23 Kasım 2024 Cumartesi

Emine Şenyaşar: Oğlum bırakılana kadar Meclis'ten ayrılmayacağm

Şenyaşar Ailesi Meclis'teki adalet nöbetlerinde ETHA'ya konuştu. Emine Şenyaşar, "Oğlum bırakılana kadar ve adalet sağlanana kadar Meclisten ayrılmayacağım ve eylemimi sürdüreceğim" derken Ferit Şenyaşar da Erdoğan'ın anne Şenyaşar'la görüşmesini ve helallik almasını istediklerini belirtti. 
 

AKP'liler 24 Haziran 2018'de yapılan genel seçim çalışmaları kapsamında 14 Haziran 2018'de Şenyaşarların işyerini ziyaret etti. Burada oy vermeyeceklerini söyleyen Celal, Adil, Mehmet, Fadıl ve Ferit Şenyaşar ile AKP'liler arasında tartışma çıktı, AKP'liler Şenyaşarlara ve dükkana saldırdı. Saldırı sırasında yaralananlar tedavi için hastaneye kaldırdı. Yıldız'ın yakınları, tedavi altına alınan Şenyaşar kardeşlere hastane emekçilerinin önünde saldırdı, Celal ve Adil Şenyaşar hastanede katledildi. Çocuklarının vurulduğunu duyup hastaneye giden baba Hacı Esvet de burada Yıldız'ın yakınları tarafından Emine Şenyaşar'ın gözleri önünde katledildi. Fadıl ve Ferit Şenyaşar hastanedeki katliamdan yaralı olarak kurtuldu.

NÖBET 21. GÜNÜNDE 
Fadıl Şenayaşar'ın serbest bırakılması, katliamda sorumluluğu bulananların yargılanması talebiyle anne Emine Şenyaşar 9 Mart 2021 günü Urfa Adliyesi önünde başladığı adalet nöbetini 846 gün boyunca tuttu. Aile daha sonra adalet nöbetlerini Meclise taşıdı. Adalet nöbetinde Şenyaşar ailesini ziyaret ettik. 21 gündür Meclis Başkanlığı önündeki adalet nöbetlerini, maruz kaldıkları haksızlıkları ve taleplerini ETHA'ya anlatan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekili Ferit Şenyaşar; katliam davasında yargı üzerindeki siyasi baskının kalkmasını, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın annesinden helallik almasını istedi. 

'OĞLUM BIRAKILANA KADAR MECLİS'TEN AYRILMAYACAĞIM'
Ferit Şenyaşar, adalet sağlanana kadar mücadele edeceklerini söylerken, Emine Şenyaşar şu sözlerle destekledi: "Oğlum bırakılana kadar ve adalet sağlanana kadar meclisten ayrılmayacağım ve eylemimi sürdüreceğim."

'HALK ADALETSİZLİKLERİ YAŞAYAN İNSANLARIN SESİ OLMAM İÇİN BENİ MECLİS'E GÖNDERDİ'
Ailesine yönelik gerçekleşen katliama işaret eden Şenyaşar, "Ailemize karşı Suruç Devlet Hastanesinde bir katliam yapıldı. Üç insanımız devlet hastanesinde katledildi. Bir kardeşimiz 6 yıldan fazladır suçsuz olmasına rağmen cezaevinde tutuklu bulunuyor. Biz bu adaletsizliği, zulmü kabul etmeyip buna karşı annemle birlikte Urfa'da bir mücadele başlattık. Bu mücadelem sonucu halk beni meclise gönderdi. Halkın beni meclise göndermesindeki en önemli sebep bu adaletsizliği giderme ve benzer adaletsizlikleri yaşayan insanların sesi olmam" dedi. 

Bir süre sonra eylemlerini Adalet Bakanlığı önüne taşıdıklarını ve Bakan Yılmaz Tunç ile görüştüklerini dile getiren Şenyaşar, Tunç'un "biliyorum anne haklı anneyi üzmeyin, yormayın gereken yapılacak; adalet yerini bulacak. Adalete inanın, güvenin'' sözlerini aktardı. Tunç'un kendilerini bu sözlerle oyaladığını belirten Şenyaşar, "Adaleti sağlama konusunda maalesef Adalet Bakanı Yılmaz Tunç bir şeyler yapmaya çalıştı, çabaladı ama aciz kaldı, çözemedi. Eylemimizi meclise taşıdık. Amacımız kesinlikle Meclis ya da Başkanının yargıya müdahale etmesi değil. Burası halkın meclisidir. Halkın sorunlarının çözüleceği yerdir. Bu gaye ile geldik" ifadelerini kullandı. 

