27 Eylül 2024 Cuma

Gülsün: Yıkıcı etkilerinin yanında depremin görünmeyen hasarları var

Depremlerin yıkıcı etkileri hissedilirken bir de görünmeyen hasarlar boyutuyla risk taşıdığını kaydeden Polen Ekoloji aktivistlerinden Çevre Mühendisi Sultan Gülsün, ETHA'ya yaptığı değerlendirmede bina ve köprülerin yük taşıma davranışı ile barajlar arasında temel bir fark olduğunu bu nedenle barajların deprem tasarımında sismik tüm tehlike unsurlarının dikkate alınması gerektiğinin altını çizdi.

Maraş ve Antep merkezli sabaha karşı meydana gelen depremin etkileri sürüyor. Depremde 1014 kişi yaşamını yitirirken, enkaz altında kalan çok sayıda kişiyi kurtarma çalışmaları devam ediyor. Ancak depremler yıkıcı etkilerle hissedilmelerine rağmen çöken binaların, çökmüş otoyolların, yıkılmış köprülerin ve araziye dağılmış molozların yıkımının yanında bir de görülmeyen hasarlar boyutuyla risk taşıyor.

'DOĞALGAZ PATLAMALARI VE YANGINLARA NEDEN OLABİLİR'
Depremlerin görülmeyen hasarını ETHA'ya değerlendiren Polen Ekoloji aktivisti Çevre Mühendisi Sultan Gülsün, "Sismik tehlike çoklu tehlikedir" dedi. Doğalgaz boru hatları, barajlar, atık barajları, elektrik nakil hatları, petrol boru hatlarına son derece dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Gülsün, "Yeraltındaki şiddetli kaymalar su, kanalizasyon ve enerji boru hatlarını parçalayarak yalnızca bu hatlarda kesintiye neden olmakla kalmaz, aynı zamanda ciddi sağlık riskleri de oluşturur. Hasarlı doğalgaz hatları patlamalara ve ardından yangınlara neden olabilir" dedi.

'BİNA YÜK TAŞIMA DAVRANIŞIYLA BARAJLAR ARASINDA TEMEL FARK VAR'
Bina ve köprülerin yük taşıma davranışı ile barajlar arasında temel bir fark var olduğunu söyleyen Gülsün, şöyle açıkladı: "Normal şartlar altında binalar ve köprüler, yapıların ölü yükleri ve bazı ikincil hareketli yüklerden dolayı ağırlıklı olarak düşey yükleri taşımak zorundadır. Barajlarda ana yük, dikey memba yüzü olan beton barajlarda yatay yönde etki eden su yüküdür. Barajlarda deprem sırasında ayaklar ve temeller kayabilir ve hareket ederek barajın eğilmesine, dönmesine veya kaymasına yol açar. Barajın üzerindeki veya yakınındaki şev kaymaları, rezervuarın barajı aşmasına veya dolu savakların çökmesine çıkışları tıkamasına neden olur.

'BARAJLARIN DEPREM TASARIMINDA SİSMİK TEHLİKE UNSURLARI DİKKATE ALINMALI'
Yer sarsıntısı, barajlarda, ilgili yapı ve ekipmanlarda ve bunların temellerinde titreşimlere ve yapısal bozulmalara neden olur, baraj temelindeki fay hareketleri veya büyük fayların yakınında baraj temelindeki süreksizlikler aktif hale gelerek yapısal bozulmaları oluşturur ve dolu savak payandalarına, istinat duvarlarına, yüzey santrallerine, elektro-mekanik ekipmanlara, cebri borulara, iletim hatları direklerine vb. zarar verir. Rezervuar tabanındaki fay deplasmanı, rezervuarda su dalgalarına veya fribord kaybına neden olabilir, rezervuara kütle hareketleri rezervuarda impuls dalgalarına neden olabilir, nehirleri bloke eden ve heyelan barajları ve gölleri oluşturan kütle hareketleri mansapta hasara neden olur. Ancak, normalde kanun ve yönetmeliklerin kapsamadığı bazı diğer tehlikeler de önemlidir. Bu nedenle, barajların deprem tasarımında tüm sismik tehlike hususları dikkate alınmalıdır."

'ATIK SIZMALARI UZUN VADELİ ÇEVRESEL HASARA YOL AÇAR'
Elektrik hatlarından uzak durulması gerektiğini başın üzerinde asılı olabilecek düşmüş elektrik hatlarına dikkat edilmesini söyleyen Gülsün, "Bunları bildirmek için elektrik sağlayıcılarla kontakta olunmalıdır. Jeneratörler, basınçlı yıkayıcılar, kömür ızgaraları ve sobalar gibi yakıt yakan ekipman karbon monoksit (CO) oluşturur. Karbon monoksiti koklayamaz veya göremeyiz ancak birikmesi halinde ölümle sonuçlanabilir. Depremin bir diğer önemli hasarı da madenlerde ve atık barajlarında yıkıcı bir şekilde yaşanır. Büyük miktarda atık sızması ve doğal çevrede yayılımı durumu uzun vadeli çevresel hasara yol açar."