Çepni: İtaat etmeyenler hapishanelere doldurularak cezalandırılmaya çalışılıyor
HDP Milletvekili Murat Çepni, Meclis Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, YÖK'ün eğitimin, özgür düşüncenin kelepçesi olduğunu vurguladı. Çepni, hapishaneler gerçeğine işaret etti, "Yalan imparatorluğuna hayır diyenler cezaevlerine dolduruluyor" dedi. İşkencehaneye dönüştürülen hapishanelerde direnişin hak ve meşru olduğunu vurguladı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili ve Çevre Komisyonu üyesi Murat Çepni, Meclis Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, YÖK ve hapishaneler gerçeğine işaret etti.
Yükseköğretim Kurumu'nun (YÖK), eğitimin ve özgür düşüncenin kelepçesi, hapishanesi olduğunu vurgulayan Çepni, Türkiye'de yüzde 1'in zenginliğinin, tarikat-mafya sermayesinin, tarikat-çete örgütlenmesinin, şirketlerin büyüdüğüne, tabela üniversiteleri ve hapishanelerin sayısının arttığına dikkat çekti.
"Kimin ne zaman suçlu olacağı, kimin ne zaman 'terörist' olacağı hiç belli değil bu ülkede" diyen Çepni, iktidarın kendisinden olmayanı 'terörist' ilan ettiğini söyledi. Hapishanelerin "kral çıplak" diyenlerle, itaat etmeyen, mücadele eden, özgürlük, demokrasi ve adalet taleplerini yükseltenlerle doldurulduğunu kaydeden Çepni, "Yani bir taraftan YÖK'ün eliyle itaat eden 'Padişahım çok yaşa' diyen bir nesil inşa edilmeye çalışılıyor ve emir verenlere itaat eden bir akademi nesli yaratılmaya çalışılıyor; cezaevleriyle de susmayan, itiraz edenler cezalandırılmaya çalışılıyor. Toplumun büyük bir çoğunluğu devletle davalı; siyasi, adli, ekonomik çok sayıda dava devletle yürütülüyor. Yalanla ikna edilemeyenler cezaevlerine dolduruluyorlar, yalan imparatorluğuna hayır diyenler cezaevlerine dolduruluyorlar ve YÖK eliyle yaratılan üniversiteler de bu yalan imparatorluğunun teorisini üretmekle meşguller. Yani bugün burada üniversiteleri tartışmış olmuyoruz, bugün burada bu yalan imparatorluğunun aparatlarını konuşmuş oluyoruz" diye ekledi.
Üniversiteler ve hapishanelerin ülkenin aynası olduğunu belirten Çepni, ülkenin kayyumla, mafya kurallarıyla yönetildiğini, mafyanın, tarikatların bizzat siyasetin merkezine oturduğunu, siyaseti dizayn etmeye çalıştığını vurguladı. Çepni şunları söyledi: "Uyuşturucu baronları, mafyalar, tarikat reisleri, bakın, bunlar için ülkenin tamamı bir dinlenme tesisine ama cezaevleri, açık cezaevleri yani hayatın kendisi açık cezaevine dönüştürülmüş; buralarsa itaat etmeyenlerin, devrimcilerin susturulmaya çalışıldığı işkencehaneye dönüşmüş durumda. İHD verilerine göre 651'i ağır olmak üzere bin 517 hasta tutsak var ve hastane raporlarına rağmen ATK raporları esas alınarak tahliyeleri engelleniyor."
Hapishanelerde çıplak arama, ayakta sayım, tecrit, sosyal faaliyetlerden faydalandırmama, iletişim hakkının gasp edilmesi, infaz yakma ve ölümler yaşandığına dikkat çeken HDP Milletvekili Murat Çepni, "İnfaz yakmalar bir politikaya dönüşmüş durumda; yirmi yıl yatmış, otuz yıl yatmış insanlar fikirlerinden vazgeçmediler diye, teslim olmadılar diye, pişman olmadılar diye bir altı ay daha, bir altı ay daha cezaevlerinde tutuluyorlar. Oysa şunu bilmiyorlar, ben bir kez daha söyleyeyim bu muktedirlere: Cezaevlerindeki devrimciler, sosyalistler ve yurtseverler bulundukları her yeri özgürleştirirler ve bırakın sizin tehditlerinize boyun eğmeyi, ölümü göze alarak bu yola çıktılar. Dolayısıyla çabalarınız nafiledir" dedi.
Şakran Kadın Hapishanesi, Afyon, Giresun Espiye ve Trabzon Beşikdüzü hapishanelerinde hak ihlallerine karşı siyasi tutsakların açlık grevi eylemleri yaptığı bilgisini veren Çepni, "Açlık grevleri öyle tercihen yapılmış bir eylem biçimi değil, arkadaşlarımız son çare olarak bunu yapmak zorunda kalıyorlar. Ve dolayısıyla tüm toplumun, halkımızın bu açlık grevlerine sahip çıkması, bu taleplerin mücadelesini esasen kendilerinin yani hepimizin vermesi gerekir" çağrısında bulundu.
Hapishanelerin işkencehaneye dönüştüğünü de söyleyen Çepni, "İşkence varsa, zulüm varsa, sömürü ve soygun varsa direniş her yerde haktır, direniş her yerde meşrudur. Açlık grevleri talepleri bir an önce karşılanmalıdır" diye vurguladı.
Çepni, özerk demokratik üniversite mücadelesi yürüten "YÖK'e hayır, YÖK kapatılsın" diyen üniversite öğrencileri ve hapishanelerde eşitlik, özgürlük, demokrasi ve sosyalizm mücadelesi yürütenlerin mücadelesini selamladı.