29 Eylül 2024 Pazar

Cumartesi Anneleri 12 Eylül'de kaybedilenler için yüzleşme ve hesaplaşma çağrısı yaptı

911. hafta açıklamasını 42. yılında 12 Eylül'de kaybedilenler için gerçekleştiren Cumartesi Anneleri, "12 Eylül'ü aşmak ancak bütün bir 12 Eylül anlayışıyla, anayasası, yasaları ve kurumlarıyla yüzleşmek, hesaplaşmakla mümkündür. Bu yüzden herkesi 12 Eylül'le yüzleşmek ve hesaplaşmak konusunda talepkar olmaya çağırıyoruz" dedi. 

Cumartesi Anneleri 911. hafta açıklamalarını, 12 Eylül işkencehanelerinde kaybedilenler için gerçekleştirdi. Bu hafta da online düzenlenen açıklamanın metnini gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren'in kardeşi İkbal Eren okudu.

42 yıl önce gerçekleşen 12 Eylül darbesiyle fiili darbe dönemlerinin kısa sürmesine rağmen darbecilerin kurdukları sistemin sivil yönetimler tarafından sürdürülerek bugüne taşındığını belirten Eren, "Öyle ki ülkemizin siyasal tarihi sıkıyönetimler ve olağanüstü haller tarihi olarak şekillendi. Bu durum insan hakları, demokrasi ve hukuk devleti değerlerine dayanan bir siyasal kültür ve sistem inşasını da imkansız kıldı. Şili, Arjantin ve Yunanistan gibi askeri darbeler yaşamış ülkelerin aksine, Türkiye'de darbeciler hiçbir zaman yaptıklarının hesabını vermedi. Bu yüzden12 Eylül Askeri Darbesi yüzleşilmemiş, hesaplaşılmamış, yaraları sarılmamış toplumsal travmalarımızdan biri olarak kalmaya devam etti" dedi. 

911. haftamızda 12 Eylül döneminde işlenen insanlığa karşı suçlardan biri olan gözaltında kaybetmeleri bir kez daha hatırlattıklarını dile getiren Eren, şöyle devam etti: "Kars'ta Cemil Kırbayır ve Mahmut Kaya, Bingöl'de Hüseyin Morsümbül, Ankara'da Nurettin Öztürk, Yalova'da Zeki Altunbaş, İstanbul'da Hayrettin Eren, Nurettin Yedigöl, Süleyman Cihan, Mustafa Hayrullahoğlu ve Maksut Tepeli 12 Eylül işkencehanelerinde kaybedildiler. Süleyman Cihan'ın işkence ile öldürülen bedenine 3 ay sonra, Mustafa Hayrullahoğlu'nun işkence ile öldürülen bedenine 5 ay sonra 'kimliği meçhul kişi' olarak gömüldükleri kimsesizler mezarlığında ulaşıldı.

Diğerlerinin mezarları ise hala gizleniyor. 12 Eylül rejiminde Antep'te Veysel Güney, İzmir'de İlyas Has idam edildi. Onların bedenleri ailelerine teslim edilmedi, mezar yerleri açıklanmadı. İlyas Has'ın mezarına 28 yıl sonra ulaşılabildi. Veysel Güney'in mezarı ise hala gizleniyor. Tanıklara rağmen, belgelere rağmen, Adli Tıp raporlarına rağmen, TBMM raporuna rağmen tüm hukuki yollarını kullanmamıza rağmen 42 yıldır 12 Eylül işkencehanelerinde kaybedilen insanlarımız için adalet sağlanmıyor. 12 Eylül'ün gözaltında kayıpları inkar eden ve kaybedenleri cezasız bırakan zihniyeti bugün de sürüyor.

12 Eylül Askeri Darbe'sinin 42.yılına girerken bir kez daha '12 Eylül işkencehanelerinde kaybedilen insanlarımızı unutmadık! Onları kaybedenleri, kaybedenleri cezasızlıkla koruyanları, 12 Eylül zihniyetini yaşatanları affetmeyeceğiz! 12 Eylül'le yüzleşme ve hesaplaşma talebimizden vazgeçmeyeceğiz' diyoruz.  12 Eylül Askeri Darbesi'nin 42.yılına girerken bir kez daha hatırlatıyoruz: 12 Eylül rejimi anayasası, yasaları, kurumları ve zihniyetiyle bugün de devam eden eşitlik, özgürlük ve demokrasi karşıtı bir düzen yarattı. 12 Eylül'ü aşmak ancak bütün bir 12 Eylül anlayışıyla, anayasası, yasaları ve kurumlarıyla yüzleşmek, hesaplaşmakla mümkündür. Bu yüzden herkesi 12 Eylül'le yüzleşmek ve hesaplaşmak konusunda talepkar olmaya çağırıyoruz."