Çepni: Kentsel dönüşüme değil rantsal dönüşüme karşıyız
Kentsel dönüşüme değil AKP'nin çıkar odaklı rantsal dönüşüm projelerine karşı olduklarının altını çizen Murat Çepni, iktidarın depremin faturasını rantsal dönüşüme hayır diyenlere kesmeye çalışmasına tepki gösterdi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Murat Çepni, deprem ve kentsel dönüşümle ilgili TBMM'de basın toplantısı düzenledi.
Depremin 25'inci günü olduğunu belirten Çepni, doğal bir olay olan depremin AKP'nin rant ve kar odaklı politikaları ve tüm yetkilerin tek adamda toplanması nedeniyle felakete dönüştüğünü söyledi. On binlerce insan yaşamını yitirip, yüz binlerce insan evinden olurken iktidarın tek bir özeleştiri vermediğinin altını çizen Çepni, AKP'nin yapamadıklarının hesabını vermek yerine kendisini eleştirenlere saldırmakla meşgul olduğunu dile getirdi.
"Çürümüş siyasetin geldiği dip noktadayız. Bunun en çarpıcı örneklerinden bir tanesini Kızılay'da yaşanan pespayelik ve halk düşmanlığında gördük" diyen Çepni, AKP'nin iflah olmaz bir fırsatçılık peşinde koştuğunu kaydetti.
AKP'nin depremin tüm suçunu rant odaklı kentsel dönüşüm projelerine hayır diyenlere yıkmaya çalıştığına işaret eden Çepni, "Depremin tüm sorumlusu, yitirilen tüm canların birinci dereceden sorumlusu olan AKP-MHP suç ittifakı şimdi utanmadan, arlanmadan, kentsel dönüşüm, rantsal dönüşüm projelerine hayır diyenleri suçlu ilan etmeye başladı" ifadelerini kullandı.
Olası bir İstanbul depreminde de AKP'nin yapacağı ilk işin rantsal dönüşüme hayır diyenleri suçlamak olacağını kaydeden Çepni, "Artık AKP'nin bu yalanlarına, bu kirli oyunlarına halkımızın karnı toktur" ifadelerini kullandı.
Kentsel dönüşüme değil rantsal dönüşüme karşı olduklarının altını çizen Çepni, kentsel dönüşüm projelerinin AKP'nin beton ekonomisinin aparatına dönüştürüldüğünü ifade etti. "Kentsel dönüşüm, yeni bir imar planı yapılmasına indirgenemez. Yapı stokunun ve kent belleğinin ve halkın ihtiyaçlarının birlikte ele alınabileceği bir çalışma ancak olabilir. Halkın on yıllarının heba edilmesi kentsel dönüşüm olamaz" diyen Çepni, kentsel dönüşümün şeffaf ve adil olması gerektiğini dile getirdi. Kentsel dönüşümün yerinde ve halkı daha da yoksullaştırmadan yapılması gerektiğine işaret eden Çepni, kentsel dönüşümle adı anılan TOKİ'nin ömrü boyu orta ve üst düzey gelir grubuna hizmet ettiğine dikkat çekti.
2011 Van depremi sonrasında da TOKİ'nin depreme dayanıklı olan yerlerde değil rantı yüksek yerlerde inşaat yapmaya çalıştığını kaydeden Çepni, Gezi Parkı örneğini hatırlattı. Gezi Parkı'nın İstanbul'un yegane toplanma alanlarından biri olduğunu ifade eden Çepni, "Bir bina yapmaya, kışla yapmaya kalktılar. Halkın itirazıyla engellendi. İstanbul'daki binlerce deprem toplanma alanlarına inşaat yapıldığını biliyoruz" dedi. Aynı zamanda TMMOB'un etkisizleştirildiğini de vurgulayan Çepni, Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman ve Can Atalay'ı selamladı.
AKP iktidarının "Biz depreme güvenlikli evler yapıyoruz ama bu solcular, bu mimarlar, bu mühendisler bizi engelliyorlar ve halkın güvenli evlerde kalmasını geciktiriyorlar" diye propaganda yaptığını ifade eden Çepni, iktidarın deprem riski olan yerlerde değil rantı bol yerlerde inşaat projeleri yürüttüğünü anlattı. "Bakın en tipik örnek Sulukule'dir. Sulukule'de inşaatlar yapıldı. Oradaki yoksul halk oradan uzaklaştırıldı. Orasının tüm dokusu bozuldu, bambaşka bir sonuç ortaya çıktı" ifadelerini kullanan Çepni, AKP'nin derdinin müteahhitler vasıtasıyla rant elde etmek olduğunu dile getirdi.
Kentsel dönüşüme halkın direndiğine işaret eden Çepni, "İnsanlar şunu söylüyorlar; 'sen benim evimi alıp, beni onlarca yıl borçlandırırsan, İstanbul gibi bir yerde 1950 TL kira yardımı verirsen beni açlığa mahkum edersin.' Dolayısıyla insanlar keyfinden değil, yoksulluğundan, yoksunluğundan bu direnişi gerçekleştiriyorlar ve haklarını istiyorlar. Kimseden bir lütuf istemiyorlar" dedi.
Çepni, şöyle devam etti: "Bakın bu coğrafyadaki hiçbir bilim insanı, demokrasiye, özgürlüğe, halka inanmış hiçbir insan, hiçbir kurum ebetteki kentsel dönüşüme karşı çıkmaz. Fakat kentsel dönüşüm bir rantsal dönüşüme dönüştürülürse buna hem karşı çıkılması gerekir. Hem de halkın itirazlarının makul görünmesi gerekir. Buradan bir kez daha bu uyarıyı yapıyoruz. AKP yalanı bırak. Halkın sağlığıyla, canıyla oynama. Suçlarının hesabını ver. Bundan kaçamayacağını bir kez daha buradan ilan ediyoruz."