27 Eylül 2024 Cuma

'Ensar Vakfı kamu yararı statüsünden çıkarılsın'

Kızılay'ın Ensar Vakfına para aktarmasını protesto eden DİSK, KESK, TMMOB, Ankara Tabip Odası ve ABMMMO "Yurtlarında birçok kez çocuklara cinsel istismarla gündem olan bu vakfın, kamuya yararlı vakıf statüsünden derhal çıkarılsın" çağrısında bulundular.

DİSK Ankara Bölge Temsilciliği, KESK Ankara Şubeler Platformu, TMMOB İl Koordinasyon Kurulu, Ankara Tabip Odası ve Ankara Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası, Kızılay'ın Ensar Vakfı'na para aktarmasını protesto etmek amacıyla Kızılay Genel Müdürlüğü önünde açıklama yapmak istedi.
 
Kızılay Derneği önünde bir araya gelen kitleye polis saldırdı. Saldırının ardından Eğitim-Sen Ankara 5 Nolu Şube binası önünde basın açıklaması yapmak isteyenlere, polis bir kez daha saldırdı. Polisin ikinci saldırısında 16 kişi darp edilerek gözaltına alındı. Saldırının ardından kitle Sakarya Caddesi'nde açıklama yapmak istedi. Polis bir kez daha açıklamaya izin vermeyeceğini belirterek saldırdı.

Ardından aralarında Hakların Demokratik Partisi (HDP) Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki'nin de bulunduğu kitle Büro Emekçiler Sendikası (BES) Ankara Şubesi'ne geçerek basın toplantısı düzenledi.

'HALKIN AKLIYLA DALGA GEÇİYORLAR'
Açıklama öncesi ilk olarak söz alan Ankara Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Şahin, "Halkın aklıyla dalga geçiyorlar" diyerek, iktidarın her taraftan vergi alırken, su altından vergi kaçırdığını belirtti.

'TEŞHİR ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
Ardından konuşan TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Özgür Topçu ise kirli düzeni teşhir etmeye devam edeceklerini ifade etti. Topçu, "AKP iktidarı ülkeyi böyle yönetiyor. Biz bu düzenin böyle yürüdüğünü biliyoruz. Bu düzen değişene kadara mücadelemize devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

'HIRSIZLIĞA KARŞI DURANLARIN YANINDAYIZ'
Son olarak söz alan HDP Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki,  Türkiye'de demokrasinin 'd' sinin bile kalmadığını belirterek, şunları söyledi: "Bir ülkede insanlar, barışçıl haklarını kullanamıyorsa o ülkede demokrasi yoktur demektir. Geçen gün Amerikan Büyükelçiliği önünde bir protesto etkinliği gerçekleştirildi. Tek bir uyarı yapılmadı. Amma bugün başkentin ortasında halkın protesto etmek hakkın en sert şekilde engellendi. Cezaevlerinde binlerce hasta tutsak yaşamını yitirirken, iktidar onları serbest bırakmak yerine Madımak sanığını serbest bırakıyor. Bunlar tercih meselesi. Bu hükumetin tercihini kimden yana kullandığı bellidir. Bu yolsuzluğuna hırsızlığa karşı duranların yanındayız."

'18 YILIK AKP İKTİDARI ÇÖKTÜ'
Konuşmaların ardından DİSK, KESK, TMMOB, Ankara Tabip Odası ve Ankara Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası adına ortak basın açıklamasını okuyan KESK Şubeler Dönem Sözcüsü İsmet Meydan, 1999 yılında Adapazarı'nda yaşanan depremi anımsatarak, "Deprem vergisi adı altında yoksul ve emekçi kesimlerden ek vergiler toplanırken, sermaye sahiplerine 'vergi kaçırma' veya 'vergiden kaçınmanın' fırsatının nasıl verildiğini, Kızılay başkanının itirafı ile kamuoyuna yansıdı. Tüm bunlarla birlikte ortaya çıkan bir gerçek var ki o da yalana, gösterişe, şova, şatafata, yolsuzluğa yaslanan 18 yıllık AKP iktidarının da çökmüş olmasıdır" dedi.

'GERÇEKLERİN KAMUOYUNDAN GİZLENME TELAŞI'
Ensar Vakfı'nın topluma ve eğitime bir katkı sağlanmadığını belirten Meydan, konuşmasına şöyle devam etti: "Yurtlarında birçok kez çocuklara cinsel istismarla gündem olan, çocukların ve ailelerinin geleceğini karartan bu vakfın, kamuya yararlı vakıf statüsünden derhal çıkarılarak, Milli Eğitim Bakanlığı ile imzaladıkları protokoller derhal iptal edilmelidir. Yıllardır, olası depremlere hazırlık için salınan vergilerin nereye gittiğini soran vatandaşlara talimat üzerine veya durumdan vazife çıkaran savcıların açtığı soruşturmalarla korku yaratılmaya çalışılmaktadır. Meclis' te verilen deprem araştırma önergeleri AKP-MHP blokunun oylarıyla reddedilmekte, gerçeklerin kamuoyundan gizlenmesi telaşı yaşanmaktadır."

Meydan, konuşmasının devamında hükumete şu soruları yöneltti: 
Toplanan vergilerle fay hatları üzerindeki şehirler yeniden kurulur, beklenen büyük deprem için İstanbul hazırlanırdı. Deprem için halen alınmakta olan vergiler nerelere harcandı? Bunu bilmek vergi ödeyen halkın hakkı değil midir?

Ayrıca, Kamu kaynaklarının amacı dışında kullanılması, ilk kez yaşanmamaktadır. Bu soygun düzeninin ifşası için daha fazla sorular sormaya devam ediyoruz: İşsizlere verilmek üzere işçilerden kesilen ve işsizlik sigortası fonunda biriken paraların çok azı işsizlere verilirken geriye kalan miktar nereye harcanmaktadır?

Kamusal emekliliğin tasfiyesi demek olan Zorunlu Bireysel Emeklilik Sigortası Fonunda birikmekte olan paralar nereye harcanmaktadır veya harcanacaktır?