29 Eylül 2024 Pazar

Dağ: Tüm gençler umutla ve inançla mücadelesini yükseltmelidir

HDP Gençlik Meclisi Sözcüsü Dersim Dağ, gençlere dayatılan şartları kabul etmeme, en temel haklarını arama ve mücadeleyi büyütme çağrısında bulundu.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi Sözcüsü Dersim Dağ, Diyarbakır'da yaptığı açıklamada gençlik gündemlerine ilişkin değerlendirmede bulundu.

Gurbetelli Ersöz şahsında tüm Kürt kadın gazetecilerin 7 Ekim Kürt Kadın Gazeteciler Günü'nü kutlayan Dağ, 9 Ekim uluslararası komplonun 25'inci yılına girildiğini hatırlattı, "Kürt halkının önderinin fiziki olarak esir alınmasıyla gerçekleştirildi. Ne 24 yıl önce gerçekleştirilen uluslararası komplo ne de tecrit politikası Kürt özgürlük mücadelesini tasfiye edemedi. Şunu çok açık şekilde söylemek gerekir ki, bir halk üzerinde yürütülen uluslararası komplo Kürt özgürlük mücadelesinin büyümesini ve aynı zamanda başarıya ulaşmasını engelleyememiştir" dedi.

'9 EKİM'DE TECRİDE KARŞI SES YÜKSELTMEYE ÇAĞIRIYORUZ'
PKK lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridin komplonun devamı olduğunu kaydeden Dağ, tecridin Öcalan şahsında sadece Kürt halkına değil bütün Ortadoğu'ya uygulandığını söyledi. Tecridi ve hapishanelerde işkenceye dönüşen disiplin soruşturmalarını kabul etmediklerini vurgulayan Dağ, İmralı'daki disiplin cezalarının tecrit politikasının sürdürülmesi için hukuki kılıf işlevi gördüğünü belirtti. Dağ, "Biz Kürt gençleri, Kürt kadınları olarak bir kez daha söylüyoruz ki; tecrit politikasını yıkmanın, tecrit politikasına karşı mücadele etmenin yegane yolu demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigmanın inşasıdır. Bizler tecrit politikasını yıkmak ve uluslararası komployu boşa çıkarmak için demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigmanın inşası için çalışacağız" diye konuştu.

Komplonun yıldönümde birçok ilde yürüyüşler, basın açıklamaları ve paneller düzenleneceğini bilgisini veren Dersim Dağ, 9 Ekim günü İstanbul, Van, Amed, İzmir ve Batman başta olmak üzere birçok kentte düzenlenecek yürüyüşlere katılım çağrısında bulundu.

'BİNLERCE NAGİHAN KADIN ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNİ SÜRDÜRECEK'
Jîna Mahsa Amini'nin gözaltında işkenceyle katledilmesinin ardından gelişen kadın ve halk isyanına ve Nagihan Akarsel'in katledilmesine değinen Dağ, "Nagihan'ın katledilmesindeki hedef Kürt özgürlük mücadelesidir, Kürt kadın hareketinin mücadelesidir. Deniz Poyraz'ın katledilmesinin ardından annesi 'Bir deniz gider bin deniz' gelir demişti. Bizler de bir Nagihan gitti binlerce Nagihan kadın özgürlük mücadelesini sürdürecek diyoruz. Nagihan Akarsel'i saygı ve sevgiyle anıyor, katliamı kınıyor ve katillerin peşini asla bırakmayacağımızı, er ya da geç kadın katillerinden hesap soracağımızı belirtiyorum" dedi.

'KÜRT HALKININ 6-8 EKİM DİRENİŞİ MEŞRUDUR'
DAİŞ çetesinin yenilgiye uğratıldığı 6-8 Ekim Kobanê direnişi sürecini hatırlatan Dağ, direnişin HDP kumpas davası gerekçesi haline getirildiğini, DAİŞ'in yenilgisinin intikamının Kürtlerden ve HDP'den alınmak istendiğini söyledi. Dağ şöyle konuştu: "Soykırım tehdidi altında olan halkların direnişi, varlık mücadelesi meşrudur. Hiçbir güç, hiçbir zihniyet, hiçbir siyaset Kürt halkının direnişini kumpas davalarına dönüştüremez. Kürt halkının meşruluğunu sorgulayamaz. 6-8 Ekim direnişi Kürt halkının direniş tarihinde bir milattır. Aynı şekilde DAİŞ'in yenilgisinin başlangıcıdır. O gün 'Kobanê düştü düşecek' diyenler bugün Kobanê'nin düşmeyişinin intikamını Kürt halkından ve partimizden alamaz. 6-8 Ekim direnişi Kürt halkının direnişidir ve meşrudur. Hiçbir zaman sorgulanamaz ve bizim üzerimizde yargı sopası olarak kullanılamaz."

