Diyarbakır Barosu Narin'in dosyasına müşteki başvurusu yaptı
Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, 8 yaşındaki Narin Güran'ın katledilmesine ilişkin davaya, baro olarak müşteki olmak istediklerini söyledi. Narin'in ilk gün bulunabileceğine dikkat çeken Eren, Enes Güran'ın ilk ifadesinin ardından köyde toplantılar yapıldığını, herkesin ifadesinin yönlendirildiğini aktardı. Eren, Narin bulunmadan tutuklanan amca Salim Güran'ın ifadesinin savcılık tarafından yeniden alınmasını istedi.
Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, cansız bedeni 19 gün sonra bulunan 8 yaşındaki Narin Güran soruşturmasına ilişkin Diyarbakır Barosu binasında açıklama yapıyor.
Eren, Narin'in dosyasına müşteki başvurusu yaptıklarını söyledi, "Bütün aile bireylerinin bu dava dosyası açısından şüpheli konumunda ve tutuklu oldukları için, müşteki sıfatı kazanamayacaklarından dolayı, dosyaya resmi anlamda müşteki sıfatıyla dahil edilme talebinde bulunduk" dedi.
Güran ailesinin olay yaşandığı zaman, Diyarbakır Barosu'na başvuruda bulunduğu bilgisini veren Eren, "Başvuruyu geçmiş tecrübelerimize dayanarak kabul etmedik" dedi. İlk ifadenin Narin kaybedildikten 8 gün sonra alındığını hatırlatan Eren, Narin'in ailesinin yakınlarının fail olabileceğini belirtmelerine rağmen ilgili birimlerin kendilerini dikkate almadığına dikkat çekti.
Dosyada gizlilik ve yayın yasağı kararı uygulandığı süreçte yaşananlara ilişkin değerlendirmede bulunan Eren, kendilerinin de yayın yasağının kalkması taraftarı olduğunu söyledi. Fakat bazı medya organlarının dosya gizliliğini ihlal ederek meslektaşlarının kimlik numaralarıyla birlikte ifade tutanaklarını yayınladığını hatırlatan Eren, ifade tutanaklarının yayınlanmasının faillerin polis, savcılık ve hakimlik önüne hazırlıklı çıkmasına neden olacağı uyarısında bulunduklarına işaret etti. Eren şöyle konuştu: "Soruşturma kapsamında yayın yasağı ve gizlilik vardı. Soruşturma gizliliği ve yayın yasağını karıştırmayın. Belirli medya tarafından 'dosyanın gizliliğini' ihmal eden ifadeleri sayfa sayfa paylaştılar. 'Narin için adalet' diyorsun, ama bu ifade tutanaklarının paylaşımı bizi faillerden uzaklaştıracak. Haber hakkı kapsamında görmediğimiz, basın mesleği açısından etik bulmadığımız yöntemlerle bu ifade tutanakları günlerce paylaşıldı. Kamuoyu Narin'e karşı sağlıklı bilgi almak istiyor. Ülkede bu durum etki uyandırdı ve Narin gibi benzer olaylara toplum olarak 'dur' denilecek bir duyarlılık oldu. Benzer kaybettirme, taciz noktasında bu duyarlılık kıymetli ve anlamlıdır."
SORUŞTURMADAKİ İHMALLER
Narin kaybolduktan sonra ilk olarak Enes Güran'ın gözaltına alındığını hatırlatan Eren, "Benzeri vakalarda yakın aile bireylerinin ya da komşuların fail ve şüpheli olduklarını iyi biliyoruz. Hem kolluk hem soruşturma makamları böyle bir şüpheye başvurmadı. İhbar ve sözde tanık beyanlarıyla Narin kaçırılmış gibi gösterildi. Bu bize göre eksik ve ihmal. Bu yöne hep işaret ettik. İlk defa basın önünde bunu paylaşıyorum. Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi ile kurduğumuz iletişimle baro olarak hiçbir şekilde köyle iletişime girmedik. Yine yanılmadığımız tecrübeyle ortaya çıktı. Enes Güran kolundaki izden dolayı gözaltına alındı, aynı gün İstanbul'a götürüldü. Kolunda izler Narin'e ait de olabilir olmayabilir de. Sonraki gün anne şüpheli olarak gözaltına alındı, serbest bırakıldı. DNA örneği amcanın aracında bulundu, şüpheli olarak gözaltına alındı ve amca tutuklandı. 8 Eylül itibariyle Narin'in bedeni nehir kenarında bulunduğu süreçte 23 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Biri imamdı, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Nevzat Bahtiyar aynı gün gözaltına alındı. Nevzat'ın itirafçı, gizli tanık olduğu basına yansıtıldı" dedi. Eren, Bahtiyar'ın verdiği bilgilerin doğru olmadığının tespit edildiğini söyledi.
'SALİM GÜRAN YENİDEN İFADE İÇİN SAVCILIĞA GETİRİLMELİ'
Şüphelilerden alınan ifadelerden sonra tutuklu bulunan köyün muhtarı da olan amca Salim Güran'ın en kısa sürede yeniden ifade için savcılığa getirilmesi gerektiğini söyleyen Eren, bu yöndeki taleplerini ilettiklerini aktardı.
Tanık beyanlarıyla Narin'in kaçırıldığı algısı oluşturulduğunu ifade eden Eren, tutuklanmayanların ağız birliği yaparak ifade verdiklerine dikkat çekti.
