26 Eylül 2024 Perşembe

AKP-IŞİD ortaklığına teslim olmayan Kobanê zaferi 7. yılında

YPG/YPJ ve komünist savaşçılar, 26 Ocak günü Kaniya Kurda operasyonunu başlattı. Kısa sürede bölge çetelerden temizlendi. Telsizlerden "Bijî berxwedana Kobanê" sloganları atılırken, kent sokaklarında direniş marşları eşliğinde halaylar çekiliyordu. Devrim savaşçılarının Kaniya Kurda tepesine diktiği bayrak ile 134 günlük direnişin zaferle sonuçlandığı açıklandı. Çetelerin yoğun olarak saldırdığı günlerde, "Kobanê düştü, düşecek" diyen faşist şef Tayyip Erdoğan'ın hayalleri, Kobanê sokaklarında yerle bir edilmişti.

Sömürgeci faşist Türk devletinin desteklediği IŞİD çeteleri ile Rojava devrim güçleri arasındaki en çetin mücadele, 2014 yılının son aylarında Kobanê'de gerçekleşti. Bu savaş, Ortadoğu'yu kan gölüne çeviren IŞİD çetesinin yenilgisinin başlangıcı oldu.

IŞİD çeteleri, Musul'un işgaliyle birlikte Irak Ordusu'ndan şaibeli biçimde elde ettiği ağır silahlarla Suriye topraklarına doğru saldırıya geçti. Kısa sürede pek çok kenti ele geçirdi, katliamlar birbirlerini izledi. Ne Irak ne de Suriye Ordusu, vahşi katliamlarla korku salan IŞİD çetelerinin karşısında duramadı. Çeteler, Suriye'nin başkenti Şam'ın kapısına kadar dayandı.

Faşist Türk devletinden silah ve lojistik desteği alan IŞİD çetesi, Rojava devrim topraklarına da yöneldi. Devrimin ilan edildiği ilk kent olan Kobanê, AKP-IŞİD ortaklığının hedefine girdi. Amaçları Kobanê'yi işgal edip devrim topraklarını parçalamak ve kantonların birleşmesinin önünde engel oluşturmaktı. Ancak, sadece bununla sınırlı değildi. Devrim güçlerinin harekete geçtiği ilk kentin düşürülmesi, Rojava'nın geleceği konusunda önemli bir süreci başlatacaktı.

Derazor, Rakka, Tabqa gibi önemli kentler çetelerin elindeydi. IŞİD çeteleri Kobanê'ye doğru 2014'ün Eylül ayında harekete geçti. İlk saldırı, 13 Eylül günü Kobanê'ye bağlı köylere gerçekleştirildi. Artık devrimin özsavunma gücü olan YPG/YPJ ile IŞİD arasında başlayacak büyük savaş kaçınılmaz hale gelmişti.

IŞİD çetesine karşı dünya tarihine geçecek o büyük fedai direnişin ilk tohumları Serzûri'de atıldı. Rodi Afrin komutasındaki 12 YPG savaşçısı, can feda bir direniş ile çetelerin ilerleyişini zayıflattı. Buradaki sınırlı sayıda savaşçının geçit vermeyen duruşu, Kobanê direnişinin ilk mihenk taşı oldu. Komutan Rodi Afrin, karargahına verdiği tekmilde şöyle demişti: "Biz sonuna kadar direneceğiz. Düşmanın geçişine izin vermeyeceğiz. Şehit düşeceğimizi biliyoruz."

Ortadoğu ülkelerinin ordularını dakikalar içinde teslim alıp, yüzlerce askerin kafalarını kesen IŞİD çeteleri, bu sözlerin sahiplerini tam 24 saat boyunca geçemedi. Onur ve özgürlük savaşçıları, "silahının son mermisine, kanlarının son damlasına kadar direniş"in timsali oldu. Bu direniş, geri hatlarda düşmanı bekleyen savaşçıların yolunu çizdi.

IŞİD çetelerinin katliamları nedeniyle Kobanê'ye bağlı köyler boşaltıldı, halk kente götürüldü. Çeteler, girdikleri köylerde yağma, talan gerçekleştirdi.

