İHD, Halil Alpsoy'un akıbetini sordu
Bu hafta gözaltında kaybedilen Halil Alpsoy dosyasını ele alan İHD İzmir Şubesi, sorumlular yargı önüne çıkarılana dek mücadele edeceklerini belirtti.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, gözaltına kaybedilenlere ilişkin düzenlediği bu haftanın açıklamasında Halil Alpsoy dosyasını ele aldı. Basın metnini okuyan Caner Canlı, 1957 doğumlu Alpsoy'un 12 Mayıs 1994 yılında eşi Fikriye ile birlikte İstanbul'da misafirlikte oldukları sırada, sivil giyimli ve silahlı kişilerin evlerine gelerek Halil Alpsoy'u sorduklarını aktardı.
O gece evde bulunan çocukların korkudan kapıyı açamadıklarını, polislerin de saat 01.00'e kadar Alpsoy çiftinin misafirlikten dönmesini beklediklerini söyleyen Canlı, evinin önünde polislerce karşılaşan Alpsoy'un karakola ifadeye gelmediği takdirde eşi ve çocuklarının da gözaltına alınacağı yönünde tehdit edilmesinin ardından karakola gittiğini ifade etti.
"Halil Alpsoy bir daha eve dönemedi" diyen Canlı, Alpsoy ailesinin ertesi gün yakın karakollarda Halil Alpsoy'u aradıklarını belirtti. Canlı, "'Vatan caddesinde Terörle Mücadele'de olabilir' dediler. Eşi Fikriye oraya gitti. Kendisine, 'Eşinin elbiselerini tanıyabilir misiniz?' diye sordular, bir dolaptan bir takım elbiseler çıkarıp gösterdiler. 'Neden elbise gösteriyorsunuz?' diye sordu. 'İşkence yaptığımız insanların elbiselerini burada saklıyoruz, işleri bitene kadar' diye yanıt verdiler" dedi.
Halil Alpsoy kaçırıldıktan 17 gün sonra eve bir telefon geldiğini dile getiren Canlı, şöyle devam etti: "Kırıkkale'den aradığını, kendisinin komutan olduğunu, bir ceset bulunduğunu pantolonunda da bu evin telefonunun yazılı olduğu bir kağıt bulduklarını bildirdi. Önce Halil Alpsoy'la görüşmek istediğini söyledi. Fikriye Alpsoy'dan 'Halil evde yok' cevabını alınca, 'Eşinin üzerindeki elbiseleri tarif eder misin?' dedi. Eşi tarif etti. Telefondaki şahıs elbiselerin birbirini tuttuğunu söyledi. Fikriye Alpsoy, ertesi günü en yakın karakola gidip durumu anlattı ve cenazeyi görebilmek için yardımcı olmalarını istedi. Karakol yetkilisi 'biz sana yardım edemeyiz, orası bizim bölge değil' diyerek geri çevirdi. Bunun üzerine Kırıkkale'ye gitti. Savcılık, cesedin 8 gün beklediğini söyledi. Halil Alpsoy'un elleri iple bağlanmış, cüzdanı, kimliği bütün eşyaları alınmış, sadece ceketi üzerinde kalmıştı. Tek kurşunla ensesinden vurularak ormanlık bir alana atılmıştı. Eşi Halil Alpsoy'u öldürenler, kendisini de öldürür diye korkudan Kırıkkale Savcısına ifade veremedi."
Halil Alpsoy'un torunlarının "dedemizin katilleri yargılansın" talebiyle Cumartesi Anneleri eylemine katıldığını kaydeden Canlı, "Bizlerde İHD İzmir Şube olarak her cumartesi görmeyen gözlere duymayan kulaklara seslenmeye devam edeceğiz" dedi.