29 Eylül 2024 Pazar

Evîn Cûma: İşgalciler yargılansın, Türkiye resmi sınırlarına geri dönsün

İşgal bölgelerinde yaşanan insanlık suçlarını belgelediklerini belirten İnsan Hakları Örgütü Eşbaşkanı Evîn Cûma ETHA'ya konuştu. Cûma, Serêkaniyê ve Girê Spî kentlerinin işgalinin yıldönümü olan 9 Ekim'in yaklaştığını hatırlattı, "Birleşmiş Milletler ve karar sahibi devletlere çağrımızdır. Bu suçu işleyenler, uluslararası mahkemelerde yargılansın. Türkiye, BM tarafından tanınmış resmi sınırlarına geri dönsün" dedi.

Cizre Bölgesi İnsan Hakları Örgütü Eşbaşkanı Evîn Cûma, Kuzey Suriye topraklarını işgal eden Türk devletinin savaş suçu işlediğini belirtti, uluslararası insan hakları kuruluşlarına çağrı yaptı.

İnsan Hakları Örgütünün 2013 yılından bu yana bölgedeki insan hakları ihlallerini belgelediğini belirten Evîn Cûma, Türk devletinin, Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırıları sonucu işgal ettiği bölgelerde ciddi ihlaller yaşandığına dikkat çekti. Evîn Cûma, "İşkence, cinayet, işgal, göç, demografik yapının değiştirilmesi gibi suçlar. Hepsi belgelendi" dedi.

Türk devletinin işgal alanlarını genişletmek istediğini belirten Evîn Cûma, "Türk devletinin Kuzey Suriye'ye yönelik askeri operasyonu 2017 yılında başladı. 2018'de Efrîn işgal edildi. Halkın yüzde 90'ı topraklarından çıktı. Kalanlardan özellikle kadınlar, günlük olarak işkenceye, tutuklamalara ve katliamlara uğruyor. Kadınlara yaklaşımları çok kötü. Küçük yaşta çocukları evlenmek için zorla aldılar. Çocuklara vahşice yaklaştılar" ifadelerini kullandı.

Girê Spî ve Serêkaniyê kentlerinin de 2019 yılında işgal edildiğini hatırlatan Evîn Cûma, benzer suçların bu bölgelerde de yaşandığını dile getirdi. Evîn Cûma şunları belirtti: "Halk kendini korumak için bölgeden ayrıldı. Savaş durulduktan sonra geriye dönmek isteyenler gördü ki evleri işgal edilmiş, çete aileleri evlerine el koymuş. Birçok kişi evlerine gitmek istedikleri için gözaltına alındı yada katledildi. Yüzden fazla kişi Türkiye mahkemelerinde yargılandı. Orada halkın güvenliği yok, çeteler arasında çatışma çıkınca arada kalan siviller darbe yiyor."

'İŞGAL BÖLGELERİNDE CİNSİYETÇİ SALDIRILAR YAPILIYOR'
İşgal bölgelerinde kadınların yaşamlarının daha da zor olduğuna dikkat çeken Evîn Cûma, "Kadınlar rahatça dışarı çıkamıyor. DAİŞ gibi dindar bir siyaset uygulanıyor. Günlük olarak katliamlar, kadın ve çocuklara yönelik tecavüzler, fidye karşılığında kaçırmalar yaşanıyor" dedi. Çocuklara yönelik hak gasplarının ciddi boyutlara ulaştığını kaydeden Evîn Cûma, işgal bölgelerindeki okullarda Türkçe'nin zorunlu dil haline getirildiğini belirtti, "Birçoğu okullarından ayrıldı. Bir süre önce bir çocuğa tecavüz edildiğini sonrada başının kesildiğini duyduk. Bu katliam DAİŞ'in yöntemiyle aynı" dedi.

Evîn Cûma, Serêkaniyê ve Girê Spî'nin işgalinden sonra 2019 yılında ABD ve Rusya gözetiminde ateşkes yapıldığını hatırlattı, "Fakat Türk devleti, Kuzey ve Doğu Suriye'deki bütün sınırlarda, Ayn İsa, Til Temir, Girê Spî ve Serêkaniyê çevresine saldırı grupları getiriyor. Her gün yaşanan bombardıman nedeniyle on binlerce kişi evlerinden çıktı, köylerini boşalttı" ifadelerini kullandı.

