27 Eylül 2024 Cuma

Antakya'da asker, polis işkence yapıyor

Antakya Büyükşehir Belediyesi çalışanı Nihadioğlu, deprem sonrası ayrıldığı kentten çalışması gerektiği için çağrıldı. Sabah işe gitmek için evden çıktığı sırada etrafını saran jandarma ve polis tarafından işkence gördü. Daha sonra belediye izne ayrıldı, ancak işyerinden çıktığında ise araba çarptı, hastanede tedaviye alınan Nihadioğlu'nun durumu kritik. Öte yandan İstanbul'dan Antakya'ya giden Nihadioğlu'nun akrabası Yakut da gayriresmi gözaltına alınmak istendi, işkence gördü. Antakyalı olan Yakut, "Devlet günlerdir yok, enkaz altından ailemi çıkardım, yaşam alanı kurmaya çalışıyorum. Asker çalışmaya katılmıyor, işkence yapıyor" dedi.

Depremin üzerinden 11 gün geçti. Resmi rakamlara göre onbinlerce insanın hayatını kaybettiği deprem sonrası günlerce alana uğramayan, halkın ihtiyaçlarını gidermek için girişimde bulunmayan devlet günler sonra askerlerini, polisi halkın tepkisini sindirmek, halka işkence yapmak için alana sürdü.

NİHADİOĞLU: EVDEN ÇIKTIM ETRAFIMI SARDILAR, DARP ETTİLER
Antakya Büyükşehir Belediyesinde çalışan Tahsin Nihadioğlu, depremin ardından gittiği kente, çalışması gerektiği için geri çağrıldı. İşe gitmek için evinden çıktığı sırada etrafı jandarma ve polis tarafından sarılan Nihadioğlu, gayriresmi şekilde gözaltına alındı. Artı TV'den Umut Taştan'a konuşan Nihadioğlu, "Evden çıktım, bir takım jandarma, polis yolumu kesti. Tokatladılar, polis otosuna aldılar, tekme tokat dövdüler" dedi.

Nihadioğlu, 15 Şubat günü Büyükşehir Belediyesi tarafından izne çıkarıldı. İşyerinden çıkar çıkmaz kendisine araba çarptı, kaldırıldığı Hatay Mustafa Kemal Eğitim ve Araştırma Hastanesinden, Adana Şehir Hastanesine sevk edildi. Durumunun kritik olduğu öğrenildi.

YAKUP: GAYRİRESMİ GÖZALTI YAPMAK İSTEDİLER
Nihadioğlu'nun akrabası olan Halil Yakut da Antakyalı ancak İstanbul'da yaşıyor. Depremin ardından geldiği Antakya'da ailesini enkaz altından dayanışmaya gelenlerle birlikte çıkardı, daha sonra depremden etkilenenler için bir dayanışma bölgesi oluşturma çalışmalarına başladı. İstanbul'un emekçi mahalleleri Okmeydanı, Gazi, Çayan'dan yardımlar geldiğini onları halka ulaştırdıklarını dile getiren Yakut, "Sokakta Tahsin abiyi bekliyordum, bir anda polis geldi 'Halil Yakup sen misin dediler'. Tuttular kolumdan ters çevirdiler ve yere yatırdılar yaka paça, kafamı yere bastırdılar. Ne olduğunu anlamadım. Onların saldırısına etrafta bulunan insanlar tepki gösterdi. Adımın Halil Yakup olduğunu bağırdım. Bundan sonra darp ederek arabaya soktular, Tahsin abiyi gördüm darptan sonra ters kelepçeli araçta bırakmışlar" ifadelerini kullandı.

'ASKER YARDIM ETMİYOR, HALKA İŞKENCE YAPIYOR'
Depremin üzerinden günler geçtiğini, iş makinalarıyla artık enkazlara girildiğini hatırlatan Yakut, "Asker boş boş geziyor. Ne arama-kurtarma çalışmasına katılıyor, ne erzak dağıtıyor. Sosyal medyaya yasak getiriyorlar. Cenazelerimizi kurtaracaklarına bunlarla uğraşıyorlar. Sokak ortasında da bize saldırıyorlar. Burası bizim memleketimiz ben  Antakyalıyım. Devlet buraya yardımlaşmaya, dayanışmaya gelmedi. Sokak ortasında bize, bizim insanımıza saldırmak işkence yapmak için burada. Hiçbir yasa yok. OHAL ilan edildi" dedi.

Gözaltı işleminin de gayriresmi yapıldığına dikkat çeken Yakut, işkence izlerinin de gözle görülür olduğunu, işkenceden dolayı parmağını kullanamadığını belirtti.