27 Eylül 2024 Cuma

Hasta tutsaklara özgürlük çağrıları

İstanbul ve Ankara'da hasta tutsaklar için özgürlük çağrısında bulunan hak savunucuları, deprem bölgesindeki tutsaklara ilişkin şaibelerin de giderilmesini istedi.

Hak savunucuları ve tutsak yakınları, deprem bölgesindeki hasta tutsakların serbest bırakılmasını ve tutsakların durumuna ilişkin şeffaflık sağlanmasını istedi.

İSTANBUL
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, 569'uncu F oturmasında hasta tutsak Cemil İvrendi'nin serbest bırakılmasını istedi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekili Musa Piroğlu'nun da katıldığı eylemde basın açıklamasını Hatice Onaran okudu.

Maraş Türkoğlu 1 No'lu T Tipi Hapishanesi'nde tutulurken deprem nedeniyle Kırşehir S Tipi Hapishanesi'ne sevk edilen 29 yıllık hasta tutsak Cemil İvrendi'nin durumunu kamuoyuyla paylaşan Onaran, İvrendi'nin kalp, hipertansiyon, yüksek kolestrol, astım ve anal fistüs hastası olduğunu, 2002 yılında açık kalp ameliyatı geçirdiğini belirtti. İvrendi'nin hastalıkları nedeniyle düzenli tedavi ve doktor kontrolünde bulunması gerektiğinin altını çizen Onaran, deprem nedeniyle hapishaneye sevki sırasında İvrendi'ye ambulans sağlanmadığını, bu nedeniyle ağrı ve yaralarının şiddetlendiğini aktardı.

İvrendi'nin eşyalarını almasına da izin verilmediğini ve ailesinin haberdar edilmediğini kaydeden Onaran, şöyle devam etti: "Cemil İvrendi, ağır hastalıklara sahip bir mahpus olup düzenli tıbbi takip, tedavi ve bakıma  ihtiyacı vardır. Tek başına hayatını idame ettirmesi mümkün olmadığı halde, ağır tecrit uygulaması olan Kırşehir S tipi Hapishanesine sevk edilmiştir. 17 Şubat günü ailesi ile gerçekleştirdiği 20 dakikalık kapalı görüş sırasında verdiği bilgiye göre; sevk sırasında açılan dikişleri ile ilgili olarak dahi halen hastaneye götürülmemiştir. Hapishanede yemekhane henüz kurulum aşamasında olduğu için beslenme ve kantin sorunu devam etmektedir."

İvrendi'nin hapishane koşullarında hayatını idame ettiremeyeceğini vurgulayan Onaran, İvrendi ve tüm hasta tutsakların serbest bırakılmasını, deprem bölgesindeki tutsakların durumuna ilişkin şeffaflığın sağlanmasını istedi.

Eylem boyunca, "Hasta tutsaklar serbest bırakılsın", "Tedavi haktır engellenemez" sloganları atıldı.

ANKARA
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, 441'inci hafta açıklamasını deprem nedeniyle yazılı olarak gerçekleştirdi. Deprem sonrası ortaya çıkan yıkım ve acının o bölge hapishanelerindeki tutsakları ve ailelerini de etkilediği belirtilen açıklamada, deprem bölgesinde bulunan hapishanelerin ağır risk taşıdığına dikkat çekildi.

Bu hapishanelerde depremin ilk günlerinde tutsakların aileleriyle görüşemediği, elektrik, su ve ısınma problemlerinin meydana geldiği hatırlatılan açıklamada, "Malatya, Maraş ve Hatay Hapishanelerinde yaşam hakkının korunmasını, işkence ve kötü muamele yasağını ihlal eder nitelikte meydana gelen vakalar, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından açıklanan ölüm ve yaralanmalarda suçu bulunan görevliler hakkında yürütülen soruşturmanın akıbeti belli değildir. Bu sorumlularla ilgili yapılan işlemler şeffaf bir şekilde yürütülmeli ve sonuçları da kamuoyu ile paylaşılmalıdır" denildi.

Deprem bölgesindeki tutsakların farklı illerdeki hapishanelere sevk edildiği kaydedilen açıklamada, bu sevkler sırasında ve sonrasında tutsakların aileleriyle iletişim hakkının engellendiği, tutsakların eşyalarını almalarına izin verilmediği, tutsakların kantin ve revir ihtiyaçlarının karşılanmadığı dile getirildi. Bu hapishanelerdeki hasta tutsakların durumlarının daha da riskli hale geldiği ifade edilen açıklamada, durumları ağır olan hasta tutsakların tedaviye erişimleri olan yerlere yerleştirilmemelerine tepki gösterildi. Önceden koğuş sisteminde bulunan hasta tutsakların bir bölümünün tek kişilik hücrelere konduğuna işaret edilen açıklamada, "Bu uygulama hasta mahpuslar açısından ağır bir sağlık hakkı ihlalini de beraberinde getirmektedir. Özellikle tekli yerlerde tutulan mahpusların sağlık durumları ile ilgili olumsuz bir durum meydana geldiğinde acil destekten mahrum kalacaklardır. Yine psikolojik rahatsızlıkları olanlar mahpuslar, kalp hastaları, yüksek tansiyon hastaları, epilepsi hastaları ve acil müdahale gerektiren hastalar için tekli sistem uygulamasından vazgeçilmeli ve kalabalık yerlere alınmaları sağlanmalıdır" denildi.

Tutsakların ailelerinin de depremzede olduğu hatırlatılan açıklamada, tutsakların eşyalarının gönderilmesi ve kışlık kıyafet ihtiyacının temin edilmesi gerektiği vurgulandı. Açıklama, şöyle devam etti: "Deprem bölgesindeki tüm mahpusların yaşam hakkının mutlak korunması sağlanmalıdır. Meydana gelen ölüm ve yaralanmalarda sorumluluğu olanlar hakkında mutlaka soruşturmalar açılmalı ve bu süreç şeffaf bir şekilde yürütülmelidir. Mahpuslarla avukat görüşü sağlanmalı, mahpuslar ve aileleri ile aralarındaki iletişim için gün ve saat sınırlandırılması bu süreçte kaldırılmalıdır."