İki gün sonra Kobanê'ye yönelik saldırılar başlarken, Fırat Nehri üzerinde bulunan köprü 17 Eylül'de çetelerin eline geçti. Çetelerin ilk hedefi, Kobanê'ye gelecek yardımı kesmeyi ve kenti çembere düşürmeyi sağlamaktı. Irak ordusundan aldığı, tank, top ve havanlarla YPG'ye karşı saldırıya geçti. IŞİD çeteleri, Ekim ayının ilk günlerinde Kobanê çevresine ulaşmıştı, işgalci Türk devletinin her aşamasında yoğun destek verdiği Kobanê saldırısı giderek yoğunlaştı. Çeteler, 5-6 Ekim günlerinde kente hakimiyeti nedeniyle stratejik öneme sahip olan Miştenur Tepesi'ne saldırdı. Çeteler, bu sayede şehrin doğusundan kente girmeye başladı. Ve savaş, Kobanê sokaklarına taşındı.

YPJ savaşçısı Arin Mirxan, Zerzûri fedailerinin yolundan yürüdü. 6 Ekim 2014 tarihinde Miştenur Tepesi'nde gerçekleştirdiği fedai eylemiyle direnişçi kadın ruhuyla düşmana önemli bir darbe vurdu. Kadın iradesi, direnişi, IŞİD çetelerine büyük korku saldı. Arin Mirxan'ın eyleminde bir tank imha olurken, 17 çete öldü. Miştenur Tepesi'ndeki çatışmalar esnasında MLKP savaşçısı Suphi Nejat Ağırmaslı (Paramaz Kızılbaş) şehit düştü. YPG/YPJ savaşçı ve komutanları, ilk gününden son gününe kadar direniş boyunca Arin'in mevzisini boş bırakmadı. Gelhat Gabar, Êrîş Afrîn, Zozan Kobanê, Sarya Özgür ve Baran Kobanê gibi yüzlerce savaşçı, fedai bir direniş ile kentin çeteler tarafından işgal edilmesinin önünde barikat oluşturdu. Direniş, Kobanê zaferinin taşlarını döşemeye başladı.

IŞİD çeteleri, Kobanê şehrinin büyük bölümünü ele geçirmişti. 28 Ekim'de Kobanê ile Kuzey Kürdistan arasındaki bağlantı noktası olan Mürşitpınar Sınır Kapısı'na saldırdı. Bu kapı, Kobanê direnişi ile dayanışmanın en önemli adreslerinden biriydi o güne kadar. Direniş savaşçıların iradesiyle şekillenirken, dayanışma ile nefes alıyordu. Çeteler sınır kapısını ele geçirmek için defalarca saldırdı. Her defasında geri püskürtüldü, çeteler 5-6 kez toplu saldırı gerçekleştirdi. Fakat, devrim güçleri buna izin vermedi.

IŞİD çetelerinin saldırıları sonucu Kobanê halkının büyük bölümü topraklarını terk etmek zorunda kaldı. Köylerde yaşayan 300 bine yakın kişi, Rojava'nın farklı kentlerine ya da Kuzey Kürdistan'ın yakın ilçelerine geçti. Kent merkezinde savaşçıların yanında sınırlı sayıda sivil bulunuyordu. Devrimin savunma güçlerini oluşturan YPG/YPJ, MLKP ve enternasyonal savaşçılar ile IŞİD çeteleri, haftalarca göğüs göğüse bir çarpışma gerçekleştirdi. İşgal altındaki Kobanê sokaklarında, ev ev çatışmalar yaşanıyordu.

Kobanê direnişinin muazzam etkisi, dünya ezilen halklarını harekete geçirdi. Pek çok ülkede dayanışma eylemleri yapılırken, Kuzey Kürdistan ve Türkiye'de halkın sokaklara çıkmasıyla büyük bir ayaklanma başladı. Günler süren halk eylemleri, faşist Türk devleti üzerinde de büyük bir basınç oluşturdu. Sınır hattında toplanan yüzbinler, Kobanê direnişine büyük destek verdi. Rojava'nın Kobanê kenti ile Kuzey Kürdistan'ın Suruç İlçesi arasında sınır ortadan kaldırıldı. Yüzlerce kişi direnişe katılmak için sınır tellerinin üzerinden geçti.

Halk eylemlerinin dünyayı sarması üzerine, Ekim ayında ABD öncülüğündeki koalisyon ülkeleri, IŞİD çetelerine hava operasyonları başlattı.

