27 Eylül 2024 Cuma

'İmralı'daki tecrit kalkana kadar mücadelemiz devam edecek'

İmralı tercidine karşı Adalet Nöbeti'nin 30. gününde HDP milletvekilleri, "Bu tecrit kalkmadan Türkiye'ye ne doğru dürüst bir adalet ne hak ne hukuk yerleşir. Çünkü kaynak bellidir, sorun bellidir, muhataplar bellidir. İmralı'daki tecrit kalkana kadar mücadelemize devam edeceğiz" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekillerinin İmralı tecridine karşı Adalet Nöbeti 30. gününde. Nöbete milletvekilleri Kemal Peköz, Muazzez Orhan, Şevin Coşkun, Feleknas Uca, Ömer Öcalan, Abdullah Koç, Kemal Bülbül, Erol Katırcıoğlu, Serpil Kemalbay, Sait Dede, Murat Çepni, Ayşe Sürücü ve Nuran İmir katıldı.

Nöbette konuşan Sait Dede, İmralı Adası'nda eşi benzeri olmayan bir tecridin neden uygulandığını, hangi kanuna göre bu tecridin uygulandığını sordu. Dede, "Herkes bir an durup düşünsün. Devletin gözetimindeki insanlardan yaklaşık 22 aydır haber alınamıyor. Aileler yakınlarıyla, avukatlar müvekkilleriyle görüşemiyor, ulaşamıyor, ne durumda olduklarını bilmiyor. Bu insanlar devletin gözetiminde. Bunu bu yüzyılda kabul etmek mümkün değildir. Buradan kamuoyuna sesleniyoruz. Türkiye'deki bütün sorunların altında yatan neden işte bu tecrit ve hukuksuzluktur. Bu sorunların çözümünün tek yolunun da diyalog olduğu açıktır. Diyalog ve müzakere olmadan bu ülkeye asla iç barış gelmeyecektir. Sayın Öcalan sadece Türkiye için değil dünya halkları için de bir çözüm perspektifi sunmuştur, her fırsatta barış için hazır olduğunu dile getirmiştir. Ama maalesef Sayın Öcalan'ın bu tutumuna, savaş sevicileri tecritle cevap vermiştir" dedi.

Tecritle birlikte ölümlerin başladığını, yoksulluğun derinleştiğini, talan ve yıkım arttığını kaydeden Dede, şöyle devam etti: "Eğer Türkiye'de demokratik siyaset yapılacaksa, yine tecridin kalkmasından geçiyor. Tecrit sadece İmralı'da Sayın Öcalan üzerinde değil ki bugün bütün ülkeye yayıldı, Türkiye'nin sınırlarını bile aştı. Dolayısıyla biz bu tecrit kalkana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu tecrit kalkmadan Türkiye'ye ne doğru dürüst bir adalet ne hak ne hukuk yerleşir. Çünkü kaynak bellidir, sorun bellidir, muhataplar bellidir. İmralı'daki tecrit kalkana kadar mücadelemize devam edeceğiz."