29 Eylül 2024 Pazar

HDP Parlamento Kadın Grubu'dan çocuk istismarıyla ilgili ortak önerge

Kadınlar bugün çocuk istismarına karşı sokakta. HDP Parlamento Kadın Grubu da ortak imzayla Meclis Araştırma ve soru önergesi verdi. Önergede, "Çocukların cinsel ve her türlü istismarını önlemek, devletin birincil yükümlülüğüdür" denildi.

HDP Parlamento Kadın Grubu, çocuklara yönelik cinsel saldırı suçlarının gerçekleşmeden önlenmesi amacıyla Meclis'e ortak imzalı araştırma önergesi sundu. Kadın veriller ayrıca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Zehra Zümrüt Selçuk'un yanıtlanması istemiyle çocuk istismarını meşrulaştıran söylemlerdeki artış ve çocukların içinde bulunduğu riske dikkat çektikleri soru önergesi verdi.

Meral Danış Beştaş, Ayşe Acar Başaran, Ayşe Sürücü, Dersim Dağ, Dilan Dirayet Taşdemir, Dilşat Canbaz Kaya, Ebru Günay, Fatma Kurtulan, Feleknas Uca, Filiz Kerestecioğlu, Gülistan Kılıç Koçyiğit, Muazzez Orhan, Nuran İmir, Oya Ersoy, Pero Dündar, Remziye Tosun, Semra Güzel, Serpil Kemalbay, Şevin Coşkun, Tülay Hatimoğulları, Züleyha Gülüm'den oluşan HDP Parlamento Kadın Grubu'nun hazırladığı Meclis Araştırma önerge gerekçesinde, Türkiye'de çocuğa yönelik cinsel istismarın önlenememesinin temel nedeninin mevcut yasaların etkin uygulanmaması ve çocuk istismarına karşı bütünlüklü bir politikanını oluşturulmaması olduğuna işaret edildi. 

İktidara yakın kesimlerin istismarı meşru gösteren söylemlerinin devletin çocukları koruma yükümlülüğüne uygun hareket etmediğinin açık bir göstergesi olduğu belirtilen gerekçede iktidarın bu konuyu sürekli gündemde tutması eleştirildi. 

Önergede şu ifadelere yer verildi:

"Siyasi erkin dolaysız, yargı erkinin ise dolaylı yoldan istismarcılara yönelik koruyucu tavrı; okullarda, öğrenci yurtlarında/evlerinde ve kendi evlerinde cinsel istismara maruz kalan çocukların mağduriyetlerini artırırken, istismara maruz kalmayan çocukları da güvenceden yoksun bırakmaktadır. Cinsel istismar ve tecavüz faillerinin mağdur ile evlenmesi halinde cezai yaptırımın ortadan kaldırılacağına ilişkin bir takım düzenlemeler yıllardır parlamento gündemine sokulmakta, kadın örgütlerinin, muhalefetin ve kamuoyunun dirençli baskısı sonucunda rafa kaldırılmaktadır. Ancak bu meselenin daimi olarak yasama organının önüne getirilmesi açık bir tehlikedir. Bu konuya dair işaret fişeği, yaklaşık 4 yıl evvel, AYM'nin TCK'nin 103 üncü maddesinde yer alan çocuklara istismarı düzenleyen ve bir yaş sınırı aramayan düzenlemenin iptaline ilişkin kararı ile atılmıştır. AYM tarafından verilen bu iptal kararının istismar faillerini koruduğu açıktır. Konuyu ülke gündemine taşıyan Bafra Ağır Ceza Mahkemesi ile ilgili hükmün iptali kararını veren AYM'nin çocuk istismarı konusunda tehlikeli bir yaklaşım sergilemiş ve evrensel hukuk normları ile bağdaşmayan uygulamaları gündeme getirmiş olması; meselenin mahkemeler nezdinde hangi ölçüde algılandığı bakımından da önemlidir. Mahkemelerin erkek egemen bakış açısıyla imza attığı bu tür kararların temelinde, çocuk ve kadınlara yönelik ayrımcılık olduğu son derece açıktır. İktidarın sürekli olarak bu konuyu gündeminde tutması da; çocukların istismara ve mağduriyete açık hale gelmelerine yol açmaktadır. Ensar Vakfında yaşanan elim hadisenin ardından, aileden sorumlu bir bakanın 'bir kereden bir şey olmaz' şeklindeki yaklaşımı iktidarın çocuklara olan bakış açısını göstermekte ve büyük bir tehlikeye de işaret etmektedir. Bu yaklaşım, bir kısım insanı çocuk istismarını destekleyen sözler sarfetmek konusunda cesaretlendirmektedir."