'İŞGALCİ TÜRK DEVLETİ SAVAŞ SUÇU İŞLİYOR'
Türk devletinin saldırılarında yüzlerce sivilin hayatını kaybettiğini belirten Evîn Cûma, bölgede yaşayanların yaşamları için güvenlik kaygısı taşıdıklarını belirtti. Evîn Cûma şöyle devam etti: "Halk her gün korku içinde, gözlerinin önünde Girê Spî, Serêkaniyê ve Efrîn gibi örnekler var. İşgal edilen bölgelerde kalamıyorlar. Biliyorlar ki işkence var. Sadece cepheye yakın yerlerde değil. Drone ile sivil, yönetici, askeri güçten kişiler hedef alınıyor, katlediliyor. Uçakların ne zaman hedef alacağı belli değil."

Türk devletinin savaş suçu işlediğini vurgulayan Evîn Cûma, "Yapılanlar insanlığa karşı işlenmiş suçtur. İşgalci Türk devleti, Uluslararası İnsan Hakları Sözleşmesi'ne uygun davranmalı. Özellikle sivil halkı korumalı. Maalesef aksini yapıyor. Sivillere yaklaşımı işkence, tutuklama, yaralama ve kaybetme şeklinde oluyor" dedi.

'YAŞANANLAR, YENİ BİR SAVAŞTIR'
Silahlı İnsansız Hava Araçları'nın (SİHA) bölge halkları için tehdit oluşturduğunu belirten Evîn Cûma şunları ifade etti: "Uluslararası insan hakları sözleşmesi, savaş sürecinde sivil halka karşı kullanılan uçakları bir savaş suçu olarak görüyor. Türk devleti doğrudan insanları hedef alıyor. Asker, sivil, yönetici kimseyi ayırmıyor."

Türk devletinin son dönemdeki saldırılarını "yeni bir savaş" olarak tanımladıklarını belirten Evîn Cûma, hava sahasının SİHA'lara yasaklanması gerektiğini belirtti. Evîn Cûma şu çağrıyı yaptı: "Kuzey ve Doğu Suriye'nin tamamında hava sahası kapatılsın. Bu silahlar, kimyasal silahlarla aynı. İnsanların hiçbir şekilde güvenliği yok. Bu yüzden biz hava sahasının kapatılmasını istiyoruz."

ULUSLARARASI İNSAN HAKLARI KURUMLARI SESSİZ KALARAK İHLALLERE GÖZ YUMUYOR
9 Ekim'in Serêkaniyê ve Girê Spî kentlerinin işgal edildiği saldırının yıldönümü olduğunu hatırlatan Evîn Cûma, "Birleşmiş Milletlere, karar sahibi devletlere çağrımızdır. Bu işgal halkları göç ettirdi, yüzlerce kişi hayatını kaybetti, yaralandı, işkence gördü, gözaltına alındı. Bu suçu işleyenler, uluslararası mahkemelere çıkarılsın, yargılansın. İşgalciliğe son verilsin. Türkiye ve ona bağlı silahlı gruplar, Birleşmiş Milletler tarafından tanınmış resmi sınırlarına geri dönsünler" dedi.

Birleşmiş Milletler ve uluslararası insan hakları kuruluşlarının bölgede yaşanan saldırılara seyirci kalmasını eleştiren Evîn Cûma, "Birleşmiş Milletler ve insan hakları dernekleri, insan haklarının ihlal edilmesini izliyor ve belgeliyorlar. Şimdiye kadar neden sessiz kaldılar? Bölgeye büyük devletlerin çıkarları doğrultusunda yaklaşıyorlar. Bunun sonucunda halk işkence görüyor, göç ediyor. Bu derneklere çağrımızdır, sadece rapor çıkartıp 'ihlal var' demeyin. Bu ihlaller için ne gerekiyorsa onu yapın" çağrısında bulundu.