Devrim savaşçıları, Miştenur Tepesini Kasım ayında çetelerin elinden aldı. Bu direniş açısından önemli bir kazanım oldu. YPG/YPJ güçleri, güneyde Rakka'dan ve doğuda Girê Spî'den (Tel Abyad) gelen yolları denetim altına almayı başarmıştı. IŞİD'in, cephane, erzak ve çete takviyesi büyük oranda darbelenmiş oldu. Bölgedeki hakimiyet, savaşın kaderini önemli oranda değiştirdi.

12 Aralık 2014 tarihinde MLKP komutanlarından Sibel Bulut (Sarya Özgür), Kobanê kent savaşı içinde ölümsüzleşti. Bulut, MLKP'nin Rojava'daki ilk kadın şehidi oldu. Komutan Sarya'nın yolundan yürüyen komünist savaşçılardan Oğuz Saruhan (Algan Zafir) ve Emre Aslan (Alişer Dersim) YPG'li yoldaşları ile omuz omuza savaşarak Kobanê direnişi esnasında şehit düştü.

Miştenur Tepesi, 2015 yılının ilk günlerinde yine saldırıların hedefindeydi. Miştenur'a hakim olmak, savaşta üstün olmak anlamına geliyordu. Çeteler bu nedenle defalarca kez saldırdı, tepe birkaç kez el değiştirdi. Fakat direniş güçlerinin kararlılığıyla 19 Ocak'tan itibaren kalıcı olarak YPG/YPJ denetimine girdi.

Kentin önemli caddelerinden biri olan 48. Cadde'nin (Direnişin ardından ismi Sarya Özgür olarak değiştirildi) alınmasından sonra devrim savaşçıları, Kobanê'deki büyük hastane ile Memit Köyünü de çetelerden temizledi.

Artık, psikolojik üstünlük onur ve özgürlük savaşçılarının eline geçmişti. Çeteler, ardarda güçlü darbeler aldı. Çeteleri püskürten önemli eylemlerle Bijan Köyü çetelerden alındı. YPG/YPJ güçleri, 23 Ocak'tan itibaren doğu cephesinde IŞİD'i temizleme operasyonu başlattı. Gece boyu yoğun çatışmalar oldu. Devrim savaşçıları moral üstünlüğüyle birlikte eylem üzerine eylem gerçekleştirdi. Ertesi sabah şehrin içinde birçok nokta özgürleştirilmişti. PYD binası, Kadın Parkı, Sebze Hali ve El Xensê Lisesi çetelerden alındı. Direniş, adım adım zafere ilerliyordu.

Kobanê direnişine komutanlık eden Selahattin Halep, 25 Ocak 2015 günü yaptığı açıklamada, şu ifadeleri kullanmıştı: "Son darbeyi vuracağız, hesap verecekler."

YPG/YPJ ve komünist savaşçılar, 26 Ocak günü Kaniya Kurda operasyonunu başlattı. Kısa sürede bölge çetelerden temizlendi. Telsizlerden "Bijî berxwedana Kobanê" sloganları atılırken, kent sokaklarında direniş marşları eşliğinde halaylar çekiliyordu.

Devrim savaşçılarının Kaniya Kurda tepesine diktiği bayrak ile 134 günlük direnişin zaferle sonuçlandığı açıklandı. Aylar boyunca bölge ve tüm dünya halklarının dikkat merkezi olan Kobanê direnişi, kentin özgürleşmesiyle tamamlanmıştı.

Çetelerin yoğun olarak saldırdığı günlerde, "Kobanê düştü, düşecek" diyen faşist şef Tayyip Erdoğan'ın hayalleri, Kobanê sokaklarında yerle bir edilmişti. Kobanê düşmemiş, üstelik önce Kobanê'nin doğusundaki Girê Spî'nin alındığı, ardından IŞİD çetelerini önce Derazor çöllerine süren, ardından tek bir toprak parçası işgal altında kalmayana kadar devam eden özgürleştirme operasyonları dönemi başlamıştı.

Bir direniş destanına dönüşen bu dört aylık süreç, dünya ezilen halklarının mücadele tarihine fedai bir direniş olarak kazındı. Kobanê özgürleştirildi. Yüzlerce şehidin, binlerce yaralı ve gazinin kanlarıyla kurtarılan Kobanê, çağımızın Stalingrad direnişi olarak adlandırıldı. Bölge halklarına kan kusturan IŞİD çetesinin yenilgisine doğru atılmış ilk adım oldu.