29 Eylül 2024 Pazar

'Gazetecilik adliye koridorlarına sıkıştırılmak isteniyor'

Gazeteci Hayri Demir hakkında açılan davanın 4 Ekim'de görülecek duruşması öncesi düzenlenen basın toplantısında, gazetecilik faaliyetlerinden suç üretildiği vurgulanarak gazeteciliğin kriminalize edilmek istendiğine dikkat çekildi.

Gazeteci Hayri Demir'in Suriye'nin kuzeyinde takip ettiği haberler gerekçesiyle "örgüt üyeliği" ve "örgüt propagandası" suçlamasıyla yargılandığı davanın 4 Ekim'de görülecek duruşması öncesi DİSK/Basın-İş Ankara Temsilciliği basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, sendikanın genel sekreteri Özge Yurttaş, Ankara temsilcisi Turgut Dedeoğlu ve gazeteci Hayri Demir katıldı.

4 Ekim'deki duruşmada kararın çıkmasını beklediklerini belirten Özge Yurttaş, Hayri Demir'in bir gazeteci olarak engellemelere, gözaltılara ve hakkında açılan davalara rağmen halkın haber alma hakkına erişebilmesi için nerede haber varsa orada olmaya çalıştığını söyledi.

Gazeteciler başta olmak üzere toplumun tüm kesimlerine çağrı yapan Yurttaş, şöyle devam etti: "Başta da söyledik, gazetecilik suç değildir, her ne kadar suç gibi göstermeye çalışsalar da zaman bizi haklı çıkaracak. Bu ülkede gazeteciler çok bedel ödedi, ödemeye devam ediyor. Biliyoruz ki, tek başına gazetecilerin mücadelesi ile değil, haber alma hakkına sahip çıkan herkesin mücadelesi ile buna son verebiliriz. Hayri Demir sizin haber alma hakkınıza sahip çıktı, siz de ona sahip çıkmalısınız."

Gazeteci Hayri Demir, dosyada yer alan delillerin hırsızlıkla ele geçirildiğine işaret ederek, bunun bir kumpas davası olduğunu dile getirdi. Gazetecilik faaliyetleri kapsamındaki fotoğrafların ve haberlerin delil sayıldığını ifade eden Demir, "Gazetecilik faaliyetleri kapsamındaki fotoğraflardan ve haberlerden oluşan arşivim evimden çalındı. Hırsızlıkla ilgili yaptığım suç duyurusunda hiçbir gelişme olmadı. Ancak altı ay sonra çalınan arşivim emniyette çıktı. Sonrasında açılan davanın da delili yaptılar. Açılan dava beş yıldır da sürüyor" dedi.

Bu zamana kadar dosyaya yeni bir delilin de eklenmediğine dikkat çeken Demir, gazeteciliğin kriminalize edilmek istendiğini vurguladı. Özgür basın emekçilerine dönük saldırılara da değinen Demir, "Yaşananlar gazeteciliğin adliye koridorlarına sıkıştırılmak istendiğinin göstergesi" dedi.