'NARİN İLK GÜN BULUNABİLİRDİ'
İfadelerin bir kısmının basına yansıtıldığını söyleyen Eren, özellikle Narin'in abisi Enes Güran'ın gözaltına alındığı 29 Ağustos tarihi sonrası köyde toplantılar yapıldığına dikkat çekti. Eren, "Nasıl yönlendirildikleri ifadeye yansıdı. Kimler tarafından nasıl ifade verildiği kendilerine yansıtılıyor. Olayların oluş tarzı, yer zaman itibariyle bilgiler çelişiyor. Bu anlamda bütün ifadeler birbiri ile çelişiyor. Olayın oluş tarzı, sebebin, öldürme fillinin alınan ifadelere göre amcanın somut anlamda öldürdüğünü ve kendisinden gizlemesini istediği beyanı var. Ben bir avukat olarak bu soruşturma neticesinden faillerin ortaya çıkacağını biliyorum. İlk gün aileden şüphelenme olsaydı Narin bulunurdu” ifadelerini kullandı.
'ÖLÜM SEBEBİNE İLİŞKİN DOSYADA RAPOR YOK'
Eren, "Narin'in ön otopsi raporu çıktı" şeklindeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyledi, "O rapor, ön otopsi raporu değildi, o bir tutanaktı" dedi. Narin'in bedeni üzerinde başkasının DNA'sına rastlanmadığı bilgisini veren Eren, geçmişte birlikte çalıştıkları ATK uzmanları ile görüştüklerini, 19 gün suda kalan kişinin üzerinde üçüncü kişilere ait DNA örneklerinin kaybolacağını söylediklerini aktardı. Otopside organlar, bedeni, boğazı ve başından alınan kemikler, çantasındaki etek, terlikleri, tokası, saç içlerinden 91 örnek alındığını aktaran Eren, "Maalesef başkasına ait tek bir DNA örneği bulunmadı. Beklediğimiz birden fazla rapor var. İstanbul ATK'den beklediğimiz entolojik rapor var. Ölüm sebebine ilişkin bir rapor dosyamızda yok. Hala tartışılıyor, Narin'in kırmızı eşarbı, eteği çantasının içindeydi" dedi.
'KOPAN BACAKTA ET PARÇALARI YOKTU'
Eren, Narin'in bacağının çuvala konulmadan önce koptuğunun Nevzat Bahtiyar'ın açıklamalarında geçtiğini hatırlattı. Narin'in kopan bacağının kemik üzerinde et parçaları bulunmadığını belirten Eren, "Su üzerinde bir canlının teması söz konusu” diye belirtti.
Eren, bir gazetecinin "Yani dışarıdan hayvan müdahalesi mi" sorusuna, "Torba içerisindeki bedenin deforme olmakla beraber bütünlüğünü koruduğunu ama bacağın üzerinde hiçbir et parçasının bulunmadı" yanıtı verdi.
DİYARBAKIR VALİLİĞİ KAMUOYUNU YANILTTI
İlk resmi açıklamanın 25 Ağustos'ta Diyarbakır Valiliği tarafından yapıldığını hatırlatan Eren, kayalıklarda bulunan kanın Narin'e ait olmadığının söylendiğini, aynı kayde yaşayan bir çocuğun burnunun kanaması sonucu kayalıklara bulaştığının söylendiğini belirtti. "Halen dosyada kan örnekleri sonuçlarını bekliyoruz. Neye göre bu açıklama yapıldı" sorusunu yönelten Eren, bilimsel inceleme yapılmadan, köylülerin beyanı üzerine açıklama yapıldığına işaret etti. Narin'in katili olduğu söylenerek tutuklanan köyün muhtarı olan amca Salim Güran ve diğer tanıkların yönlendirmesiyle kamuoyunun yanıldığına dikkat çeken Eren, "Devletten Narin'in bulunacağını dair başka bir açıklama oldu. Bu açıklamanın neye göre yapıldığı açıklanmadı. Dosyaya gelmiş tek bir belge ve beyan yok. En önemli nokta; Diyarbakır Barosu, tek bir evrakı soruşturma makamları ve kolluktan almadı" dedi. Eren, her evden örnek alınması gerektiğini vurgulayarak, geç kalındığına dikkat çekti.
'DOSYANIN KARANLIKTA KALMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ'
Belgelerin sızdırılmasına ilişkin sorulara yanıt veren Eren, "Soruşturmaya zarar vermemesi için paylaşılmaması lazımdı. Bu paylaşımlar bizim dışımızda bir olgu" dedi.
Jandarma İl Jandarma Komutanı Selçuk Yıldırım'ın, "Dakika dakika her şeyi kayıt altına aldık. Sonuca çok yaklaştık. Elimizde önemli deliller var bulacağız" açıklamasına ilişkin soruyu yanıtlayan Eren, "Bana göre soruşturma dosyasına yansımadığı için kolluk istihbari araştırma da yapar. Ben bunun karşılığının ne olduğunu savcılıktan da istediğimde ellerinde somut bir bilgi, belge olmadığına işaret edildi. Sahada çalışanların kendilerine vermiş olduğu bilginin yanılgısı ya da istihbari bir çalışma ile öyle bir değerlendirme yapılmış olabilir. Kendileri umarım buna ilişkin ileride açıklama yapar" diye konuştu.
Eren, dosyanın karatılma durumuna ilişkin "Diyarbakır Barosu avukatları bu dosyanın karanlıkta kalmasına izin vermeyecektir" dedi.
'SES KAYDI ÇOK ÖNEMLİ, ANCAK ZAMANA İHTİYAÇ VAR'
Narin'in cesedi bulunmadan, Narin'i öldürdüğü söylenerek tutuklanan amca Salim Güran'la, çuval içine koyarak dere yatağına bırakan Ramazan Atasoy arasında geçtiği belirtilen görüşmenin ses kaydına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Eren, "Delil mi önemli mi" sorularını yönelterek, "Bana göre çok önemli" dedi. Eren, soru işaretlerini gidermek adına biraz daha zamana ihtiyacımız var" diye belirtti.