29 Eylül 2024 Pazar

Covid-19 Bölge Kriz Koordinasyonu: Dayanışmamız daha güçlü sürecektir

Covid-19 Bölge Kriz Koordinasyonu emek sömürüsünün ortadan kaldırılması için taleplerini yayınlayarak, "Bu süreç boyunca işçiler ve emekçilerle diyaloglar ve dayanışma halinde olduk. Bundan sonra da dayanışmamız daha güçlü bir şekilde sürecektir" dedi.

Covid-19 Bölge Kriz Koordinasyonu, pandemi sürecinde devam eden emek sömürüsüne ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada salgın koşullarında zorunlu olmayan işlerde, fabrikalarda, atölyelerde, kamu kurum ve kuruluşlarında, şantiyelerde çalışmak zorunda olan ve zorunlu işlerde gerekli önlemleri almadan çalıştırılan birçok işçinin hastalandığı belirtildi.

Dünya halklarına sınırsız emek ve doğa sömürüsü, savaş, ekonomik kriz, eşitsizlik, yoksulluk ve işsizlik dışında hiçbir şey sunamayan kapitalist dünya düzeninin küresel salgın ile beraber büyük bir uygarlık krizi yaşadığına dikkat çekilen açıklamada, uzun süreden beri tüm insanlığın bertaraf etmek için mücadele ettiği pandemiyle birlikte düzenin çarklarının emekçileri ve insanca yaşamı yok etme üzerine kurulmuş olduğunun ortaya çıktığı kaydedildi. Açıklamada, "Artık daha net görülüyor ki emekçiler insani ihtiyaçların giderilmesi ve toplumun geniş kesimlerine daha iyi bir yaşam kurulması için değil sadece ve sadece sermayenin akıldışı düzeninin çarkları dönsün diye zorunlu üretimle tehdit ediliyorlar. Yoksullar, kadın emekçiler, mülteciler, çiftçiler, işsizler, mevsimlik tarım işçileri, işinden olanlar ve çocuklar bu salgından çok etkilenmelerine rağmen bu durum şimdilik gözardı edilmeye devam ediliyor" denildi.

'MEVCUT ÜRETİM SİSTEMİYLE DEMOKRATİK BİR DÜNYA MÜMKÜN DEĞİL'
Açıklamanın devamına şunlar kaydedildi: "Yaşadığımız krizden en az hasarla çıkmanın tek yolu toplumsal dayanışmayı yükseltmekten, başta sağlık emekçileri olmak üzere tüm çalışanları ve halkı koruyucu önlemlerin hiç vakit kaybetmeksizin hayata geçirilmesinden geçtiğinin altını tekrar çiziyoruz. Bir kez daha gördük ki artık mevcut üretim sistemi ile demokratik ve eşitlikçi bir dünya mümkün değildir. Bizler yeni üretim alternatiflerini ve dayanışma ağlarını geliştirmek zorunda olduğumuz gibi kapitalist düzende her gün ezilenlerin ve sömürülen işçi ve emekçilerin yaşadığı insanlık dışı uygulamalara karşı da sesimizi yükseltmek zorundayız. Daha önceki süreçlerde emek sömürüsü üzerinde zaten varolan sömürü düzeni salgın sürecinde daha korkunç hale geldi. Salgın boyunca emekçilerin yüzyıllardır kazandıkları haklar ayaklar altına alındı ve çalışma koşullarının salgına rağmen düzeltilmesinden öte tersine daha da zorlaştırıldı. Bölge Kriz Koordinasyonu olarak bu süreç boyunca işçiler ve emekçilerle diyaloglar ve dayanışma halinde olduk. Yaşadıkları sorunlara sendikalarla birlikte ses olmaya çalıştık. Bundan sonra da daha güçlü bir şekilde bu dayanışmamız sürecektir."