'EYLEM YAPMAMIZ GEREKEN YER TAM OLARAK MECLİS'
Anne Emine Şenyaşar'ın maruz kaldıkları haksızlık karşısında 6 yıldır göz yaşı döktüğünü, bu zulmün sona ermesi için Meclisin inisiyatif almasını istediklerini ancak "anne haklı ama eylem yeri Meclis değil" yanıtı verildiğini söyleyen Şenyaşar, şayet "Yüce Meclis, Gazi Meclisi, Millet Meclisi" deniyorsa adalet için eylem yapmaları gereken yerin de Meclis olduğunu vurguladı.

'ANNEMLE GÖRÜŞSÜN, HELALLİK İSTESİN'
Nöbete başladıklarında yalnızca ilk iki gün Meclis başkanı ile birkaç görüşme yaptıklarını dile getiren Şenyaşar, katliamı yapanın iktidarın eski bir vekili olduğu için olayın üstünün örtülmek istendiğine dikkat çekti. Yargı üzerindeki siyasi kararın kalkmasını istediklerini belirten Şenyaşar, Meclis'te nöbete başladıktan sonra taleplerine bir yenisini eklediklerini belirtti. Katliamın ardından Erdoğan'ın AKP'li vekili arkasına alarak Şenyaşar ailesi aleyhine miting meydanlarında yaptığı açıklamaları anımsatan Ferit Şenyaşar, bu açıklamaların yargıyı etkilediğini bu nedenle eylem sona erdikten sonra Erdoğan'ın annesiyle görüşmesini ve helallik almasını istedi. 

'KATİLLERİN ARKASINDA BİR GÜÇ VAR'
AKP'lilerin birçoğunun davalarında haklı olduklarını, hatta Bülent Arınç'ın "Çözüm için araya girdim maalesef beni dışladılar" sözlerini anımsatan Şenyaşar, "6 yıldır gözyaşı döken bir anne var, 'yuvam yıkılmış, evimde oturamıyorum' diyor. Katillerin arkasında bir güç var ve biz talebimizi Cumhurbaşkanına aktaracağız" ifadelerini kullandı. 

YARGI SÜRECİNDE NE OLDU?
Olaya dair dava dosyası, saldırı ve katliam aynı gün olmasına rağmen "iş yeri" ve "hastane" olarak ikiye ayrıldı. "Hastane" dosyası ile ilgili 4 yıl 4 ay süren soruşturma sonucunda gizlilik kararı kaldırılarak iddianame hazırlandı. Dava kapsamında 19 sanık hakkında "Hacı Esvet ve Adil Şenyaşar'ı katletmekten, Ferit ve Mehmet Şenyaşar'ı ise yaralamaktan" hapis cezası istendi. Hastanede gerçekleşen katliama dair açılan davaya bakan Malatya 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi 1 Şubat'ta verdiği ara kararla her iki dosyayı birleştirerek, "hastane" dosyasını, "iş yeri saldırı" davasının görüldüğü Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.

Her iki dosyanın birleştirildiği davada, aralarında katliamdan yaralı kurtulan Emine Şenyaşar'ın oğlu Fadıl Şenyaşar'ın da bulunduğu 30 sanık yer aldı. Fadıl Şenyaşar, Enver Yıldız, Mekail Şimşek ve Celal Yıldız'ın tutuklu yargılandığı davada, 26 sanık ise tutuksuz yargılanıyor. "İş yerinde gerçekleşen saldırı" ile ilgili yapılan yargılamada, Fadıl Şenyaşar'a 37 yıl 9 ay, Enver Yıldız'a ise 18 yıl hapis cezası verildi. 2 Nisan 2021'de Malatya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen karar, 9 Aralık 2022'de Antep Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bozuldu ve yargılama yeniden başladı.

Saldırıda yaralanan Fadıl Şenyaşar, kafası ve boğazı sargı içinde çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak gönderildiği Urfa 1 Nolu T Tipi Hapishanesinden Elazığ Kapalı Hapishanesine sevk edildi. Fadıl Şenyaşar, iş yerinde kim tarafından ateşlendiği belirlenemeyen bir mermiyle yaralanan AKP eski Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın ağabeyi Mehmet Şah Yıldız'ı öldürdüğü ve 8 kişiyi yaraladığı iddiasıyla yargılanıyor. 

Hastanede yaşanan linç ve katliam esnasında Urfa Valisi Abdullah Erin, Suruç Kaymakamı Tarık Açıkgöz ile dönemin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba hastane bahçesinde bulunuyordu. Bulunan devlet erkanı ve üst düzey güvenlik durumuna rağmen hastanedeki kamera kayıtlarının çalındığı iddia edildi. Hastanede "sarı alanda" linç edilen Esvet Şenyaşar'ın duvarlara bulaşan kanı da boyanarak yok edildi. Dava kapsamında tanık olarak dinlenen Suruç İlçe Emniyet Müdürü Hüseyin Özen, sorumluluğu altında olan hastane görüntülerinin alınmasında bir ihmalin olmadığını savundu. Özen, hastane kayıtlarının kendilerinden daha hızlı hareket eden Yıldız ailesi tarafından çalınmış olabileceğini belirtti.