27 Eylül 2024 Cuma

Coşkun: Oyalayarak tecridin üstünü örtemezsiniz

HDP'li vekilleri İmralı tecridine karşı başlattıkları adalet nöbetinin 26'ıncı gününde, bir kez daha tüm tutuklulara uygulanan hakların PKK lideri Abdullah Öcalan'a uygulanması, ailesi ile avukatları ile görüştürülmesi gerektiği vurgulandı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekilleri İmralı Hapishanesinde PKK lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan tecride karşı eylemlerinin 26'ıncısını gerçekleştirdi.

Meclis bahçesinde yapılan eyleme milletvekilleri, Şevin Coşkun, Hasan Özgüneş, Kemal Peköz, İmam Taşçıer, Muazzez Orhan ve Murat Sarısaç katıldı. Nöbette konuşan HDP Muş Milletvekili Şevin Coşkun, Abdullah Öcalan'ın 15 Şubat 1999'da Türkiye'ye getirildikten sonra sistematik olarak tecride maruz kaldığını hatırlattı. Son 22 aydır tecridin mutlak hale getirildiğini ve Öcalan ile İmralı Hapishanesindeki 3 tutsaktan haber alınamadığına işaret eden Coşkun, avukatlar ve ailelerin yaptığı başvurularla eş genel başkanları ve milletvekillerinin yaptığı başvuruların yanıtsız bırakıldığını hatırlattı.

İmralı Hapishanesinin, Türkiye sınırları içerisinde olduğunu ve diğer tutuklu ve hükümlülere uygulanan haklara Öcalan ve 3 tutsağın da sahip olduğunu kaydeden Coşkun, bu haklarının keyfi bir şekilde engellendiğini söyledi. İmralı Hapishanesindeki hukuksuzluğun üstünün daha önce "koster bozuk", "hava muhalefeti" denilerek, bir süredir de disiplin cezalarıyla örtülmeye çalışıldığını söyleyen Coşkun, "Bizler bu hukuksuzluğu kesinlikle kabul etmiyoruz. Zamana yayarak, oyalayarak bu hukuksuzluğun üstünü örtemezsiniz. Çünkü bizler bu hukuksuzluğu ve İmralı tecridini her yerde teşhir etmeye devam edeceğiz" diye konuştu.

'TÜRKİYE HALKLARININ ÖCALAN'IN BARIŞ MESAJLARINA İHTİYACI VAR'
Tecrit kırılıncaya kadar mücadeleyi sürdüreceklerini vurgulayan Coşkun, Adalet Bakanlığına görev ve sorumluluklarını hatırlatarak şunları söyledi: "İnsanlık suçu olan bu tecride derhal son verin. Çünkü İmralı Ada Cezaevi Türkiye sınırları içinde bir cezaevidir. Orada farklı bir hukuk uygulanıyorsa bunun açıklanması gerekiyor. CPT, cezaevini ziyarete gitti ve sayın Öcalan'ın avukatları kendisinin görüşmeye çıkmadığını açıkladılar. Görüşmeye çıkmaması ciddi bir sorunun işaretidir. Bugün toplumda sayın Öcalan'ın sağlığına ve güvenliğine dair ciddi endişeler vardır. Bu endişeleri gidermek de Adalet Bakanlığı'nın görevidir. Çıkıp bunu izah etmeleri gerekiyor. Avukatlarının önündeki engeller kaldırılmalı, bir an önce görüşmeler sağlanmalıdır. Çünkü Türkiye halklarının sayın Öcalan'ın vereceği barış mesajlarına ihtiyacı vardır."

'İMRALI'DAKİ HUKUKSUZLUK REJİMİNE ORTAK MÜCADELE İLE SON VERELİM'
AKP'nin iktidarını korumak için savaş politikalarına sarıldığını belirten Coşkun, demokrasi güçlerine tecride karşı ortak mücadele çağrısında bulundu.

Coşkun, "Tecride karşı verilecek mücadele aslında Türkiye'nin barışı ve demokrasinin inşası için bir sınav niteliğindedir. Ortak mücadele ile İmralı'daki hukuksuzluk rejimine bir an önce son verelim. Oradaki hukuksuzluk sona erdiğinde Türkiye'nin barışı, demokrasisi ve hukukun üstünlüğü için büyük bir yarar sağlayacaktır. Gelin hep birlikte insanlık suçu olan tecride karşı birlikte mücadele edelim. Tecrit insanlık suçudur, tecrit derhal sona ermelidir" dedi.