27 Eylül 2024 Cuma

HDP kapatma davasındaki gizli tanığın araştırılmasını istedi

HDP Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç, HDP kapatma davasında Hazine yardımı hesabına bloke kararına gerekçe gösterilen gizli tanık beyanlarına ilişkin Meclis Araştırma önergesi verdi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç, HDP'ye açılan kapatma davası ve Kobanê davasında gizli tanıklığın suistimal edilmesine ilişkin TBMM Başkanlığına Meclis Araştırma önergesi verdi.

Önergenin gerekçesinde, HDP'li siyasetçiler başta olmak üzere muhaliflerin yargılandığı davalarda hiçbir somut delile başvurulmaksızın kim olduğu şaibeli gizli tanık beyanlarıyla hüküm verildiğine dikkat çekildi. Gerekçede, polis ve itirafçıların gerçeğe aykırı beyanlarının "gizli tanık ifadesi" olarak dosyalara girdiği ve tek delil olarak nitelendirildiği vurgulandı ve Kobanê davasında süren yargılamada her türlü bilgi ve belge talebi karşılıksız kalırken gizli tanık arayışına girildiği söylendi.

Kobanê davası iddianamesinde Mercek adlı gizli tanığın beyanları olduğu hatırlatılan gerekçede, daha sonradan böyle bir gizli tanığın olmadığının ortaya çıktığına dikkat çekildi. Gerekçe, şöyle devam etti: "Yine Kobanê davasının ve kapatma iddianamesinin ana omurgasını oluşturan gizli tanık Ulaş, gizli tanık Mahir ve Kerem Gökalp'in verdikleri ifadeler incelendiğinde her üçünün de tanıklık ettikleri olayları hangi sebep ve vesile ile öğrendiklerine dair herhangi bir beyanları olmadığı görülmektedir. Soruşturmayı yürüten savcıların da bu yönlü bir araştırması/sorusu bulunmamaktadır."

Kobanê davasında gizli tanıklar eliyle gerçekleştirilen hukuksuzlukların hatırlatıldığı gerekçede, gizli tanık üzerinden hukuk dışı delil üretme yönteminin son olarak HDP kapatma davasında Hazine yardımına bloke konulması talebinde kullanıldığı kaydedildi.

Gerekçe şöyle devam etti: "Aynı minvaldeki talebi daha önce AYM tarafından reddedilen Başsavcı Bekir Şahin, 13 Aralık 2022'de Anayasa Mahkemesi'ne yeniden başvurup alacağımız Hazine yardımına tedbir konulsun diye talepte bulunmuştur. AYM bu talebi 29 Aralık günü görüşüp Başsavcılıktan iddiasını somutlaştırması için 5 günlük süre vermiştir. Yukarıda anlattığımız usullere çok benzer şekilde alelacele 'CV23TV4Y45UP78' rumuzlu bir gizli tanık bulunup mesai saatleri dışında 31 Aralık Cumartesi günü Diyarbakır Savcılığı tarafından beyanları alınıp aynı gün olağanüstü bir hızla Yargıtay Başsavcılığı'na gönderilmiştir. Herkesin yılbaşı kutlama telaşında olduğu bir cumartesi günü, bir tanığın kendi ayakları ile adliyeye gidip tam da Yargıtay Başsavcılığının işine yarayacak beyanlarda bulunması ve bu beyanın aynı gün Yargıtay Başsavcılığına gönderilmesinin tesadüf olmadığı, hayatın normal akışına uymadığı kuvvetle muhtemeledir."

Gizli tanık uygulamasının suistimalinin yarattığı tahribatın sadece HDP'yi değil tüm siyasi partileri ve halkı doğrudan etkilediği ifade edilen gerekçede, "Her iki dava sürecinde gizli tanıklık müessesi üzerinden meydana gelmiş hukuka ve demokratik toplum düzenine aykırılıkların tespit edilmesi, ulusal mevzuat ve uluslararası sözleşmelerden doğan yükümlülüklerin derhal yerine getirilmesi parlamentonun sorumluluğundadır" denildi.