29 Eylül 2024 Pazar

Gözaltında kaybedilen Şeyhmus Eroğlu'nun dosyası paylaşıldı

95 yılında Batman'da kaybedilen Şeyhmus Eroğlu'nun akıbetini soran İHD İzmir Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon, "Bizler; amasız, fakatsız demokrasi ve yaşam hakkı için mücadeleye devam edeceğiz" dedi. 

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon, bu hafta 21 Eylül 1995'te Batman'daki evine baskın düzenleyen askerlerce gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Şeyhmus Eroğlu için açıklama yaptı. 

Konak eski Sümerbank önünde yapılan açıklamada kayıp yakınlarının fotoğraflarının yer aldığı, "Kayıplar belli failler nerede", "Kayıplar vicdanındır sahip çık" yazılı pankartlar açıldı. Basın metnini okuyan Caner Canlı, "Şeyhmus Eroğlu, 1930 yılında Mardin'in Midyat ilçesine bağlı Bardakçı (Batê) köyünde doğdu. Evli ve yedi çocuk babasıydı. Yaşadığı köye sık sık baskın yapan askerler ve korucular tarafından korucu olmaya zorlanıyordu. Köye yapılan baskınların birinde, kardeşiyle birlikte gözaltına alındı ve daha sonra serbest bırakıldı. Eroğlu ailesi baskılar sonucu köyden ayrıldı. Şeyhmus Eroğlu, ailesiyle birlikte Batman merkezine taşındı. Birkaç yıl burada yaşadı. 21 Eylül 1995 tarihinde köy korucuları ile askerlerin evine yapmış oldukları baskın sonucunda, gözaltına alınarak Mardin'e getirildi. Olayın ardından ailesinin onu bulmak, kendisinden haber alabilmek için yaptığı tüm girişimler sonuçsuz kaldı. Yetkililer ne ev baskınını ne de gözaltına alındığını kabul etti. Yani her zamanki gibi inkâr" dedi. 

Eroğlu ile aynı zamanda gözaltında kaldığını belirten kimi görgü tanıklarının Şeyhmus Eroğlu'nun gözaltında tutulduğunu, ağır işkenceler gördüğünü, daha sonra da serbest bırakıldığını söylediğini aktaran Canlı, "Yine Midyat'taki kimi görgü tanıklarının ifade ettiğine göre serbest bırakıldığının söylendiği tarihte, özel timlerin olduğu bir arabanın içinde görüldü. Şeyhmus Eroğlu'ndan gözaltına alındığı tarihten itibaren bir daha haber alınamadı. Bizler; amasız, fakatsız demokrasi ve yaşam hakkı için mücadeleye devam edeceğiz. İnsan hakları savunucuları olarak bir kez daha, görmek istemeyen gözlere, duymak istemeyen kulaklara sesleniyoruz, kayıplar bulunsun, failler yargılansın."

Açıklamanın ardından bir süre sessiz oturma eylemi yapıldı.