'ÇOCUK BAKANLIĞI KURULMALI'
HDP Parlamento Kadın Grubu, Çocuk Hakları Bakanlığı kurulması, Çocuk Hakları Daimi Komisyonunun Mecliste oluşturulması ve çocuk hakları konusunda bütünlüklü politikaların uygulanması talebini yeniledi. Önergede, "Çocukların cinsel ve her türlü istismarını önlemek, devletin birincil yükümlülüğüdür. Bu yükümlülüğün yerine getirilebilmesi için; düzenli olarak çocuğa yönelik hizmetlerin izlenmesi, bunun için veri toplanması ve analiz edilmesi gerekmektedir. Çocukları ev ve okul gibi bulundukları her ortamda izleyen, çocukların kolaylıkla ulaşabileceği başvuru mekanizmaları oluşturmayan, çocuklarla çalışan kurumların personelini bir standarda tabi tutmayan, bu kurumları ruhsatlandırırken çocuk istismarına karşı önlemler almayan hükümetin, ilgili Bakanları başta olmak üzere, bu istismardan sorumlu olduğunu bir kez daha ifade etmek isteriz" denildi.

ÇOCUKLARI KORUMAK İÇİN HANGİ TEDBİRLER ALINDI?
HDP'li kadın milletvekili Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Zehra Zümrüt Selçuk'un yanıtlaması için soru önergesi verdi. Önergede şu sorular yer aldı:

"-Türkiye'nin tarafı olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 19 uncu maddesi 'Taraf Devletler, çocuğun ana–babasının ya da onlardan yalnızca birinin, yasal vasi veya vasilerinin ya da bakımını üstlenen herhangi bir kişinin yanında iken bedensel veya zihinsel saldırı, şiddet veya suistimale, ihmal ya da ihmalkâr muameleye, ırza geçme dahil her türlü istismar ve kötü muameleye karşı korunması için; yasal, idari, toplumsal, eğitsel bütün önlemleri alırlar.' hükmünü amir olup Bakanlığınız çocukların üstün yararını korumak için hangi tedbirleri almaktadır?

-Anayasa Mahkemesi kararı, devletin çocuğun maruz kaldığı cinsel istismara dair sorumluluğunu bertaraf etmekte olup, Bakanlığınız bu kararın çocuklar için doğuracağı olası sakıncalara dair hangi önlemleri almıştır/alacaktır?

-Bakanlığınız, çocuğa yönelik cinsel istismar vakalarını engelleyecek düzenlemeler yapılması ve bu meseleyle ilgili etkin bir mücadele yürütülmesi amacı ile hangi çalışmaları hayata geçirecektir?

-Basın yayın organlarında 'çocukların evlenebileceği', 'doğum yapabileceği' şeklinde ve çocuğun üstün yararını tehlikeye atan açıklamalara ilişkin Bakanlığınız hukuki süreç başlatmış mıdır?

-Geçtiğimiz günlerde Akit Tv'de yayınlanan ve çocuğun cinsel istismarını meşru gösteren açıklamalara dair neden hala bir açıklama yapmadınız? Bu programa ve programda yapılan açıklamalara dair hukuki süreç başlatacak mısınız?

-Son on beş yıl içerisinde kaç çocuk istismara uğramıştır? Yıllara ve şehirlere göre dağılım ne şekildedir?

-Son on beş yıl içerisinde çocuğa karşı istismardan kaç kişi ceza almıştır, kaçı halihazırda cezaevindedir? Mükerrirlerin sayısına dair bir istatistik mevcut mudur?

-Bakanlığınız halihazırda kaç istismar davasında müdahildir? Bakanlığınızın dahil olduğu kamu davalarında faillerin etkin bir şekilde yargılandığı ve ceza aldığı vaka sayısı nedir?

-Bakanlığınız cinsel istismar mağduru olan çocuklara ve ailelerine psikolojik destek sunmakta mıdır?

-Çocuğa yönelik istismarın önlenmesi için toplumun sizden beklentisi olan bütünlüklü politikaları ne zaman hayata geçirmeyi düşünüyorsunuz?"