DTK'dan Zilan Deresi çağrısı: Doğa katliamına karşı tutum alın
Zilan Deresi'nde yapılmak istenen HES'lere ilişkin yazılı açıklama yapan DTK, tüm kesimleri doğa katliamlarına karşı tutum almaya davet etti.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Zilan Deresi'nde yapılmak istenen HES barajına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, salgının başlamasıyla birlikte iktidar ve sermayenin doğa ve toplum talanına eş zamanlı olarak devam ettiği belirtildi.
Artvin'den, Kaz Dağlarına, Munzur'a, Madra'ya, Salda'ya kadar ve bugün de Zilan deresine yapılmak istenen HES projesine kadar talanın her yerde sürdüğü vurgulanan açıklamada, "Daha önce 2014 yılında inşaatına başlanan Zilan HES projesi kapsamında acele kamulaştırma ile civardaki köyler boşaltılmak istenmişti. Fakat köylüler ve çeşitli sivil toplum örgütlerinin yargı yoluna başvurması üzerine 2015'te Danıştay 6. Ceza dairesi kararıyla tüm faaliyetler durdurulmuştu" denildi.
Açıklamada, "Bugün ise salgınla beraber yaşanan durumu fırsata çevirmek isteyen sermaye ve iktidar işbirliğiyle yeniden alana gidip faaliyetlere başlandığını öğrenmiş bulunmaktayız. Birkaç gün öncesinde Van yerelinden gençler protesto için gitmişler fakat alana alınmamışlardır. Zilan deresi, Van Erciş sınırları içerisine yer alan sucul bir alandır. İnci kefalinin çoğalma olan Zilan deresi ormanlık alan ile beraber içinde yaşam bulan birçok canlının yaşadığı koca bir ekosisteme sahip. Bunun yanında otlak alanlardan, meralara kadar bölge halkı için tarım ve hayvancılık açısından önemli bir geçim kaynağıdır. Bugün Zilan deresi üzerinde yapılmak istenen HES projesi bir ekosistem katliamına neden olacaktır" diye kaydedildi.
Zilan Deresinin Kürt halkı açısından ayrıca tarihsel bir öneminin olduğu belirtilen açıklamada, "Bu dere 1930'lardaki 'Gelyê Zilan Katliamı' katliamının yaşandığı bir dere olarak tarihe geçmiştir. Bu açıdan Kürt halkı için bir hafızadır. Bu katliam sırasında 15 bine yakın Kürt köylüsü katledilmişti. Kürt halkı için adeta bir hafıza merkezi olan bu alan bugün HES ile tamamen gömülmek istenmektedir. Son süreçte Dersim'de Hallvori gözelerine yapılmak istenen özel otele, sular altında bırakılan Hasankeyf'e kadar, yine Munzur üzerinde yapılmak istenen HES'lerin arka planında da Kürdistan coğrafyasında bir hafıza operasyonunun olduğu çok açık. Öncesinde yapılan toplumsal katliamlara bugün de ekolojik katliam yapılıp Kürdistan coğrafyası insansız ve doğasız bırakılmak istenmektedir. Tüm Kürt halkını, siyasi partileri, sivil toplum örgütlerini, kadın ve ekoloji hareketlerini, Kürdistan toplumu ve ekosistemi üzerinde devam eden doğa ve hafıza kırımına karşı tutum almaya çağırıyoruz" denildi.