29 Eylül 2024 Pazar

Gazeteci Çelik ve Keser'in iddianamesinin iadesi istendi

İstanbul Başsavcılığı'nın, "MİT Kanuna muhalefet" iddiasıyla tutuklanıp haklarında iddianame hazırladığı gazetecilerden Mehmet Ferhat Çelik ve Aydın Keser'in avukatları, "kısıtlılık" kararı bulunmasına rağmen Sabah Gazetesi'nde yayımlanan iddianamenin iadesini talep etti.

Libya'da yaşamını yitiren Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunun cenaze töreniyle ilgili haber yaptıkları, bu haberlere gazeteleri ve haber sitelerinde yer verdikleri gerekçesiyle Yeni Yaşam gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ferhat Çelik ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser, Odatv Sorumlu Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Odatv muhabiri Hülya Kılın ile Yeniçağ Gazetesi yazarı Murat Ağırel "MİT Kanununa muhalefet" iddiasıyla tutuklandı.
 
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonucunda 7'si gazeteci 8 kişi hakkında iddianame hazırladı. İddianamede, gazetecilere 8 yıldan 17 yıla kadar hapis cezası talebinde bulunuldu.
 
Tutuklu 6 gazeteciden Yeni Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ferhat Çelik ile Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser'in avukatları, hazırlanan iddianameye ilişkin İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi'ne itirazda bulunarak, iddianamenin savcılığa idesini talep etti.

Çelik ve Keser'in avukatları Özcan Kılıç ile Sercan Korkmaz, yaptıkları itirazın hakimlik tarafından incelenip incelenmediği konusunda kendilerine hala bilgi verilmediğini belirterek, "kısıtlılık" kararına rağmen Sabah Gazetesi tarafından servis edilmesi üzerinde de durdu.

Dosya detaylarını yayınlanmasının hukuk ve adalet açısından kabul edilemez olduğu vurgulayan avukatlar, itirazlarında gazetecilerin eylemlerinin basın faaliyeti kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirterek, müvekkillerinin tahliyelerini istedi.

'ADALET AÇISINDAN KABUL EDİLEMEZ'
Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre Avukatlar hazırladıkları itiraz dilekçelerinde şunlara yer verdi: "Öncelikle belirtmek isteriz ki; İddianame henüz şüpheliler ve avukatlarına açıklanmamış iken ve yine şüphelilerin-avukatların dosyaya erişim ve inceleme haklarının 'kısıtlılık kararı' gerekçesi ile engellendiği sırada, ekte sunmuş olduğumuz Sabah isimli gazetenin 24 Nisan 2020 tarihli haberinde iddianamenin içeriğine ilişkin bilgiler üzerinden davanın açılmış olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz.
 
-Bu durumda; tarafımıza tebliğ edilmeyen iddianame ve dosya kapsamında yer alan belge, bilgi ve bulguların ve iddianamenin içeriğinin bir gazetenin internet sitesinde yayımlanmış olması adalet ve hukuk açısından kabul edilemez bir durumdur.
 
-Müvekkillerin hukuki ve şahsi konumları ile, iddialara gerekçe gösterilen fiilleri ile, diğer şüphelilerin hukuki-şahsi konumları ve fiilleri arasında fikri, düşünsel, fiili ve hukuki bağlantı, iştirak söz konusu olmadığını belirtmek isteriz.
 
-İddialara gerekçe gösterilen olay, müvekkillerin sorumlu yazı işleri müdürü ve genel yayın yönetmeni oldukları Yeni Yaşam isimli gazetede yayımlanan haberlerdir.  İddialara dayanak yapılan davranış-eylem ‘basın yolu ile işlenen suç' kategorisindedir.
 
-Bu bağlamda; Soruşturma ve davaya konu olayda müvekkiller ile diğer şüpheliler arasında fiili ve hukuki hiçbir irtibatın bulunmadığı açıktır. Dolayısı ile Savcılığın, temelsiz ve soyut argümanlarla, müvekkiller ile hiçbir fikri, düşünsel ve fiili bağlantısı bulunmayan kişileri aynı iddianameye dahil etmesi ‘suç ve cezaların kanuniliği ve şahsiliği' ilkesi açıkça ihlal edilmiştir. 
 
-Yukarıda açıkladığımız nedenlerle, öncelikli olarak müvekkillerin, şahsi, fiili ve hukuki hiçbir irtibatı olmayan diğer şüpheliler ile birlikte aynı iddianamede şüpheli olarak gösterilmesi usul ve yasaya aykırı olup, iddianamenin iadesine karar verilmesi gerekmektedir."

TAHLİYE TALEBİNDE BULUNULDU
Avukatlar, dilekçelerinde tahliye talebinde de bulundu. Dilekçede şunlar kaydedildi: "Yukarıda açıkladığımız nedenlerle birlikte, gazeteci olan müvekkillerin suçlanmasına gerekçe gösterilen fiilin temel bir hakkın kullanımı kapsamında olduğu; tutuklama kararının açık, somut, net ve yeterli gerekçeden yoksun,   ölçülülük ve belirlilik ilkesine aykırı  olması, kaçma şüphesinin ve delilleri karartma-değiştirme ihtimalinin  bulunmaması, Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel salgın (pandemi) olarak tanımlanan Covid 19 salgını sebebiyle ortaya çıkabilecek olan tehlikeli sonuçların önlenmesi ile, müvekkillerin şahsi ve mesleki konumu ile göz  önüne alınarak, tutuksuz olarak yargılanmalarına ve tahliyelerine karar verilmesini talep ederiz."