26 Eylül 2024 Perşembe

Gündoğdu'dan seslendiler: Bu meydan direnişin meydanıdır

İzmir'de Gündoğdu Meydanına akan binler Newrozun ateşiyle hesap soracaklarının altını çizdi. ESP Eş Genel Başkanı Tümüklü, iktidarın her saldırısında karşısında direnen halkları gördüğünün altını çizdi ve meydanı göstererek, "İşte Newrozun gücü bu. Rojava'nın Kobanê'nin Suruç'un Ankara'nın ruhu bu" dedi. Saldırılar karşısında direnenlerin ölümsüzleştiğini ancak asla teslim olmadığının altını çizen Tümüklü, "Burjuvaziye değil, faşistlere değil kendimize güveneceğiz. Kendi geleceğimizi inşa edeceğiz" dedi.

"Her der Newroz, her dem azadî" ve "Newroz ateşiyle özgürlüğe" şiarıyla İzmir'de Newroz ateşi yakıldı. Sabah saatlerinden itibaren çok sayıda kişi kutlamanın yapılacağı Gündoğdu Meydanına aktı. "Bijî Newroz", "Bê Serok jiyan nabe", "Jin, jiyan, azadî", "Bijî berxwedana zindana", "Faşizme karşı omuz omuza" "Bijî tekoşina gelan" ve "Direne direne kazanacağız" sloganları ve zılgıtlar Gündoğdu'dan yükseldi.

SGDF: NEWROZ ATEŞİYLE SARAY FAŞİZMİ YIKACAĞIZ
"Umuda kelepçe vurulamaz. Newroz ruhuyla yeni yaşamı yeniden kuracağız" pankartıyla alana yürüyen Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) halklara yönelik konuşmada kurulan ölüm düzeniyle depremde on binlerce insanın ölümüne neden olan iktidarın sosyalistleri tutuklayarak yıldırmaya çalıştığını ancak başaramadığını kaydetti. Newroz ateşinin direnişin ruhu olduğunu kaydeden sosyalist gençler, "Biz bu ateşi saray faşizmini yıkmak için kullanacağız" vurgusu yaptı.

'ÖFKEMİZLE NEWROZDAYIZ'
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) İzmir İl Örgütü de alana "Newroz, özgürlük, sosyalizm" pankartıyla girdi. Yürüyüş sırasında Kürt halkına uygulanan zulümlere dikkat çeken sosyalistler, "Bütün inancımızla, öfkemizle newroz alanlarına yürüyoruz" dedi.

Deniz Poyraz'ın annesi Fehime Poyraz ile 21 Mart 1990'da Amed surlarında bedeni ateşe veren Zekiye Alkan'ın ablası Meziyet Çağlar ve Barış Anneleri yaktı. Newroz ateşi yakılırken "Deniz Poyraz ölümsüzdür", "Şehid namırın" ve "Newroz piroz be" sloganları atıldı. 

AKP iktidarına isyan ve öfkenin hakim olduğu Newroz'da sahneye çıkan Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Eşbaşkanları Berna Çelik ve Çınar Altan, Barış Anneleri, Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) temsilcisi Salih Tekin, Yeşil Sol Parti MYK üyesi Ahmet Asena, HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay sahneye çıkarak, Newroz'un önemine dair kısa konuşmalar yaparak, Newroza katılan halklara teşekkür etti.

ESP: HER SEFERİNDE KARŞISINDA DİRENENLERİ BULUYOR
Söz alan Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü de halkları Kürtçe selamladı. "Bir yanımız Newroz'un ateşin ve isyanıyla harlanıyor" diyen Tümüklü, her seferinde faşist rejimin ve onun sömürgeci siyasetini, sömürü ve rant düzenini bulduklarını dile getirdi ve ekledi: "Ama o da her seferinde karşısında direnişi, isyanı, ayaklanmayı buluyor. İşte bu meydan isyanın meydanı. İşte bu meydan direnişin meydanı. Newroz'un meydanı, newroz piroz be hewal no."

