ADAM-DER: Her türlü darbe ve savaşa karşı demokrasiyi savunuyoruz
12 Eylül darbesinin 42'nci yıldönümü vesilesiyle basın açıklaması düzenleyen ADAM-DER, 12 Eylül darbesiyle hesaplaşmayan ve kendi sivil darbesini gerçekleştiren iktidarı eleştirerek, militarizme, darbelere, milliyetçiliğe karşı demokrasiyi, barışı, eşitliği savunma çağrısı yaptı.
Askeri Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği (ADAM-DER), Kadıköy rıhtımında düzenlediği basın açıklamasıyla 42'nci yılında 12 Eylül askeri faşist darbesini lanetledi. "Faşizm yenilecek halklar kazanacak", "Yaşasın halkların kardeşliği, yaşasın barış", "Savaşa değil emekçiye bütçe" dövizleri taşınan eylemde, "Faşizme hayır halka hürriyet" sloganı atıldı.
Yapılan açıklamada, Türkiye'de hiçbir dönemde darbecilerden hesap sorulmadığı belirtilerek, darbelerin ardındaki gerçek nedenlerin ortaya çıkarılmadığına dikkat çekildi. 12 Eylül yargılanması adı altında bir oyun oynandığı belirtilen açıklamada, 15 Temmuz darbesi sonrası da darbe girişiminin tanıklarının ifade vermeyi reddettiği hatırlatıldı.
"Bu gerçeklerin ışığında Türkiye'de darbelerin bir kez daha yaşanmayacağını söylemek mümkün olabilir mi? Darbelerle ayırımsız hesaplaşılmadan, demokrasinin gelişebileceği iddia edilebilir mi" denilen açıklamada, iktidarın askeri darbe girişimini "Allah'ın bir lütfu" saydığı ve kendi sivil darbesini gerçekleştirdiği belirtildi.
"Cuntacılar, parlamentoyu kapattılar. Sivil darbeciler, parlamentoyu etkisizleştirip, bu baskıcı rejime meşruiyet kazandıran bir vitrin süsü haline getirdiler. Bugün ülkemizdeki yönetim için baskıcı karakterini ifade eden çok değişik sıfatlar kullanılırken, söylenemeyen tek şey, demokrasinin varlığıdır" ifadeleri kullanılan açıklamada, tek adam rejiminin kamu yararını değil sermayenin çıkarını gözettiği dile getirildi.
Derinleşen ekonomik krizle kitle desteği eriyen iktidarın bekası için yeni savaşlardan, çatışmalardan medet umduğu kaydedilen açıklama, şöyle devam etti: "Ülkemizin bağımsızlığı, halkımızın refah ve esenliği, savaşlarla değil, daha fazla demokrasi, gerçek anlamda bir adalet, yurttaşlar arasındaki eşitlik temelinde tesis edilecek bir toplumsal barışla ulaşabileceğimiz güven ve güçle sağlanabilir. Bugün halkların çıkarı savaşta değil, diğer halklarla işbirliği ve karşılıklı değer ve çıkarları gözeten ilişkilerle kurulacak evrensel bir barıştadır."
İktidarın milliyetçiliği ve militarizmi kışkırtmasına tepki gösterilen açıklamada, iktidarın şiddet diliyle kadınlara, çocuklara, LGBTİ+lara, göçmenlere ve tüm ötekilere dönük saldırıları teşvik etmesi eleştirildi. Açıklamada, "Darbelerin ve savaşların temel hak ve özgürlüklere, emek, barış ve demokrasi güçlerine verdiği zararın bilinciyle, her türlü askeri ve sivil darbeye, diktatörlüğe, savaşa karşı olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz. ADAM-DER olarak, kültürler ve halklar coğrafyası ülkemizin gerçekten demokratikleşmesi ve barışa kavuşması için, tüm emek, barış ve demokrasi güçleri ile birlikte mücadeleyi sürdüreceğiz" ifadeleri kullanıldı.