27 Eylül 2024 Cuma

AVEG-KON: Halkların dayanışması OHAL barikatını yenecektir!

Depremin etkilediği bölgelerde OHAL edilmesine ilişkin açıklama yapan AVEG-KON, "Tüm yasaklara, ambargoya ve devlet terörüne karşı halklarımızın kardeşlik ve dayanışma ağını kuralım, güçlendirelim. Enkaz altında ölüme terk edilen, açlık ve çaresizlikle terbiye edilmeye çalışılan yoksul halkımız için dayanışmayı büyütelim! Dayanışma ezilenlerin inceliğidir. OHAL yasakları derhal kaldırılmalıdır! Dayanışma yardımlarının önünde kurulan engellere son verilmelidir!" denildi.

Maraş merkezli meydana gelen depremde binlerce kişi hayatını kaybetti, on binlerce kişi de yaralandı. Hâlâ enkaz altında binlerce kişi bulunuyor. Yardım ekiplerinin deprem bölgesine ulaşmaması nedeniyle halkın büyük çoğunluğu sokakta yaşam mücadelesi veriyor. Bir yandan canlarını kurtarmaya çalışan halk, bir yandan da göçük altındakileri yetersiz imkanlarla kurtarmaya çalışıyor. Temel ihtiyaçlardan yoksun bir şekilde açlığın ve ölümün pençesine bırakılan halkın yardım çığlıklarına faşist iktidarın kapıları kapalı. Deprem bölgesinde 3 ay OHAL edilmesine ilişkin yazılı açıklama yapan Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AVEG-KON), "Halkların dayanışması OHAL barikatını yenecektir" dedi.

Açıklamada, "Faşist saray rejiminin bakanları birbirleriyle yarışırcasına 'bölgeye ulaştıkları, devletin güçlü olduğu, yardımların belediyeler eliyle iletildiği, enkaz altındakileri kurtarmaya başladıkları' yalanına sarılıyor. Devletin hiçbir kurumu arama kurtarma bölgelerine ulaşamıyor, insanlar ölüme terk ediliyor. Hapishanelerde tutsaklar aileleri ile görüştürülmüyor ve tutsak yakınları özellikle deprem bölgesinde bulunan tutsakların sağlıklarından endişe ediyor" diye belirtildi.

Halkın feryatlarının yükseldiği tam da bu anda Erdoğan'ın yine sermayedarları ve bekasını korumayı öncelikli görerek 3 aylık OHAL ilan etmede bir sakınca görmediğine dikkat çekilen açıklamada şunlar kaydedildi:

"Depremin olası sonuçlarından kendileri ve patronlar için en az zararla çıkmaya çalışıyor. Çok açık ki OHAL daha fazla yasak ve devlet terörü anlamını taşımaktadır. Sömürgeci faşist rejim acıları ile baş başa bıraktığı halka sömürge hukuku uyguluyor. Olası tepkileri ve halkın bir devletin yapması gerekenleri yerine getirmemesine duyulacak öfkenin bastırılması, zenginlerin malını mülkünü korumayı amaçlayan bu uygulama başka hangi anlama gelecektir? Kendi bekasını, halkın acılarından ve yoksunluklarından öncelikli gören sömürgeci Türk devletinin gerçeği budur! Depremin esasen Kürdistan’da gerçekleşmiş olması, faşist sömürgeciliği devlet terörünü güvenlik önlemleri aldatmacası ile artırmaya yöneltmiş durumda. Ulaştırılmakta imtina edilen devlet yardımlarına karşı halklarımızın kurdukları dayanışma çabası devlet tarafından engelleniyor, ambargo uygulanıyor, hesaplara, yardım tırlarına el konuluyor. OHAL ile yasal kılıf biçiliyor.

"Tüm yasaklara, ambargoya ve devlet terörüne karşı halklarımızın kardeşlik ve dayanışma ağını kuralım, güçlendirelim. Enkaz altında ölüme terk edilen, açlık ve çaresizlikle terbiye edilmeye çalışılan yoksul halkımız için dayanışmayı büyütelim! Dayanışma ezilenlerin inceliğidir."