Diyarbakır'da kadın katliamına karşı yürüyüş
Diyarbakır'da kadın katliamlarına ve kadına yönelik şiddete karşı yürüyen kadınlar bir kişi daha eksilmemek için mücadeleyi yükselteceklerini söyledi.
Dicle Amed Kadın Platformu ve Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı bileşenleri, kadına yönelik şiddete karşı ve katledilen kadınlar için "Kadın cinayetleri politiktir" şiarıyla Diyarbakır'ın Sur ilçesinde bulunan Şeyh Said Meydanından Sur'a yürüdü. Tevgera Jinên Azad (TJA), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) temsilcilerinin, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Diyarbakır milletvekilleri, temsilcileri ve çok sayıda kişinin katıldığı eylemde, "Jı Kırkırına Jınêra Na ve Bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok" pankartı açıldı.
Şeyh Said Meydanında bir araya gelen kadınlar, "Jin, jiyan, azadî", "Koruma aklama katilleri yargıla", "Kadınlara değil katillere barikat", "Katil erkek işbirlikçi AKP", "Katil devlet hesap verecek", "Em jın natırsın hesap dıxazın", "Susma haykır kadınlar vardır", "Susma sustukça sıra sana gelecek", "Kadın cinayetleri politiktir", "Erkek vuruyor yargı koruyor" sloganları attı.
BEDRİYE IŞIK'IN KATLEDİLDİĞİ YERDE AÇIKLAMA: KADINLAR KÖLELİĞE DİRENİYOR
Kadınlar meydandan Bedriye Işık'ın katledildiği Balıkçılarbaşı'na kadar zılgıt ve sloganlarla yürüdü. Burada yapılan açıklamada ilk konuşan Rosa Kadın Derneği Başkanı Suzan İşbilen, kadın katliamlarının temel sebebinin erkek şiddetine olan köleliğe karşı olan direnişi olduğunu belirterek, "Son dönemlerde gerek kadın katliamları gerekse sonrası bulunan cesetlerin bizde yarattığı kaygı nedeniyle Rojin'nin ailesinin talebi üzerine bu yürüyüşü gerçekleştirdik. Şu anda Rojin'in ailesi de aramızda. Onların da talepleri var. Gerçekten kadın cinayetleri artık önü alınmaz bir noktaya gelmiştir. Biz kadınlar kadın cinayetlerini durduracağız diyoruz. Ve bu konuda kendimize olan güvenimiz tamdır. Kadın cinayetlerinin neden işlendiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. İktidarın kadın karşıtı politikaları bugün erkekleri karşı kadınlara müthiş bir şekilde kışkırtmaktadır. Kadının konuşması, yürümesi, yaşamına olan müdahale tümden erkek zihniyetinin kendini iktidarlaşmasının bir sonucudur. Kadın katliamlarının temel sebebi kadının erkek şiddetine, köleliğine olan direnişidir" dedi.
ROJİN'İN HALASI: KADINLARIN ÜZERİNDEKİ KİRLİ ELLER KALKSIN
Söz alan Rojin Kabaiş'in halası, erkek zihniyetinin kadınları katlettiğine dikkat çekerek, Rojin'in 11 gündür kayıp olduğunu hatırlatarak, kadınların üzerindeki kirli ellerin kalksın diyerek kadınları katledenlerin erkek zihniyet olduğunu söyledi.
'HESAP SORMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
Son zamanlarda artan şiddetin devlet politikaları ile doğru orantılı olduğunu söyleyen DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça Cupolo ise şöyle konuştu: "İstanbul'daki surlardan Diyarbakır'daki sura birbirini bağlayan ne yazık ki kadın cinayeti olmuştur. Çok uzağımızda değil birkaç kilometre ötede kutsal ailenin içinde katledilen Narin bir derenin içine gömülü bulundu. Bedriye aynı soyadını taşıdığı erkekçe öldürüldü. İki genç kadın sıra arkadaşları oldukları erkek tarafından korkunç şekilde katledildi. Eğer dikkate alınsa bu tam bir savaş bilançosudur, cins kırımdır. Eğer bir savaş olduğu kabul edilseydi ateşkes çağrıları yapılırdı. Adı konmuyor. Kendine iktidar süsü veren koruma mekanizmalarını bomboş eden bir yapıyla ile karşı karşıyayız. Kopyala yapıştır saçma sapan açıklamalarına itimat etmemizi bekliyorlar. Diyorlar ki sıfır tolerans hayır bizim tek sıfır toleransımız sizedir, yalanlarınızadır. Bu erkek düzenini kabul etmiyoruz. Faillerin hepsinin şiddet geçmişi vardı ama devlet biliyordu ama kadınları bile isteye korumadı. Bilmiyorduk demesinler. İstanbul surlarını Diyarbakır surlarına bağlayan özel savaştır. Kadın bedenini savaş meydanına çeviren bu siyasettir. Asla kabul etmiyoruz, bu siyasetin zeminini oluşturan onu besleyen tecrit düzenini kabul etmiyoruz. Bize politik slogan atmayın diyorlar, bedenimiz politikanın malzemesi haline getirilmişken tabi ki de politika yürüteceğiz ve politikayı sorumlu tutacağız. Örgütlü kadın güçlü kadınlardır burada yer almayan kadınlara sesleniyorum: Örgütlenin bunun tek yolu örgütlenmektedir. Gücümüz örgütlenmemizdedir. Erkekleri içlerindeki şiddet tarlasını bitirmeyi başlatmaya çağırıyorum. Bir kez daha soruyorum Rojin, Miraç, Gülistan nerede? Hesap soruyoruz, sormaya devam edeceğiz"
'BİR KİŞİ DAHA EKSİLMEYECEĞİZ'
Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Komisyonu üyesi Cansel Atalay, kadın katliamlarına dur demek için alanlarda mücadeleyi büyütmek istediklerini dile getirdi. Atalay, "Diyarbakır şiddetle mücadele ağı olarak bir senedir defalarca kez yaptığımız gibi kadın cinayetlerine dur demek çözüm işaret etmek için buradayız. Bizler defalarca kez söyledik; kadın cinayetleri durdurulabilir. Koruyucu ve önleyici önlemlerle durdurulabilir. İstanbul Sözleşmesi geri getirilerek ve cezasızlık politikalarından vazgeçilerek bu cinayetler durdurulabilir. Bizler bugün burada bütün yetkilileri göreve çağırıyoruz. Bakanlıkları, hükümet yetkililerini, vekilleri, savcıları kolluk birimlerini her birini görevini yapmaya çağırıyoruz. Eğer bu görevi üslenemeyeceklerse onları istifa etmeye davet ediyorum. Bir kişi daha eksilmek istemiyoruz. Bizler kendi sorumluluklarımızın farkındayız. Mücadelemizi sürdürüyoruz. Olduğumuz her yerde kadınları yaşatmak için mücadelemiz sürdürecek. Buradaki amacımız da bu mücadeleyi büyütmek. Katil devlet aile işbirliğini teşhir etmektir. Bir kişi daha eksilmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Eylem, kadınların oturma eylemiyle son buldu.