Antalya'da da Deprem Kriz Koordinasyonu kuruldu
Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri, iktidarın rant politikaları sonucu depremde yaşanan yıkımın arttığına işaret ederek, depremzedelerle dayanışmak için Antalya'da da Deprem Kriz Koordinasyonu'nun kurulduğunu duyurdu.
Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri, Maraş merkezli depremler sonrası halk dayanışmasının iktidar tarafından engellenmeye çalışılmasına tepki gösterdi. Eğitim Sen Antalya şubesinde düzenlenen basın toplantısında açıklamayı Eğitim Sen şube başkanı Nurettin Sönmez okudu.
11 ili etkileyen depremin üzerinden 15 gün geçtiğine işaret eden Sönmez, can kaybının resmi kayıtlara göre 41 bine dayandığını, yüz binlerce insanın ise şehirlerini terk etmek zorunda kaldığını kaydetti.
Bu tablo içerisinde iktidarın uyguladığı kamplaştıran politikalara karşı halkın dayanışmasının tarihe geçtiğini ifade eden Sönmez, halkın özveriyle gösterdiği bu dayanışmanın iktidarın beceriksizliğini de ortaya çıkardığını belirtti. Bu noktada iktidarın demokrasi güçlerinin yardım çalışmalarını engellediğini, yardım tırları ve depolara el koyduğunu hatırlatan Sönmez, yetkililere çağrıda bulunarak, "Halkın dayanışmasını engellemeyin. Tırlardaki dayanışma malzemelerine el koyma, dağıtımları engelleme gibi uygulamalara son verin" ifadelerini kullandı.
Depremden sonra ilk adımın OHAL ilanı olduğuna dikkat çeken Sönmez, iktidarın uygulamalarıyla olağanüstü hali tüm ülkeye yaymaya çalıştığını belirtti. Bunu asla kabul etmeyeceklerini vurgulayan Sönmez, "İktidar aynı zamanda sistematik olarak depremin sonuçlarının ağır olmasının ve müdahalede geç kalınmasının ölümcül sonuçlar doğurmasında devletin bir şirket gibi yönetilmesinin, iktidarın devleti adeta inşaat şirketlerine teslim etmesinin, denetimsizliğin, kamuya ve yatırımlara yeterince bütçe ayrılmamasının vb. belirleyici etkisini gözlerden uzak tutmak istemektedir" dedi.
Herkesten önce bu sistemi kuranların hesap vermesi gerektiğini söyleyen Sönmez, bilim insanlarının tüm uyarılarına rağmen deprem gerçeğini görmezden gelen kent planlaması, imar ve yapı denetim çalışmalarının yaşanılan büyük felakete davetiye çıkardığını belirtti.
1999 depremi sonrası ülke genelinde deprem gerçeğine uygun kentleşme politikaları hayata geçirilmesi gerekirken AKP iktidarının bunun tam tersini yaptığını ifade eden Sönmez, "Devletin denetim yetkisinin özele devri ile mühendislik hizmetlerinin hiçleştirilmesi sadece rant üzerine kurulu bir yönetsel anlayışın ülkemize ve insanlarımıza yaşattığı bu acı tabloyu bir kez daha yaşamamıza neden olmuştur" dedi.
Deprem bölgesinde yaşanan linç girişimleri ve işkence vakalarının derhal son bulması gerektiğini kaydeden Sönmez, yağma kadar linç ve işkencenin de bir insanlık suçu olduğunu, toplumsal öfkenin bilinçli bir şekilde mültecilere yönlendirilmeye çalışıldığını dile getirdi. Sönmez ayrıca yardımlarda mülteci depremzedelere ayrımcılık yapılmasının kabul edilemez olduğunu söyledi.
Uzaktan eğitim ve KYK yurtlarının boşaltılması kararına da tepki gösteren Sönmez, her zorlukta ilk gözden çıkarılanın eğitim olduğunu söyledi. Sönmez, şöyle devam etti: "Bir taraftan üniversitelerde uzaktan eğitime geçilirken, diğer taraftan can pazarının yaşandığı deprem bölgelerinde çadırdan 4-6 yaş Kuran kursları açılmaktadır. Depremi yaşamış, yakınlarını kaybetmiş çocukların öncelikle psikolojik desteğe ihtiyaçları vardır. Depremin yarattığı yıkım ve ağır psikolojik travmanın çocuklar ve gençler üzerinde yarattığı olumsuz etkileri en aza indirmenin yolu, en kısa sürede günlük yaşama dönmek ve güvenli bir yaşam için atılması gereken adımları an hızlı şekilde atmaktır."
Sönmez son olarak depreme ilişkin çalışmaları yürütmek amacıyla Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri Deprem Kriz Koordinasyonu'nun oluşturulduğunu duyurdu.