27 Eylül 2024 Cuma

Depreme rağmen işgal saldırıları sürüyor

Depremin ardından Türk devleti henüz enkazları kaldırılmayan Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılarını sürdürüyor.

Maraş merkezli yaşanan depremler Türkiye, Kuzey Kürdistan ve Suriye'de büyük etkiler yarattı. Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye halkları depremden görece daha az etkilendi. Kuzey ve Doğu Suriye'de Özerk Yönetim ve QSD'nin temel gündemi halk hizmeti oldu. Özerk Yönetim bu kapsamda deprem bölgelerine insani yardımlar hazırlayarak sınır kapılarına götürdü. Fakat Şam hükümeti ve Türk devleti yardımların geçişine izin vermedi.

QSD ise tüm askeri faaliyetlerini durdurarak acil toplumsal-insani durumlar için özel ekipler oluşturdu. QSD aynı zamanda depremin ardından Şam hükümeti bölgeleriyle Türk devletinin işgali altındaki tüm bölgelerde enkaz altında kalanları kurtarmak için özel ekipleri harekete geçirmeye hazır olduğunu da kaydetti.

6 ŞUBAT'TAN BU YANA 18 KARA VE 2 HAVA SALDIRISI
Türk devleti ve Şam hükümeti, özel ekiplerin deprem bölgelerine geçmesine izin vermedi. Dahası Türk devleti ve çetelerinin işgal saldırıları deprem felaketine rağmen arttı. 18 günde düzenlenen 2 hava ve 18 kara saldırısında 2 kişi şehit düşerken, çok sayıda kişi ise yaralandı. Öte yandan depremin ardından Halep'ten Şehba'ya geçen 70 yaşındaki bir kişi saldırılarda katledildi.

SALDIRILAR FELAKETLERDE DE SÜRÜYOR
Saldırılarını sadece deprem zamanı değil, Covid-19 virüsü sürecinde de kesintisiz sürdüren Türk devleti 2021-2022'de dünya virüsle uğraşırken 18 bin 733 kara, 209 drone, 43 hava saldırısı gerçekleştirdi. Saldırılarda 353 kişi yaşamını yitirdi. Kamusal alanlar, okullar, fırınlar, hastaneler ve evlerde maddi hasarlar meydana geldi.

'ÖZEL EKİP YARDIMLARINA OLUMLU YAKLAŞILMADI'
Demokratik Suriye Güçleri (QSD) Basın İrtibat Merkezi Sorumlusu Ferhad Şamî, QSD'nin depremin başından bu yana insani yardım sağlamaya, insanları enkazdan kurtarmaya ve enkazı kaldırmaya hazır olduğunu dile getirdi.

Şam hükümeti bölgeleriyle Türk devleti ve çetelerinin işgali altındaki bölgelere özel ekipler göndermeye çalıştıklarını ancak Türk devleti ve Şam hükümetinin buna olumlu yaklaşmadığını ifade eden Şamî, uluslararası ve toplumsal yasalara göre enkaz altındaki insanları kurtarma girişimlerine yapılan engelleyici müdahalelerin suç olduğunu söyledi.

'KOALİSYONUN TAVRI VE SESSİZLİĞİ İŞGALCİLERE GÜÇ VERİYOR'
QSD'nin askeri faaliyetlerini askıya almasını ahlaki ve insani bir görev olarak tanımlayan Şamî, "Türk devleti, askeri faaliyetleri durdurma kararımızı kötüye kullandı. Türk devleti halkımıza ve bölgelerimize karşı savaşı hiçbir zaman durdurmadı. Şimdiye kadar bölgedeki uluslararası güçleri eleştirdik, şimdi de eleştiriyoruz. Şüphesiz onların tutumu ve sessizliği Türk devletinin daha da cesaretlenip saldırılarına devam etmesinin önünü açıyor" değerlendirmesini yaptı.