'BURJUVAZİYE, FAŞİSTLERE DEĞİL KENDİ GÜCÜMÜZE GÜVENECEĞİZ'
Hak, özgürlük, eşitlik isteyen Kürtlere, sosyalistlere, Alevilere saldıran iktidara karşı direnişin sürdüğünü dile getiren Tümüklü, "İşte Newrozun gücü bu. Rojava'nın Kobanê'nin Suruç'un Ankara'nın ruhu bu. Çünkü yoldaşlar biz biliyoruz ayağımız her takıldığında, yüreğimiz her daraldığında ruhumuzu sıkmaya çalıştıktlarında her seferinde bir Newroz ateşiyle harlanıyoruz; Kemal Kurkut'a, Rahşan Demirel'e, Cizre Newroz'una, Tuncay Yıldırım'a kesiyoruz. Ölümsüzleşiyoruz. Ama teslim olmuyoruz. İşte Newrozun ruhu bu. Newrozun ruhu halkların eşitliği ve özgürlüğün mücadelesi. Onun için yoldaşlar bizi ölüme terk eden, depremde bir suyu bile getiremeyen devletin karşısında acıyı sağaltan, insanları saran halktı, devrimcilerdi, sosyalistlerdi. Yani çaresiz değiliz yoldaşlar. Gücümüze güveneceğiz, özgürlüğü getirecek biziz. Onun için de özgürlük için, eşitlik için, adalet için, kendi gücümüze güveneceğiz. Burjuvaziye değil, faşistlere değil kendimize güveneceğiz. Kendi geleceğimizi inşa edeceğiz. O nedenle Newrozun coşkusuyla geleceği kazanacağımız inancıyla hepinizi selamlıyorum."

BAŞ: DİKTATÖRLÜĞÜN SONU GELDİ
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, 20 yıllık diktatörlüğün sonuna gelindiğini belirterek, "Bunun umudu ve inancıyla bu alandayız. Halklarımızı enkaz altında ve yoksullukla karşı karşıya bırakanlara karşı alandayız. Yılladır sevdiklerimizi esir aldılar. Bizi bir birimize düşürmeye çalışanlara buradan sesleniyoruz. İşte buradayız bir aradayız. Çok ağır bir depremi yaşadık. Biz halkın canıyla uğraşırken, onlar saraylarda izlediler. Bir tane bile çadır vermediler. Bir tas çorba getirmediler. Yoğun acı günlerimizde bizi yalnızlığa terk ettiler. Ama halklar bir birine el uzattı. Bir birimizin ellerini tutarak hayatta kaldık. Asrın felaketine karşı asrın dayanışmasını ördük" dedi.
 
Asrın hesaplaşmasının zamanı geldiğine dikkati çeken Baş, "Bu sülale devrini bitireceğiz. İzmir eşitlik, özgürlük barış ve halkların kardeşliği diyor. Bu zafer işareti barış, özgürlüğün işareti. Kürt ve Türk halkların yan yana geldiğinin işareti. Deniz Gezmiş ile Deniz Poyraz'ı işareti. HDP'yi kapatmaya, susturmaya çalışıyorlar. Ey Tayyip Erdoğan; HDP asla yalnız kalmayacak. Kürt halkı asla yalnız kalmayacak. Kürt halkının iradesini kapatamazsınız. Ama biz sizin sömürünüzü kapatmaya geliyoruz" ifadelerini kullandı.

ÖNDER: İMRALI'YA SELAM OLSUN
HDP önceki dönem Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ise Deniz Poyraz şahsında mücadelede yaşamını yitirenleri anarak konuşmasına başladı. Kitlenin sık sık "Biji Serok Apo" sloganına karşılık Önder, "Eminim ki Sayın Öcalan da bu görüntüleri izliyordur. Barış bu topraklarda kaldığı yerden devam edecek. Barışı ve eşitliği getireceğiz. Buradan İmralı'ya selam olsun" dedi.

