29 Eylül 2024 Pazar

Çepni: Yalandan tutuklama olacaksa başta Soylu ve Erdoğan tutuklanmalı

Sansür yasası"na ilişkin Meclis'te basın toplantısı düzenleyen HDP Milletvekili Çepni, iktidarın halklar arasındaki dayanışmayı engellemesi, isyanın önüne geçmek için bu yasayı çıkardığına dikkat çekti. Yalan haberlerle halk arasında korku ve panik yaratmanın önüne geçileceği iddiasıyla yasanın çıktığını belirten Çepni, "Bu coğrafyada yalan mekanizması saraydır. Eğer yalan haberden tutuklanacaksa bunda en başta Süleyman Soylu tutuklanmalı, Tayyip Erdoğan tutuklanmalı. Sarayın bürokratları tutuklanmalı. Sarayın görevlileri tutuklanmalı" dedi. 

İnternet medyası ve sosyal medyada yeni yaptırımlar ön gören "sansür yasası" teklifi dün Meclis Genel Kurulu'nda görüşüldü. Teklifin ilk iki maddesi kabul edildi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Murat Çepni, "sansür yasası"na ilişkin Meclis'te basın toplantısı düzenledi. 

'SARAY MEDYANIN YÜZDE 95'İNİ APARAT HALİNE GETİRDİ'
1 Ekim'de açılan Meclis'in asıl gündeminin artan yoksulluk, açlık, işsizlik olması gerekirken tam tersine milyonlarca emekçinin, yoksulun üzerine karabasan gibi çöken, halkın cebinden alıp kendi kasasını dolduran, itiraz edenleri ise "vatan haini" ve "terörist" ilan eden iktidarın yeni bir "sansür yasası"yla gündeme geldiğini kaydeden Çepni, iktidara mutlak bir sessizlik gerektiğini de ekledi. "Sansür yasası"nın medyanın yüzde 95'inin sarayın aparatı haline geldiği günlerde kendi imkanlarıyla bedel ödeyerek halka gerçekleri ulaştırmaya çalışılan basın emekçilerinin susturulmaya çalışıldığı günlerde geldiğini kaydetti. 

"Bu sansür yasası çok kritik bir ihtiyaç diye tarif edilerek getirildi. Sanırsınız ki zaten Türkiye'de basın özgürlüğü var, gazeteciler tutuklanmıyor, gazeteciler sokaklarda işkence görmüyor, yüzde 95 dediğimiz trol medyası 7/24 sarayın söylediklerini halka pazarlamaya çalışmıyor, bütün dünyada en çok gazeteciye işkence yapan, tutuklayan ülke Türkiye değilmiş gibi sözüm ona toplumda yaşanan internetin, sosyal medyanın yarattığı tahribatı, yalan haberi ortadan kaldıracaklar, halkın gerçek ve doğru haber alma hakkını sağlayacaklar" diyen Çepni, şöyle devam etti:

'BU COĞRAFYADA YALAN VARSA MERKEZİ SARAYDIR'
"Bu coğrafyada bir yalan varsa, yalan haber varsa, bunun merkezi saraydır. En başındakinden en altına kadar. Sarayın yalandan başka bir politikası yoktur. Bu yasayla, yalan resmi olarak da devletin politikası haline gelecek. Eğer yalan haberden tutuklanacaksa bunda en başta Süleyman Soylu tutuklanmalı, Tayyip Erdoğan tutuklanmalı. Sarayın bürokratları tutuklanmalı. Sarayın görevlileri tutuklanmalı.

'SARAY KENDİNDEN OLMAYANI TERÖRİST SAYIYOR'
Yasada diyor ki, 'halk arasında endişe, korku panik yaratmak, bunu yaptığınızda tutuklanma gerekçesi oluşur.' Soruyoruz ağzını açtığında küfreden, hakaret eden, kendinden olmayanı düşmanlaştıran kim var bu coğrafyada? En başta Tayyip Erdoğan, Süleyman Soylu denen suç şebekesinin başı var. Şimdi elbette ki iktidar kimse devlet gücünü arkasına alan kimse, o tüm bu kuramları alt üst edebilir. Burada kime göre panik kime göre yalan kime göre endişe. Saray kendisine göre, kendi bekasını ne büyütecekse, ne inşa edecekse onu makul sayabilir. Onun dışında itiraz eden kim varsa, zaten terörist sayılıyor, vatan haini sayılıyor, böyle trajikomik açıklamayla temellendirmeye çalışıyorlar. 

'HALK ARASINDA KORKU YARATAN AKP-MHP SUÇ İTTİFAKI'
Türkiye'de zaten AKP-MHP olmayan iç ve dış politikalarına 'evet' demeyen, ekonomi politikalarına 'evet' demeyen herkes ya 'vatan haini' ya 'terörist'... Zaten bugün Erdoğan'ın dediğini kutsal bir metin gibi anlamayanlar bunu eleştirir gibi yapanlar dahi, twit atanlar dahi ya soruşturmaya uğruyor, ya gözaltına alınıyor, ya tutuklanıyor. Sokakta anayasal hakkını kullanmaya çalışan kadınlar, gençler, işçiler, halkımız her gün saldırıya uğruyor Süleyman Soylu'nun emirleriyle. Böyle bir tabloda halk arasında endişe, korku, panik yaratmanın en büyük sorumlusu, darbe siyasetiyle kendisini konumlandırmaya çalışan AKP-MHP suç ittifakının kendisi."

