27 Eylül 2024 Cuma

'Halkımızı ve anadilimizi sistemin insafına bırakmayacağız'

Dünya Anadil Günü'nde Kürtçeye sahip çıkma çağrısı yapan demokratik kitle örgütleri, pek çok kentte düzenledikleri basın açıklamalarıyla Kürtçe resmi dil olana kadar mücadele edeceklerini vurguladı.

21 Şubat Dünya Anadil Günü nedeniyle pek çok kentte basın açıklaması düzenleyen demokratik kitle örgütleri, devletin Kürtçe ve diğer dillere karşı faşizan yaklaşımının deprem sonrası bir kez daha ortaya çıktığını söyledi.

ŞIRNAK
Şırnak'ta siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri, Birca Belek Dil ve Kültür Derneği öncülüğünde dernek binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. "Dar li ser koka xwe mirov li ser axa xwe şîn dibe" pankartı açılan eylemde açıklamayı derneğin eşbaşkanı Cahit Akıl okudu.

Maraş merkezli depremler sonrası devletin Kürtçeye yaklaşımının bir kez daha ortaya çıktığını ifade eden Akıl, "Deprem, Türk devletinin insan yaşamına karşı kayıtsızlığı gibi Kürt halkına ve Kürt diline karşı faşizmini, mültecilere dönük ırkçı yaklaşımını da bir kez daha gösterdi. Bu sistemin, Türk olmayanı, Türkçe bilmeyeni nasıl ölüme terk ettiğini gördük" ifadelerini kullandı. 

Depremin olduğu birçok Kürt kentinde yerlerin belirlenmesi ve ihtiyaçların karşılanması için kurulan acil hatlarda Kürtçeye yer verilmemesine tepki gösteren Akıl, Kürtçeye yönelik her türlü saldırıya karşı mücadelelerini büyüteceklerini vurguladı.

Halkın birlik ve beraberliği olmasaydı depremin sonuçlarının çok daha büyük olabileceğine işaret eden Akıl, şöyle devam etti: "Bundan sonra bu birlikteliği güçlendirmemiz gerekiyor. Çünkü bu kanlı sistemden kendimizi kurtarmanın başka yolu yok. 21 Şubat Dünya Anadil Günü'nde her koşulda halkımızın yanında olduğumuzu belirtmek isteriz. Halkımızı ve anadilimizi sistemin insafına bırakmayacağız. Kürtçe resmi dil ve eğitim dili olana kadar mücadele edeceğiz." 

BATMAN
Arî Dil Araştırmaları ve Kültür Derneği'nin (ARÎ-DER) düzenlediği basın açıklamasına HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran ve çok sayıda siyasi parti, demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı. "Hezkirina ziman hezkirina welat e, hezkirina welat hezkirina xwebûnê ye" pankartının açıldığı eylemde, ARÎ- DER Eşbaşkanı Elif Kıvırcık konuştu.

Maraş merkezli depremler sonrası devletin Kürtçeye yaklaşımının bir kez daha ortaya çıktığını ifade eden Kıvırcık, "21 Şubat Dünya Anadil Günü'nde her koşulda halkımızın yanında olduğumuzu belirtmek isteriz. Halkımızı ve anadilimizi sistemin insafına bırakmayacağız. Kürtçe resmi dil ve eğitim dili olana kadar mücadele edeceğiz" dedi.

HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, büyük yıkımın yaşandığı deprem bölgesinde Kürtçeye dönük tahammülsüzlüğe tanık olduklarını belirtti ve insanların kendini anadilinde ifade etmekten çekindiği için yaşamını yitirdiğini aktardı.

Başaran, şöyle devam etti: "Böylesi ağır bir süreçte bile devlet faşizan yaklaşımından vazgeçmemiştir. Yıkımın olduğu kentler, yoğun Kürt nüfusunun olduğu yerlerdi. Arama kurtarma çalışmasında, yardım çalışmalarında Kürtçe yoktu. İnsanlar kendi dillerinde isyanının dile getiremez olmuş durumda. Milyonlarca Kürdün yaşandığı bu coğrafyada faşizmden kaynaklı insanlar dilini konuşmaktan korkar hale gelmiştir."

Kürtçenin yaşamın her alanına taşınması gerektiğini belirten Başaran, "Kürtçeye sahip çıkalım. Bunların bu faşizan yaklaşımlarına cevap olabiliriz. Bu talancı, inkarcı zihniyete hep birlikte mücadele verelim" ifadelerini kullandı.

Açıklama, "Zimanê me rûmeta me ye" ve "Zimanê me hebûna me ye" sloganlarıyla son buldu.

 
DİYARBAKIR
Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği (MED-DER) dernek binasında basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekili Remziye Tosun'un yanı sıra çok sayıda demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı. Açıklama, dernek eşbaşkanları Şükran Yakut ve Mehmet Remzi Azizoğlu tarafından Kirmanckî ve Kurmanci olarak okundu. 

Remzi Azizoğlu, Maraş merkezli depremlerin Türk devletinin insan hayatına karşı kayıtsızlığını ortaya koyduğuna işaret ederek, "Kürt halkına ve Kürt diline ve mültecilere yönelik faşizmi de gözler önüne sermiştir. Türkçe bilmedikleri için enkaz altında kalan birçok kişi, ana dillerinde 'hawar' deseler feryatlarını kimsenin duymayacağından korkuyor. Bu durum, bu sistemin, Türk olmayanı nasıl ölüme zorladığını gösteriyor" dedi.

Azizoğlu, deprem sonrası acil hatlar ve yardım hizmetlerinde Kürtçeye yer verilmemesine de tepki gösterdi.

İZMİR  
Avesta Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği (AVESTA) de HDP İzmir İl Örgütü'nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı. 

Açıklamayı okuyan AVESTA Başkanı Ali Yalçınkaya, deprem bölgelerindeki insanların göç etmeye zorlanmalarına tepki göstererek, "Bu durum demografik değişim, başka bir baskı ve soykırım biçimidir. Kabul edilemez" dedi. 

Maraş merkezli deprem sonucu Kürt halkı ve mültecilere dönük ırkçılığın bir kez daha ortaya çıktığını söyleyen Yalçınkaya, Türkçe bilmeyen çok sayıda kişinin enkaz altından çıkarılmayacakları korkusuyla seslenemediklerini aktardı. Sistemin Türk olmayanı ölüme zorladığını kaydeden Yalçınkaya, Kürt halkının yıllardır faşizme karşı diline sahip çıktığını belirtti. Yalçınkaya, "21 Şubat Dünya Anadil Günü'nde biz Kürt dil kurumları olarak halkımızın yanında olduğumuzu, dilimize sahip çıktığımızı, halkımızı ve dilimiz sistemin haksızlığına terk etmediğimizi göstermek istiyoruz. Kürtçe eğitim için sonuna kadar çabalayacağız" ifadelerini kullandı.

VAN
Eğitim Sen Van Şubesi de şube binasında basın toplantısı düzenledi. Basın açıklamasını şube başkanı Murat Atabay okudu.

Anadilde eğitim için bir önce yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğine dikkat çeken Atabay, "Başta eğitim ve sağlık olmak üzere kamusal hizmetler nitelikli, parasız, ulaşılabilir, bilimsel olmasının yanı sıra anadil esaslı çok dilli sunulmalıdır" dedi. Atabay, "Roja zimanê zikmakî ji bo hemû gelan pîroz be" ifadeleriyle konuşmasını sonlandırdı.