Tutsak siyasetçileri selamlayan Önder, "Memlekette bu günlerde enflasyonu olan en çok iki şey var. Koltuk ve masa. Koltuk ve masadan
geçilmiyor. Bu masalardan bir şey istemeyen, pazarlık yapmayan sadece biz varız. Biz o masalardan bir bardak çay istemeyiz. Alın kime ne lazımsa onun fazlalığını yapın. Sizin yaptığınız 19'uncu yüzyıl siyaseti çöp olmuştur. Siyasetleri gibi onlar da tarihin çöp sepetine gidecekler. Geriye insanlık, umut kalacak. Biz o zaman masa, koltuk, sandalye hesabı yapmadan bu memleketi bir yeryüzü bahçesine dönüştüreceğiz. O güne olan inancımla hepinizi selamlıyorum" sözleriyle konuşmasını bitirdi.

ÖZTÜRK: KİMİN BİTİP BİTMEDİĞİNİ GÖRÜYORUZ
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk konuştu. Yaşanan depremlere dikkati çeken Öztürk, halkların yaşamını yitirmesinin sebebinin iktidar ve kirli sistemi olduğunu belirterek, "Sorumlulardan hesap soracağız. Hesap verecekler. Kaçacağınız bir yer yok. Sırtınızı dayayacağınız bir yer kalmadı. Depreme ‘felaket' diyorlar, yalan söylüyorlar, çürümüş sistemleri depremde ortaya çıktı" ifadelerini kullandı.

4 parça Kürdistan'da Kürtleri varlığının hedef aldığını belirten Öztürk, "Kimin bitip bitmediğini görüyoruz. 5 Nisan 2015'ten itibaren Kürt halk önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi ağırlaştırdılar. 4 parça Kürdistan'da Kürtleri esir alarak diz çöktürmek istediler. İlk adımı, İmralı'da bulunan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde gerçekleştirmek istediler. Akılları Kürt düşmanlığı üzerine çalışıyor. İktidar sadece 2 partiden oluşmuyor. Yüzyıllık sistem Kürtleri, Alevileri yok sayıyor. Yeni bir seçime giriyoruz. Bu seçim bizimle AKP-MHP arasında olan bir seçim değil, yüzyıllık bir sistem sorunudur. Erdoğan ve Bahçeli yüzyıllık bu inkar sisteminin zihniyetini taşıyorlar" diye belirtti.

'DERDİMİZ HÜKÜMETİN DEĞİŞMESİ DEĞİL'
Muhalefete de seslenen Öztürk, "Bizim derdimiz hükümetin değişmesi değil. ‘Bu sistemden kurtulup yeni koltuklara biz oturacağız' demeyin, böyle bir şey olmayacak. Sonunuz Erdoğan ve Bahçeli'den daha kötü olur, aklınızı başınıza alın" dedi. Öztürk'ün konuşması Newroz alanından yükselen "Bijî Serok Apo", "Bê Serok jiyan nabe" sloganlarıyla kesildi.

PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkati çeken Öztürk, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Tecrit işkencedir, hukuk dışıdır. Muhalefet olarak buna sözünüz olmayacak mı? Bunu dile getirmezseniz, samimiyetinize inanamayız. İstanbul'daki demokrasi, Amed'te demokrasi değil mi? Kürt halkının iradesini nasıl yok sayıyorsunuz? ‘Savaşa karşıyım' diyerek Kürdistan'ı bombalayamazsınız. Kürdistan'da kimyasal silah kullanılıyor. Kimyasal silah kullanımına karşı neden sessizsiniz? Sonra da gelip Kürtlere ‘Ben savaşa karşıyım' diyebilecek misiniz? Newroz bizim için en önemli mesajlardan biridir. Muhalefeti buradan uyarıyorum; küçük hesaplar yapmayın. Öcalan barışın sesi, eşit yaşamın teminatıdır."

İzmir Newrozu, Dengbêj Xalîde ve Koma Hevra'nın seslendirdiği şarkıların ardından sona erdi.