz" uyarısında bulundu. 

SANIK POLİS, ÇIPLAK ARAMAYI MEŞRULAŞTIRMAYA ÇALIŞTI
Daha sonra bir diğer sanık Muhammet Ongun söz aldı. Usulsüz aramayı reddeden Ongun, çıplak aramayı ise "uyuşturucu madde ele geçiren şahısların farklı yerlerinden uyuşturucu madde geçirildiğini de gördük" diyerek meşrulaştırmak istedi. 

Ongun kanundan aldığı yetkiyle yaptığı çıplak arama işkencesini savundu. 

SANIK POLİS SORULARI YANIT VERMEYİ REDDETTİ
Sanık polis Onur Ülker de duruşmada konunun başka bir noktaya çekilmeye çalıştığını öne sürerek, "evrakta sahtecilikten" suçlandıklarını söyledi. 

Ülker, hakimin ve avukatların sorularına yanıt vermeyi reddetti sadece evrakta sahtecilikle ilgili cevap vereceğini söyledi. 

AV. BAYKAL CAN'I SUÇLADI
Sanık polislerin dinlenmesinin ardından söz alan Avukat Ayhan Baykal, intihara sürüklenen Onur Yaser Can'ı suçladı. Can uyuşturucu kullanmasaydı bu olayların yaşanmayacağını iddia eden Baykal, Can için adalet arayanların da ailesinin zora düşürüldüğünü iddia etti. 

Sanık bilirkişinin avukatı Ayşe Acar da söz aldı. Mahkeme heyetine savunmasını sunan Acar, "Türkiye'de işkence var, var olmaya da devam edecek ama bu mücadeleler sayesinde daha demokratik bir toplumda yaşamaya devam edeceğiz. Katılan tarafta aynı taraftayım bu gerçek anlamda işkence dosyası olmalıydı. Avukat meslektaşlarımı dinlerken bu anlamda zorluk yaşadım" dedi.

Dava kapsamında müvekkiline adaletsizlik yapıldığını söyleyen avukat Acar, "Dosyanın tamamına da hakimim. 'Adalet adalet adalet' diyorsunuz ama bizim için de adalet. Ben 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde verilen ifadeleri üzülerek okudum. Müvekkilim hakkında ağır suçlamalar var. FETÖ terör örgütüyle bağlantılı olduğu dahi iddia ediliyor. Müvekkilimden bir özür dilemeniz gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu. 

Müvekkilinin sanık polislerle bir tutulduğunu belirten Acar, şöyle konuştu: "Bir adım daha ileri gidilerek, orada  bir adım daha ileriye giderek sanki bu yargılamada yer alan işkence iddiasıyla yargılanan polislerle benim müvekkilim bir tutularak sanki beraber hareket edilmiş gibi bir imada da bulunuldu o dosyada. Onu da kesinlikle kabul etmiyoruz. Benim müvekkilim hiçbirini tanımıyor. Müvekkilim de izah etti narkotik ekibine adeta baskın yapılıyor o gün. Savcı bey her ne kadar eksik hareket etmişse de kendisi gerçekten çok iyi bir hukukçuydu. Bilirkişi bulamıyor oraya gitmek isteyen savcı. Polisler müvekkilimi orada aleni şekilde tehdit ediyor. Buna rağmen 'ben maddi gerçeği ortaya koyacağım' diyor müvekkilim."

Avukatların konuşmasının ardından duruşma 2 Aralık tarihine ertelendi.