26 Eylül 2024 Perşembe

'Atların kanı İBB'nin elinde'

Büyükada'da ruam hastalığı nedeniyle 81 at öldürüldü. Bu kıyıma tepkilerini sürdüren hayvan severler İBB önündeki Saraçhane Parkı'nda çadır kurarak yaşam nöbetine başladı. Aktivist Kınalı, "Hayvanlarının yaşadıklarının yanında bizim yaşadıklarımızın önemi yoktur" dedi.

Atların yaşam süreleri 20 yıl olsa da Adalar'da sadece 3 yıl yaşayabiliyorlar. Fayton taşımacılığında kullanılan atlar, ada halkının kullandığı bir araç değil. Çoğunlukla adalara tur düzenleyen turizm şirketleri tarafından turistik amaçlarla atlar sömürülüyor.

19 Aralık tarihinde Büyükada'da ruam hastalığı tespit edilen 81 at öldürüldü. İstanbul Vegan İnisiyatifi öncülüğünde 347 grup, ölen atlar için İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) önündeki Saraçhane Parkı'nda, yakın zamanda hayatını kaybeden yaşam savunucusu Burak Özgüner"e ithaf ederek çadırlı yaşam nöbeti tutmaya başladı.

'İMAMOĞLU KONUYU ÖNCELİĞİNE ALANA DEK ONU MEŞGUL EDECEĞİZ'
Nöbetlerinin 2. gününde konu hakkında ETHA'ya konuşan İstanbul Vegan İnisiyatifi aktivisti Viyan Kınalı, eylemlerinin uzun bir bekleyiş sonrasında başladığını belirtti ve atlara yapılan işkencenin uzun zamandır gündemlerinde olduğunu söyledi. Birçok yöntem denediklerini dile getiren Kınalı, "Çalıştay, basın açıklaması, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'yla görüşme talepleri. 81 atın öldürülmesi bizim sabrımızı zorladı, daha fazlasını yapma kararı aldık. İmamoğlu ajandasında bu konuyu önceliğe alana dek onu meşgul edeceğiz" diye konuştu.

Kınalı, basın açıklamasında yaşam nöbetini kamuoyuna deklare ettiklerini ifade etti. Demokratik bir ortamda yaşanılmadığı için eylemlerinin kolluk kuvvetleri tarafından hoş karşılanmayacağını bildiklerini kaydeden Kınalı, "Hayvanlarının yaşadıklarının yanında bizim yaşadıklarımızın önemi yoktur" dedi.

'EN AZINDAN ÇADIRSIZ YAPIN'
Çadırları kurarken polis şiddetiyle karşılaştıklarını dile getiren Kınalı, konuşmasına şöyle devam etti: "O sırada Cumhuriyet Halk Partisi'nden (CHP) biriyle görüşmelerimiz devam ediyordu. Karar vermeye yetkili değildi sadece İmamoğlu'na görüşmeyi aktaracaktı veya bizi oyalayacaktı. Daha önce de yaşadığımız için, 10 dakika durduk ve atlar özgür olana dek eyleme devam edeceğimizi ilettik. Bu durum onları çözüm üretmeye itti. Sistemin işleyişi maalesef kriz olunca çözüm üretmek. Daha sonra polis bize valilik kararıyla çadır kurmanın yasak olduğunu söyledi. Biz anayasal haklarımızın önüne yasak geçemez dedik ve polise geri adım attırdık. Bu durum karşısında CHP'li yetkili 3 kez alana gelerek bizle görüşme talep etti. 'En azından çadırsız yapın' diye telkinde bulundu."

Politik hakimiyeti olan insanlar olduklarını ifade eden Kınalı, hayvan hakları hakkında hiçbir konunun ana akım medyada yer almazken, yaptıkları eylemin genişçe yer aldığına dikkat çekti. İnmez, "Ana akım medya İmamoğlu karşıtlığı nedeniyle eylemimizi kullanmak istiyor. İmamoğlu bugüne kadar asla görüşmeyip, sonrasında görüşmeyi kabul etti. Bu taleplerimizin kararlılığıdır" diye belirtti.

'VALİLİK KARARI İNSAN ODAKLI"
Valiliğin 3 aylık fayton yasağına ilişkin Kınalı, yasağın sadece insan odaklı kaygılarla getirildiğine dikkat çekti ve kendi taleplerinin yaşam hakkının savunulması olduğunu kaydetti.

Talepleri karşılanana dek süresiz şekilde eylemi sürdüreceklerine işaret eden Kınalı, "Sömürü karşıtı temelde herkesi ortaklaşmaya çağırıyoruz" şeklinde konuştu.

Kınalı, taleplerini şöyle sıraladı:

-Adalardaki tüm canlıların sağlığı için gerekli tedbirlerin en üst seviyede alınması ve gerekiyorsa karantina uygulamasının kapsamının genişletilmesi,

- Atlara gerekli sağlık koşullarını sağlamayan başta Tarım ve Orman Bakanlığı il ve ilçe teşkilatı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Adalar Belediyesi olmak üzere tüm yetkili kurum ve sorumlu şahıslar hakkında inceleme başlatılması,

- Hastalığı tespit edilen atlara uygulanan testler ve laboratuvar sonuçlarının ve ayrıca 81 ata uygulanan (ve hastalık tespit edilecek atlara uygulanacak) öldürme yönteminin kamuoyuyla paylaşılması,

- Adalarda ekolojik ulaşım alternatiflerinin bir an önce devreye sokulması,

- Atların bir daha asla yarışma, yük taşıma, kumar objesi olmak dahil, herhangi bir nedenle insanlar tarafından kullanılmayacaklarının güvence altına alınmasıyla birlikte fayton uygulamasına son verilmesi ve talepleri halinde, fayton işçilerine Belediye bünyesinde ekolojik istihdam olanakları sağlanması,

- Faytonlardan kurtarılan atların yaşam haklarının güvence altına alınarak, ömürlerinin sonuna kadar yaşamsal ihtiyaçlarının giderileceği, her türlü tehlike ve tehditten uzak bir şekilde özgürce yaşayacakları bir tesisin yapılarak burada yaşamaları ve bu aşamada gönüllüler ve sivil toplum örgütleriyle iş birliği ve eşgüdüm sağlanmasıdır.