27 Eylül 2024 Cuma

Cumartesi Anneleri'ne dönük polis saldırısında hak ihlali kararı

AYM, Cumartesi Anneleri'nin 700'üncü hafta oturma eylemine dönük polis saldırısında "toplantı ve gösteri yürüyüşleri hakkı"nın ihlal edildiğine karar verdi.

Anayasa Mahkemesi (AYM), Cumartesi Anneleri'nin 700'üncü eylemine dönük polis saldırısına ilişkin gözaltında kaybedilen Hasan Ocak'ın ablası Maside Ocak'ın, polislerin orantısız güç kullanması ve toplantı, gösteri, yürüyüş hakkının ihlaline ilişkin yaptığı başvuruda hak ihlali kararı verdi.

Resmi Gazete'de yayınlanan karara göre, AYM İçişleri Bakanlığından savunma istedi. Bakanlık görüşünde, başvurunun süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğunu ve kötü muamele olmadığını savundu. AYM de başvurucunun olaydan 15 gün sonra darp raporu almasını gerekçe göstererek, başvurunun kötü muamele yönünden reddedilmesine karar verdi.

İçişleri Bakanlığı, toplantı ve gösteri yürüyüş hakkının ihlali bakımından ise, toplantıya ilişkin bildirim verilmediği, ihtara rağmen grubun dağılmadığı, katılımcıların polislere sözlü ve fiziki saldırıda bulunduğu iddialarını öne sürerek polis saldırısının gerekli olduğunu savundu.

Başvuruyu toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlali yönünden kabul eden AYM, benzer kararları hatırlatarak, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı ile kamu düzeni arasında adil bir denge kurulması gerektiğinin altını çizdi. AYM, müdahaleye gerekçe gösterilen yasaklama kararında toplantı için bildirim yapılmamasının kamu düzenini ne şekilde bozacağına veya başkalarının hak ve özgürlüklerini nasıl zedeleyeceğine dair hiçbir açıklamada bulunulmadığına dikkat çekti. 
 
Cumartesi Annelerinin eyleminin 24 yıldır devam ettiğini hatırlatan AYM, eylemin aynı yer ve aynı zamanda yapılması nedeniyle idarenin bilgi sahibi olmamasının mümkün olmadığına dikkat çekti. Eylemin barışçıl olması nedeniyle idarenin toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının etkin kullanımını sağlamaya dönük pozitif hükümlerin hatırlatıldığı kararda, idarenin yasaklama için dayanaklarının haklı ve ikna edici olmadığı kaydedildi.

"Başvurucunun da içinde yer aldığı grubun kaybolan yakınlarının bulunması ve kamuoyunda farkındalık yaratılması amacına yönelik oturma eylemi ve basın açıklaması yapmak istemesi demokratik bir toplumda saygıyla karşılanmalıdır" ifadeleri kullanılan kararda, polis saldırısının saldırıyı gerektirecek makul sebep oluşmadan gerçekleştiği kaydedildi.

AYM, Anayasanın 34'üncü maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine ve Ocak'a manevi tazminat ödenmesine karar verdi.