'SANSÜR YASASI DERHAL GERİ ÇEKİLMELİDİR'
Meclis'te görüşmeleri devam eden sansür yasasının derhal geri çekilmesi gerektiğini kaydeden Dağ, özgür basın emekçilerinin gözaltı, tutuklama saldırılarına rağmen susmadığını hatırlattı.
Dağ konuşmasında, Sur'da gerçekleştirilecek festivale de değindi, Sur'da yaşanan acıları unutmadıklarını belirterek, festivali "kültür soykırımı" olarak nitelendirdi. Dağ, Diyarbakır halkına ve gençliğine festivali boykot etme çağrısında bulundu.

'OTEL KONFORUNDA DEDİKLERİ YURTLAR CEZAEVİ KOĞUŞLARIDIR'
Eğitim sisteminin özel savaş politikasına alet edildiğini söyleyen Dağ, geçtiğimiz yıl üniversite öğrencilerinin yürüttüğü barınma mücadelesini hatırlattı. Barınma sorununun yanı sıra geçinme, beslenme sorunlarının devam ettiğini kaydeden Dağ, Gençlik Bakanı ve Cumhurbaşkanı'nın öğrenci yurtlarına ilişkin "otel konforunda yurt" açıklamalarına tepki gösterdi. Dağ, "Rant sistemine dönen 4 kişilik odaların, 8 ve 12 kişilik odalara çevrildiğini hepimiz gördük. Otel konforunda dedikleri yurtların birer cezaevi sistemini andıran koğuşlar olduğunu gözler önüne serdi öğrenciler. Bizler ne deneme tahtası haline gelen mevcut eğitim sistemini ne de koğuş sistemindeki yurtları kabul etmiyoruz. Barınma da beslenme de en temel haktır. Barınma sorununu çözdük diyen iktidar koğuş sistemini yaratmış, artan enflasyona karşı porsiyon küçültmeyi önererek yurtlarda tek tip sistemine geçmiştir. Tek tip yemek sistemi insani değildir. Gençler koğuş değil yurt, tek tip yemek sistemi değil en insani hak olan beslenme haklarını istiyor. Barınma sorunu bir an önce çözülmeli ve öğrencilerin talepleri karşılanmalıdır" dedi.

'İKTİDAR GENÇLERİN MÜCADELESİYLE SARAYLARINDAN OLACAK'
Adnan Menderes Üniversitesi'nin çözülmeyen barınma sorunu nedeniyle 2 hafta eğitime devam zorunluluğu olmayacağını açıkladığını belirten Dağ, başta kadın öğrenciler olmak üzere onlarca öğrencinin barınma sorunu nedeniyle eğitime ara vermek zorunda olduğunu söyledi. Barınma ve beslenmenin ücretsiz olması gerektiğini vurgulayan HDP Gençlik Meclisi Sözcüsü Dersim Dağ, "Belirlendiği ilk günden enflasyon karşısında eriyen 850 TL'lik burs öğrencilerin geçinmesine yetmiyor. Yurtlar ücretsiz olmalı, tek tip yemek sisteminden vazgeçilmeli ve ranza sisteminden kesinlikle vazgeçilerek yeni yurtlar inşa edilmelidir. Öğrenciler tarikat ve özel yurtlara mahkum edilemez. AKP-MHP iktidarının barınma sorununu çözmemesinden kaynaklı özel yurtlar artıyor. Tarikat ve cemaatler gün geçtikçe daha fazla yurt açıyor. Bursların artırılması, kredi borçlarının silinmesi gerekir. Gençlerin en temel haklarını elinden alan bu iktidar, gençlerin mücadelesiyle saraylarından olacak" diye konuştu.

Dersim Dağ, tüm öğrencilere ve gençlere dayatılan bu şartları kabul etmeme ve en temel haklarını arama ve mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı, "HDP Gençlik Meclisi olarak her zaman öğrencinin, emekçinin, işsizin, gencin yanında olduğumuzu ve mücadelelerinin mücadelemiz olduğunu ifade ediyoruz. Ne olursa olsun iktidarın yıkılıp gençlerin, öğrencinin ve emekçinin iktidarının yaratılacağına inanıyoruz. Tüm gençler de bu umutla, bu inançla örgütlenmeli ve mücadelesini yükseltmelidir" dedi.