26 Eylül 2024 Perşembe

Çepni: Sularımız için iktidar rant ve talan politikalarından vazgeçmeli

İktidarın rant ve sermaye odaklı politikaları nedeniyle Türkiye'nin su yoksulu ülke olmak üzere olduğunu kaydeden HDP milletvekili Çepni, ülkenin sulak alanlarının hızla yok olduğunun altını çizdi. Çepni, acilen alınması gereken önlemleri sıraladı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir milletvekili Murat Çepni, Meclis Genel Kurulunda konuştu. Son elli yılda 2 Van gölü büyüklüğünde yani 1, 3 milyon hektar sulak alanın yok olduğuna dikkat çeken Çepni, "Türkiye'de deprem sürecinde olduğu gibi nasıl attığımız her adımı deprem gerçekliğine uygun olarak atmamız gerekiyorsa su varlıkları açısından da durum aynı biçimde" dedi.

Su varlıklarının hızla yok olduğunu ve Türkyie'nin su yoksulu bir ülke olacağını söyleyen Çepni, tüm politikaların su varlıklarının korunması üzerine inşa edilmesi gerektiğini kaydetti. "Su varlıklarının yüzde 74'ü tarımda, 15'i evsel kullanımda, 11'i ise sanayide kullanılıyor fakat iktidarın su politikası yok" diyen Çepni, iktidarın aklına gelenin ölümle sonuçlanan sel sonrasında "toprak suya kavuştu" politikası dışında bir politikasının olmadığının altını çizdi.

Türkiye'de sulak alanların hızla yok olduğunu ve sulak alanların inşaata açıldığını belirten Çepni, "Buralarda iktidarın tarım politikalarından kaynaklı doğru ürün tercihi yapılmıyor yani sulu tarım yapılıyor. Buralar sulu tarım yapılmaması gereken yerler. Örneğin, bir litrelik atık su, 8 litre suyu kirletiyor. Sanayide suyun geri dönüşümü gerçekleştirilmiyor, bu kirli sular yine doğayı ve suları ayrıyeten tekrar tekrar zehirliyor. Tarımsal sulamanın yüzde 88'i hala vahşi sulamayla gerçekleştiriliyor. Damla sulama yüzde bir, mikro sulama ise yüzde sıfıra yakın" dedi.

Türkiye'de en çok tartışılan meselenin barajların dolu olup olmaması olduğunu kaydeden Çepni, şöyle devam etti: "Su varlıklarının yok olması aynı zamanda ormanların yok olmasıyla doğru orantılı çünkü orman varlıklarının sermayeye peşkeş çekilmesi, sanayiye açılması, inşaata açılması sonucunda aynı zamanda su varlıkları da buna bağlı olarak ortadan kalkıyor. Peki, ne yapmak lazım? Yapılması gerekenler çok açık; bir kere, ormanlar, sular, su varlıkları bir meta olarak ele alınamaz; buralar bir ticaret malzemesi olarak değerlendirilemez. Ormansızlaştırma politikası aynı zamanda bir yok olma politikasıdır. Türkiye'nin fosil yakıtlardan kurtarılması tartışmalarını çok fazlasıyla yaptık. Küresel iklim krizi kapıdaki en büyük tehlikelerden bir tanesi.

Acilen, hızlıca yapılması gerekenler şunlardır; halkın suya ücretsiz erişimi mutlaka sağlanmalıdır; su, alınıp satılabilen bir meta olmaktan çıkartılmalıdır; sanayide kullanılan su yüzde 100 geri dönüştürülmelidir; derin su deşarjı yasaklanmalıdır, bu konuda Marmara'da yaşanan müsilaj sorunu hatırlanmalıdır; biyolojik arıtma zorunlu hale getirilmelidir; sulak alanlar imara açılmamalıdır, ormanlar talan edilmemelidir; bilim insanları, ekoloji örgütleri ve halka danışılmalıdır, sorulmalıdır; bilim insanlarına rağmen, bilime rağmen rant ve talan politikalarından vazgeçilmelidir; suların korunması hayatidir, 'su hayattır' dediğimizde bunu böyle anlamalıyız."