'TEK BAŞINA TEŞHİRİN KARŞILIĞI YOK, MÜCADELE ETMELİYİZ'
Meclis'te görüşmeleri süren "sansür yasası"na karşı güçlü itirazlarını sunacaklarını belirten Çepni, AKP-MHP'nin ikna olması gibi bir beklentilerinin olmadığını çünkü karşılarındakilerin anlamayacağını dile getirdi. Çepni, "Tek başına teşhirin, eleştirinin karşılığı yok kendi gücümüze güvenerek AKP-MHP iktidarı karşısında mücadele etmemiz lazım" dedi. 

'İRAN'DA DA HALKIN HABERLEŞMESİ ENGELLENMEK İÇİN İNTERNET KESİLDİ'
Saçının teli göründüğü için İran'da ahlak polisi tarafından katledilen Mahsa Amini şahsında sokağa dökülen başta kadınlar olmak üzere İran halkını ve direnişlerini selamlayan Çepni, faşist molla rejiminin bu direniş karşısında saltanatının sarsıldığını söyledi. Çepni, "Bunun karşısında İran rejimi ilk elden interneti yavaşlattı. Halkın haberleşmesini, birbiriyle iletişim halinde olmasını engellemeye çalıştı. İşte Tayyip Erdoğan'ın da AKP'nin de yaptığı bu önce yüzde 95'i satın aldı, engelledi şimdi de internet haberciliğini, özgür basını engellemeye çalışıyor. Buradan İran'da direnen halklarımızı bir kez daha selamlıyoruz. Kazanan kadınlar, kazanan İran halkı olacak. Kaybedecek bugün de yarın da faşist diktatörler olacak" ifadelerini kullandı. 

'NEREDEN BAKSAK PESPAYELİK VE HIRSIZLIK'
HDP'nin bütün yaz boyunca eylem ve etkinliklerle halkla bir arada olduğunu hatırlatan Çepni, ortada çıplak bir gerçek olduğunu belirtti. Çepni, şöyle devam etti: "Coğrafyada bir kriz var ve sorumlusu AKP-MHP iktidarı; onun rant, soygun, talan düzenidir. Son iki yılda ülkede çok ağır bir ekonomik krizin olduğunun konuşulduğu son iki yılda, tüm dünyada ekonomik krizin yaşandığının bilindiği koşullarda Türkiye'de bankalar ve büyük şirketler ortalama yüzde 300-500 kar ediyor. İnsanların ekmek alacak parasının olmadığı, ev kiralarının bir kaç kat arttığı, çocukların okula harçlıksız gitmek zorunda kaldığı, bir liraya dolan filenin on liraya dolmaya başladığı, bir liraya dolan deponun 3-5 liraya, 10 liraya dolmaya başladığı bu koşullarda birileri inkar ediyor. Halk açlıkla pençeleşirken birileri kar ediyor, karına kar katıyor. Fakat yetmiyor, konut projesi diye açıklamalar yapılıyor. Faizden düşürüldüğü söyleniyor, devletin parası halkın parası merkez bankasından bankalara yüzde 14'le pompalanıyor ama 14 liraya alınan paralar halka 25'ten 30'dan 40'tan satılıyor. Bir yandan faiz düşürdük diyorlar ama halka verilen kredide yükselme var. Nereden bakarsan pespayelik, hırsızlık."

'BU HIRSIZLIK DÜZENİNİ YERLE BİR EDEBİLİRİZ'
Bu soygun ve talan düzenine karşı çıktıklarında kazanacaklarını belirten Çepni, bunun önünde hiçbir engel olmadığını kaydetti ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Çözüm biziz. Bu hırsızlık düzenini yerle bir edebiliriz. Demokratik halk iktidarı mücadelesini yükseltebilir ve kazanabilir. Karşımızdaki suç şebekesinin para dolu kasalarından başka devletin olanaklarından başka hiçbir gücü, karakteri yoktur. Bunların dini imanı paradır. Milyonlarca işçi, emekçiye sabır duası söylerken kendi yandaşlarına 8 maaş, 10 maaş veriyorlar. Bu koşullarda halkımıza çağrımız kendi gücümüze güveneceğiz. Çok olan güçlü olan biziz. Bunların devlet gücü arkalarından çekildiği anda, cezasızlık politikası kalktığı anda çil yavrusu gibi dağılırlar. Karşınızda Malkoçoğlu gibi efelenenler emin olun yarın bu düzen değiştiğinde ayakları biraz kaydığında dağılacaklar. Hepsi bugün bizim yaptığımızdan daha fazla eleştirecekler. Tıpkı Süleyman Soylu gibi. Google'dan eski videolarına bakın Süleyman Soylu'nun, Tayyip Erdoğan'a MHP'ye söylediklerine, bir de şimdi hallerine bakın. Her zaman Soylu'ya ciddi bir şey söylemeye kalktığımda aklıma videolar geliyor ve gülüyorum.

'KİMSE SESİNİ DUYURMASIN, DAYANIŞMASIN, İSYAN ETMESİN DİYE BU SANSÜR'
Bu yasa geçtiğinde bilin ki işten atılan işçi, emeği gasp edilen işçi sosyal medyadan ya da özgür basın vasıtasıyla tüm işçilere çağrı yaptığında cezalandırılacak. Arazisi bir gece yarısı cumhurbaşkanı tarafından el konulan çiftçi bunu duyurduğunda cezalandırılacak. Şiddete uğrayan kadın tüm kadınlara çağrı yapmasın, isyan etmesin diye bu sansür yasası. İnanç özgürlüğü isteyen Aleviler, eşit yurttaşlık mücadelesi yürütmesin, söz söylemesin diye bu sansür yasası. İşkenceye uğrayan, helikopterden atılan Kürtler sesini çıkartamasın diye bu yasa çıkıyor. İşte bu çürüyen düzeni, başından sonuna suç ittifakına dönüşen bu düzeni hep birlikte yerle bir edeceğiz. Gücümüzü birleştirelim, yan yana duralım."