Bölge Kriz Koordinasyonu emek sömürüsünün ortadan kaldırılması için kısa vadeli talepleri ise şu şekilde sıraladı:
Halk ile birebir temas halinde olan tüm emekçilere, özellikle Cargo ve PTT emekçilerine düzenli aralıklarla covid-19 testi uygulanmalıdır.  Çalışma koşulları insanı koşullar gözetilerek düzenlenmelidir. Halkımız mecbur kalmadıkça posta ya da kargo ile sipariş vermemelidir.
Salgın riski hala devam ettiği için temel, zorunlu, acil mal ve hizmet üreten işler dışında bütün işlerde üretim durdurulmalı. Üretimin durduğu bütün sektörlerde emekçilerin maaşı kesilmemelidir.
Salgına karşı önlemler üç beş patron örgütü ile değil, sendikalar, odalar ve tüm emekçilerle beraber belirlenmelidir.
İşçilerin ölümü pahasına 'çarklar dönecek' ısrarı ile virüs işyerlerinden ve toplu taşıma araçlarından evlere taşınmaktadır. İşçi servis sayısı arttırılmalı ve işçi servislerinde denetimler yapılmalıdır.
İşten çıkarmalar yasaklanmalı, ücretsiz izin dayatmalarında vazgeçilmeli, İşsizlere koşulsuz işsizlik maaşı ödenmelidir.
İşçileri zorunlu olarak izne ayıran fakat evde bile hizaya çeken ve tehdit eden firma ve sermaye grupları suç işlemektedir. Bu firmalar ve sermaye grupları hakkında insanları aşağılama ve insan sağlığını  tehdit etmekten soruşturmalar açılmalı.
İşçi ve emekçilerin bu süreçte yaşadıkları sorunları saklamamalı, sendikalara, odalara, hak örgütlerine başvurarak, basın ve kamuoyu oluşturmalı. Sessizlikten her zaman öldürür, dayanışma ve örgütlenme yaşatır.
Zorunlu işlerde çalışan emekçilerin elektrik, su, doğalgaz faturaları ve vergileri bu süreç boyunca durdurulmalıdır. Bunun için de sendikalarla bakanlık ortak bir çalışma komisyonu kurmalı.
Ekonomideki olumsuz gelişmelere paralel olarak işsizlikte yaşanabilecek artışlara karşı işsizlik sigortası ödeneğinden yararlanma koşulları kolaylaştırılmalıdır. Salgın sürecinde işsizlik maaşı kesilecek olan çalışmayan yurttaşlara bu maaş verilmeye devam edilmelidir.
Tümüyle kamu kontrolündeki sağlık kuruluşları, yurttaşların tamamına, istisnasız ve ön koşulsuz bütünüyle parasız sağlık hizmeti sunmalıdır.
Başta hekimler, sağlık ve belediye emekçileri olmak üzere tüm zorunlu işlerde çalışan emekçiler için koruyucu ekipman temin edilmelidir.
Kronik hastalığı olanlar ve engelli sağlık emekçilerinin biran önce idari izne çıkarılması.
Salgın için koruyucu ürün ve malzemeler (maske, kolonya, sıvı sabun vb.)  zorunlu olarak çalışan emekçilere ve tüm esnaflara ücretsiz olarak dağıtılmalıdır.
Temel gıda ve hijyen maddeleri ihtiyaçları kamu kaynaklarından karşılanmalıdır.
Bulaşın en çok yayıldığı yerler hastanelerdir. Dolayısıyla başta hastanelerdeki sağlık emekçileri olmak üzere zorunlu olarak çalışan emekçilerin tümüne periyodik olarak testler yapılmalı.
Virüsün yayılımı tehdidine karşın sağlıkçı alımı hızlandırılmalı.
Hastanelerde ve büyük işyerlerinde salgın odaklı oluşturulan kriz masalarında sendika temsilcilerinin katılımı sağlanmalı.
İşyerlerinde salgına karşı bulaşmayı ortadan kaldırılacak gerçekçi önlemler alınmalı, COVİD-19 tespit edilen işyerlerinde faaliyetler acilen durdurulmalıdır.