27 Eylül 2024 Cuma

'Dicle Nehri kenarında çadır kent yerleşiminden derhal vazgeçilmeli'

Amed Emek ve Demokrasi Platformu, deprem sürecini Diyarbakır açısından değerlendirdi ve Dicle Nehri kenarına yapılmakta olan çadır kent yerleşiminin pek çok riske açık olduğunu belirterek derhal vazgeçilmesi çağrısında bulundu.

Amed Emek ve Demokrasi Platformu, deprem süreci ve Dicle Nehri kıyısında yapımı süren çadır kente ilişkin Eğitim Sen 1 No'lu Şubede basın toplantısı düzenledi.

Basın metnini okuyan Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan, yaşanan deprem sonucu Diyarbakır'da birçok binanın yıkıldığını, 407 kişinin yaşamını yitirdiğini, 902 kişinin ise yaralandığını açıkladı.

'ÖRGÜTLÜ BİR TOPLUMUN ÖNEMİNİ BİR KEZ DAHA GÖRDÜK'
Depremin hemen sonrasında Kent Koruma ve Dayanışma Platformu bünyesinde oluşturulan kriz masasında yer aldıklarını kaydeden Turan, arama kurtarma, sağlık hizmetleri, akut ihtiyaçlar, toplanma alanları ve acil uyarılara ilişkin birçok alanda koordinasyon ve saha çalışması yürüttüklerini söyledi. Demokratik kitle örgütleri, meslek örgütleri ve halkın gösterdiği hızlı refleksin yaşamın her alanında örgütlü bir toplumun önemini bir kez daha gösterdiğini belirten Turan, "Depremin ilk saatlerinde birçok iş makinesi, elektronik ve manuel ekipman temin edilip gönüllü arkadaşlarımızla sahaya ulaştırılmıştır. Aciliyet arz eden battaniye, yiyecek, içecek gibi temel ihtiyaç malzemeleri hızlı bir şekilde dağıtılmaya başlanmıştır" dedi.

Diyarbakır'ın sivil toplum geleneğinin daha önceki olağanüstü durumlarda da gücünü gösterdiğini hatırlatan Turan, bu geleneğe dayanışma da eklenince sürecin Diyarbakır nezdinde daha az sancılı geçtiğini kaydetti. Depremin 2'nci gününden itibaren Diyarbakır halkının çevre illerin yardımına koşmaya başladığına işaret eden Turan, hükümet yetkililerinin kente gelmesiyle sürecin dışında bırakıldıklarını ve engellendiklerini söyledi.

'İKTİDARIN ENGELLEMELERİ KAOSUN UZAMASINA SEBEP OLDU'
"İktidarın yardım TIR'larına el konulması, kayyum atamaları gibi uygulamalarla kaosun uzamasına ve yaşanan acıların katmerleşmesine sebep olduğu açıktır. Her türlü engellemeye rağmen öz gücümüz ve halkımızın dayanışma ruhuyla çalışmalarımız devam etmektedir" diyen Turan, Diyarbakır için uzun erimli bir sürecin kendilerini beklediğini belirtti.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı verilerine göre binaların yüzde 65'inde çalışmaların tamamlandığını, yıkılacak ve ağır hasarlı bina sayısının bin 110, orta hasarlı ve girilemez haldeki bina sayısının ise bin 44 olduğunu aktaran Turan, Diyarbakır'da yaşayan yüz bini aşkın nüfus için barınma, psikososyal destek, toplumsal yaşama entegrasyon gibi birçok alanda çalışma yürütülmesi gerektiğini kaydetti. 

Çalışmalarda ekolojik bir bakış açısının da gözetilmesi ve yeni tahribatların önüne geçilmesi gerektiğini vurgulayan Turan, şehir merkezinde kurulan 7 çadır kentteki eksiklikleri bildirmiş olmalarına rağmen 10 gündür bir değişiklik olmadığına işaret etti.

'ASBEST, SEL, YANGIN VE BULAŞICI HASTALIK RİSKİ TAŞIYOR'
Dicle Nehri'nin sağ kıyısında yeni düzenlenen kalıcı kentte de ilgili uzmanlara danışılmadığına dikkat çeken Turan daha önceden hafriyat alanı ve dolgu alanı bu bölgenin ciddi asbest ve sel riski taşıdığını kaydetti. Ayrıca bu bölgede rüzgar koridorundan ötürü çadırlarda ısınma problemi ve yangın riski taşıdığını dile getiren Turan, yazın ise bu bölgede sivrisineklerden ötürü sıtma ve bulaşıcı hastalık riskleri olduğunu belirtti.

Alanın Hewsel vadisinde bulunduğunu ve UNESCO Dünya mirası olan Hewsel Bahçeleri'nin de bu yerleşimden zarar göreceğini ifade eden Turan, şöyle devam etti: "Şehrin sivil toplum örgütleri ile beraber çalışmayı reddeden anlayış, çadır kentleri tarikat vakıflarına açmıştır. Korucuların içerisinde uzun namlulu silahlar ile gezdiği, tarikatların cirit attığı, öte yandan su kanalına dikkat edilmeyen, elektrik kabloları çocuk güvenliğine uymayacak şekilde düzenlenmiş çadır kentler insan haklarını ihlal etmektedir. Düzeltilmesinin yolu bir an önce şehrin sivil toplum örgütleri ile istişareden geçmektedir."

'SORUMLULAR DERHAL ORTAYA ÇIKARILMALI'
Bazı ev sahipleri ve nakliye şirketlerinin deprem sonrası fiyatları yükseltmesine de tepki gösteren Turan, "Bu kentin tarihi dayanışma ruhuna, kimliğine, ahlaki değerlerine uygun davranmayarak bu fırsatçılığa düşenleri bir an önce bu yanlıştan vazgeçmeye davet ediyor, bu eksikliğe düşenleri teşhir edeceğimizi belirtiyor ve dayanışmayı yükseltmeye çağırıyoruz" dedi. 

Turan, depremdeki yıkım ve kayıpların sebebinin demokratik kitle örgütlerinin uyarılarını dinlemeyen yönetimler ve usulsüzlüklere göz yumanlar olduğunu belirterek, sorumluların derhal ortaya çıkarılması, Dicle Nehri kenarındaki kalıcı çadır kent yerleşiminden derhal vazgeçilmesi çağrısı yaptı.